Birbirinden ilginç hayvanlar!

Palmiye yengeçleri dört kiloyu aşkın ağırlığı ve 1 metre civarındaki bacak uzunluğu ile dünyanın en büyük karada yaşayan eklembacaklısıdır.

Dünyanın en büyük yengeci olan palmiye yengeci, aynı zamanda kabuklu hayvanlar arasında en güçlü kıskaca sahiptir.

Bu güçleri, diğer hayvanlara kıyasla daha çok yiyeceğe ulaşmalarına yardımcı olur. Palmiye ağaçlarına tırmanabilir, hindistan cevizinin kabuğunu kırıp içindeki yumuşak kısmına ulaşabilirler.

İsimlerini de bu nedenle hindistan cevizi ya da palmiye yengecidir.

Palmiye yengeçleri her ne kadar yengeç olsalar da karasal yaşama adapte olmuşlardır. Bu nedenle yüzemezler.

Hatta suya batırılır ve uzun süre su altında tutulurlarsa boğulabilirler.

Latince adı birgus latro olan bu tür sadece tropikal adalarda yaşamlarını sürdürür. Besin kaynaklarını ise çeşitli meyveler, ölü hayvanlar ve diğer yengeçler oluşturur.

Yaklaşık olarak 70 yıl ömürleri olan bu yengeçlerin boyutlarını ve gücünü daha iyi anlamanız için aşağıdaki fotoğrafa bakmanız yeterli...

BİR YUMRUĞUYLA AKVARYUMU CAMINI BİLE KIRABİLİYOR

Mantis karidesi olarak adlandırılan deniz canlısının boyu 10 ile 30 cm arasında değişiyor.

Diğer yandan bu deniz canlısı küçücük boyutuna rağmen attığı sert yumruklarla tanınıyor.

Hatta bu yumrukların hızı öyle güçlü oluyor ki anlık olarak yumruğun etrafındaki suyu buharlaştırıyor.

Avını sersemleten bu canlı önce kabuklarını daha sonra ise iç kısımlarını parçalayarak yiyebiliyor.

Bir mantis karidesi, yumruğunu atmak için uzuvlarını yerçekiminin 10.000 katı hızla ivmelendirebilir.

Bu, bir gösteri pilotunun uçak içerisinde üzerine etki eden merkezkaç kuvvetinin 1000 katına eşit.

Karidesin attığı yumruk hedefini bulmasa bile şok dalgasından ötürü avını öldürebiliyor.

Bu hayvanın yumrukları o kadar güçlü ki, akvaryum camlarını dahi kırabiliyor.

Mantis karidesinin saatte 80 kilometrelik bir hızla avını darbelediği gözlenmiştir. Bu canlının tek bir yumruğu da 91 kilogram gücündedir.

Eğer evinizde bir mantis karidesi beslemeyi düşünüyorsanız, özel üretimli çok kalın camları olan bir akvaryum tercih etmelisiniz.

Çünkü bu karidesin bir yumruğu akvaryumu kırabilir.

“Eophyllium Messelensis” adlı böcekler yaprağa müthiş benzerlikleriyle görenleri hayrete düşürüyor.

Kendini koruma içgüdüsü ile evrimleşmiş bu böceği, gerçek bir yapraktan ayırt etmek neredeyse imkansız.

Yaprak şekilli böcekler, kamufle olmak için birçok ağacın yaprağını taklit etme yeteneğine sahiptir.

Yaklaşık 6 cm boyuta ulaşabilen yaprak şekilli böceğin bir başka özelliği daha var.

Sığındığı yaprak üzerinde hareketsiz biçimde kilitlenen yaprak şekilli böcekler, rüzgara yağışa karşı gerçek yaprağın verdiği tepkileri de bire bir uygular.

Bu böcek türü ilk defa Almanya'da 47 milyon yıl öncesine dayanan fosilinin bulunmasıyla keşfedildi.

Bir başka ilginç canlı da Çin'de bulundu. İşte dünyanın en uzun böceği!

China Daily gazetesinin haberine göre, yetkililer, ülkenin güneyindeki Guangşi Cuang Özerk Bölgesi'nde 2014 yılında yapılan araştırmalarda bulunan böceğin, şu ana kadarki bulunan en uzun böcek olduğunu belirtti.

Uzmanlık alanı böcekler olan Cao Li adlı Çinli bir araştırmacı, değnek çekirgesi türünde olan böceğin boyu görenleri hayrete düşürüyor.

62,4 santimetre boyundaki dev böcek, bölgede bin 200 metre yükseliğindeki dağlık bir alanda buldu.

Yetkililer bu böceğin, 2008 yılında Malezya'da 56,7 santimetre uzunluğunda bulundu.

Şu an Londra'daki Doğal Tarih Müzesi'nde sergilenen böcekten daha uzun olduğunun kanıtlandığını açıkladı.

"Phryganistria chinensis Cao" olarak adlandırılan böcek, yakında zamanda tez olarak yayınlanacak.

Kaynak: AA

Malezya'da doğan keçi görenleri hayrete düşürdü! Felda köyünde doğan keçinin yüzü insana benziyor.

0İngiliz The Mirror gazetesinin haberine göre; Basir, Cemalettin Abdülsamet (50) adlı çiftlik çalışanı tarafından keçi yavrularından birinin insan yavrusuna benzediği yönünde uyarıldığını anlattı.

"Kontrol etmeye gittim, büyük şok yaşadım" diyen Basir, şunları söyledi: "Ağzım açık kaldı. Yüzü, burnu, kısa bacakları ve hatta yumuşak bedeninin hali, bir bebeğe benziyordu. Oysaki tüm vücudunu kaplayan açık kahverengi tüyler bir keçinin bedenini andırıyordu." Gizemli yavrunun annesi tarafından ezilerek öldüğünü tahmin ettiklerini söyleyen Malezyalı çiftçi, köylülerin para teklifine rağmen, insana benzeyen minik keçinin cansız bedenini araştırma yapılmak üzere veteriner kliniğine götürdü.

Ordu'nun Akkuş ilçesinde üç çenesi ve üç dili bulunan buzağı dünyaya geldi. Çiftçilikle uğraşan Şahin Sevinç'in ineği bir süre önce doğum yaptı.

Yeni doğan buzağının üç çenesi ve üç dili olduğunu görünce büyük şaşkınlık yaşayan Sevinç, hayvanı Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesine getirdi. Buzağıyı muayene eden Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugüne kadar böyle bir olguya dünya literatüründe rastlanmadığını söyledi.

Buzağıyı muayene eden Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugüne kadar böyle bir olguya dünya literatüründe rastlanmadığını söyledi.

Normalin dışında üç çeneli ve üç dilli olarak doğan buzağıyı ameliyatla sağlığına kavuşturacağız. Dünya literatüründe ilk kez böyle bir olguyla karşılaşıyoruz. Görünce çok şaşırdık, böyle bir anomali hiç görmemiştik." ifadelerini kullandı.Ameliyatın zor ve uzun soluklu olacağının altını çizen Özak, "Buzağımızın genel sağlık durumu iyi. Şimdilik beslenmesini özel olarak yapıyoruz.

Fakat ameliyattan sonra kendi başına beslenebilecek. Ameliyatı, alanında uzman iki veteriner hekim ve asistan arkadaşımla gerçekleştireceğiz.'' dedi.Buzağının sahibi Şahin Sevinç ise ilk defa böyle bir durumla karşılaştığını dile getirdi. Doğumun ardından buzağıyı kontrol edince çok şaşırdığını anlatan Sevinç, "Annesini ememeyen buzağının durumuna üzüldüğüm için hayvan hastanesine getirdim. İnşallah tedavisi başarılı olur.'' diye konuştu.

Yaklaşık üç hafta önce çiftçilikle uğraşan Şahin Sevinç'in ineğinin doğurduğu üç çenesi ve üç dili olan buzağı, tedavi için getirildiği OMÜ Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi'nde yapılan ameliyatla sağlığına kavuşturuldu.

Buzağıyı ameliyat eden OMÜ Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üç çenesi ve üç dili bulunan buzağıya, Yrd. Doç. Dr. Cenk Yardımcı ve araştırma görevlileri ile yaklaşık üç saat süren operasyonla müdahale ettiklerini söyledi.

"Bir hafta sonra taburcu edeceğiz"Getirildiğinde buzağının çene yapısı nedeniyle annesini ememediğini anlatan Özak, şöyle devam etti:"Anomalisinden dolayı beslenemiyordu. Bu nedenle bir süre midesine saldığımız hortumla besledik.

Daha sonra buzağıyı ameliyata aldık. Çene kemiklerini parçaladık, ardından tek çene haline getirdik. Üç dilini birleştirerek tek dil yaptık. Şimdi biberonla besliyoruz. Bir hafta sonra taburcu edeceğiz. Gittiğinde annesini rahatlıkla emebilecek, ayrıca kendi beslenmesini de sağlayabilecek.''

Dünya literatüründe ilk kez böyle bir vaka ile karşılaştıklarını vurgulayan Özak, şunları kaydetti:"Dünyada ilk kez görülen üç çeneli ve üç dili buzağıyı ameliyatla sağlığına kavuşturduk. Hayata tutunduğu için buzağıya 'Hayati' adını verdik. Hastanemizin adeta maskotu haline geldi."

Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde dünyaya gelen 6 bacaklı buzağı görenleri hayretler içinde bırakıyor.

Dünyaya gelen 6 bacaklı buzağıyı duyanlar, küçük buzağıyı görmek için mezraya akın ediyor.

Buzağının sahibi 10 çocuk babası Abdürrezak Çalışkan doğum yapan ineğin önce ikiz buzağı dünyaya getireceğini zannettiklerini kaydetti.

İnceleme yapılması beklenen buzağının boynundan sarkan 2 ayağın, gelişemeyen ikinci bir buzağının ayağı olabileceği tahmin ediliyor.
(İHA)

Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde Yunus Hasırcı isimli vatandaşın evinde beslediği tavuk penguen gibi yürümeye başlayınca ilgi odağı oldu. 10 civciv birlikte büyürken, içlerinden biri ağustos ayından bu yana penguen gibi yürümeye başladı.

Tavuğun farklı yürüdüğünü görünce şaşırdığını söyleyen Yunus Hasırcı, "Evimde tavuk yetiştirerek hem etinden hem de yumurtasından yararlanıyorum. Mayıs ayında tavuklarımdan biri gurk oldu. Tavuğun altına on yumurta bıraktım.

21 gün sonra civcivler çıktı. İçlerinden biri geçen ağustos ayından bu yana penguen gibi yürümeye başladı. Yiyeceklerini normal yemekte ancak yürümesi penguen gibi hayret ettim" dedi.Penguen yürüyüşlü tavuk görenlerin ilgisini çekmeye başladı.

Aldığı kurbanlık 4 boynuzlu çıktı!
Burdur’un Menderes Mahallesi’nde yaşayan 68 yaşındaki emekli Ruhi Vurgun’un Kurban Bayramı için aldığı 4 boynuzlu kurbanlık görenleri şaşırttı.

Aldığı kurbanlığının dört boynuzu olmasını yadırgamadığını dile getiren Ruhi Vurgun, komşularının kurbanlığı görünce şaşırdıklarını söyledi.

Komşularım, ’Niye bunun 4 tane boynuzu var?’ dedi. Ben de, ’Allah tarafından böyle yaratılmış’ dedim. Koyunları tanesini 230 TL’ye aldım. Kurban Bayramı’nda da keseceğim" diye konuştu.

Öte yandan dört boynuzlu kurbanlığın Kurban Bayramı’nda kesilebileceğini belirten Burdur Müftüsü Hıdır Bayrak, iki boynuz fazlalığının bir önemi olmadığını söyledi.

Ankara'da Mogan Gölü'nde balıkçıların oltasına takılan otçul pirana cinsinden balık türü takıldı. Mogan Gölü’nde yakalanan ve zararsız olduğu belirtilen Akvaryum Pirana balığı, balıkçıları da hayrete düşürdü.

Okan Köksal ve Erhan Ekici adlı balıkçılar, sabah saatlerinde tekne ile Mogan Gölü’ne balık avına çıktıklarını belirttiler. Balıkçılar, "Gölden genellikle Turna ve Sazan balığı tutuyoruz. İlk defa oltamıza değişik bir balık türü geldi.

Yakaladığımız balığı merak ettik ve hemen akvaryumculara ve balık satanlara götürdük. Onlar da Pirana balığı olduğunu söylediler. Çok şaşırıp, bizi ısırır düşüncesiyle korktuk. Ayrıca daha önceleri de Mogan Gölü’nde bu tür balıktan yakalandığını söyledi.

Elazığ'da çift başlı balık!
Elazığ'da akvaryumda çift başlı olarak dünyaya gelen sarı prenses cinsi balık görenlerin ilgisini çekiyor.

Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Ruçhen Keçeci, doğal yaşam ortamları Afrika'da bulunan Malawi Gölü'nün Nhkata Körfezi olan sarı prenses cinsi balığı akvaryumunda büyütüyor.

Keçeci, çift başlı hemcinslerinin 3 ay gibi kısa sürede ölmesine rağmen 4 yaşına ve 5 santimetre uzunluğuna ulaşan balığına gözü gibi bakıyor.

Kırıkkale'de yaban hayvanlarının envanterinin çıkarılması için ormanlık alana yerleştirilen fotokapanlarla tespit edilen nesli tükenme tehlikesi altındaki yaban kedisi (Felis silvestris), ilk kez fotoğraflandı.

Kırıkkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Albayrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl başlatılan fotokapan projesiyle büyük memelilerin tespiti ve popülasyonlarının belirlenmesiyle ilgili çalışma yürüttüklerini ve kentteki ormanlık alanlara 15 fotokapan yerleştirdiklerini hatırlattı.

Fotokapanlarla özelikle Anadolu'da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan yaban kedisi, vaşak ve su samurunun yanı sıra, kurt, tilki, çakal, porsuk, sansar, ayı ve domuz gibi hayvanları tespit ettiklerini belirten Albayrak, şu bilgileri verdi:

"Çalışma kapsamında ilk kez yaban kedisi görüntüledik. Yaban kedisi, kedigiller ailesinin en küçük temsilcisidir. Bugünkü ev kedisinin atasıdır. Genetik yatkınlığı nedeniyle insanoğlu kedigillerden sadece bu türü evcilleştirilmiştir. Yaban kedisi ormanlık alanları daha çok sever. Hafif soluk siyah ve gri karışımı desenleriyle karakterize olan bu tür, ev kedisine göre daha yüksektir.

Bazen az da olsa kulak uçlarında kıl demeti olabilir. Küçük tavşan, fare ve kuş gibi hayvanları avlar. Bazen kümes hayvanları için yerleşim birimlerine kadar sokulur. Derisi kürkçülükte kullanıldığından eskiden çok avlanmış ve sayıları giderek azalmıştır.

Bugün Türkiye'de parçalı bir yayılışa sahiptir. Umuyoruz ki bu tür koruma programları içinde mevcut durumunu muhafaza eder." Albayrak, görüntülenen yaban hayvanlarının av baskısına rağmen kentteki ekosistemin henüz bozulmadığının işareti olduğunu sözlerine ekledi.

Bu gördüğünüz bir kedi. Üstelik bakımı da oldukça zor.

Ayrıca en pahalı kediler arasında en üst sıralarda yer edinmiştir.

Vahşi bir görünüme sahip olsada bu kediler uysaldır.

Aye Ayes hayvanı ,Madagaskar adasında görülen canlılar arasında yer almaktadır. Türleri tükenmekte olan canlılar arasında yer almaktadır.

Ait olduğu sınıfın diğer üyelerinin aksine aksolotllar başkalaşım geçiremediklerinden suda yaşamak zorunda olan canlılardır.

Maymun görünümlü domuz, kardeşlerinden farklı bir görünüşle doğdu.

En çirkin köpeklerin en renklisi.

Sırtlana benzemesinin yanı sıra kafasındaki tüylerde saçı andırıyor.

Diğer köstebek türlerinden ilk bakışta kolayca ayırt edilen belirgin bir farkı vardır. Burnunun ucunda simetrik ve halka şeklinde düzenlenmiş pembe renkli ve son derece hassas 22 duyargamsı uzantı yer alır. Yıldızı hatırlatan bu anatomik yapıdan dolayı yıldız burunlu köstebek adını almıştır.

Güney Amerika’da bulunan bu tuhaf kaplumbağanın vücudu bir kütük parçasını ve kafası da yere düşmüş yaprak görüntüsünü andırır. Suda hareketsiz kalarak yanına yaklaşan balıkları yutuyor.

Yılanbalığına benzeyen ve başka balıkların vücuduna başını sokarak yaşayan ufak deniz balığı.

Tüysüz köstebek faresi...

Tüysüz köstebek faresi olarak bilinen bir tür de doğada yer alıyor.

Amerika'ya mahsus yakalı tembel hayvan.'Yaprak Yiyen' olarakta bilinir.

Görüntüsünün domuza benzemesi nedeniyle deniz domuzu adını aldı...

Deniz domuzu adını alan canlının varlığı 2008 yılında keşfedildi.

Pembe Amazon yunusu...

Oda çirkin hayvanlar arasında yer edinmiştir.

Köstebek...

Yaban domuzu...

İnsan suratlı balıklar...

Koca burunlu maymun burnu ile dikkat çekiyor.

Chihuahua cinsi bu köpek dünyanın en çirkin köpeği ünvanını kazanmıştı.

Nesli tükenmek üzere olan Damla balığı çirkinlerin başını çekiyor.