Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Mehmet Açar, Johnny Depp’in 10 unutulmaz performansını yazdı
        1

        MEHMET AÇAR - HABERTÜRK PAZAR

        MAKAS ELLER 1990

        (Edward Scissorhands) Yönetmen: Tim Burton

        Makastan elleri olan ve toplumdan uzak yaşayan Edward Scissorhands’in banliyöde geçen hüzünlü ve duygusal masalı.... Burton’ın kendi çocukluk yıllarından izler taşıyan film, imkânsız bir aşk hikâyesi de anlatıyor.

        2

        Elleriyle harikalar yaratan ama kimseyi dokunup hissedemeyen ve toplum tarafından ötekileştirilen Edward rolünde Depp, kariyerinin ilk önemli başrollerinden birinde harika bir performans çıkarıyor. Gerçek bir modern klasik.

        3

        ARİZONE DREAM 1992

        Yönetmen: Emir Kusturica

        New York’ta balıkçı teknesinde çalışan Axel (Depp), kuzeninin çağrısıyla dayısının yanına Arizona’ya gider ve otomobil satmaya başlar; uçma takıntısı olan Elaine adlı bir kadın ve onun üvey kızıyla tanışır...

        4

        Düşler, mutluluk hayalleri, aşklar, hayal kırıklıkları, acılar ve tutkuların birbirine karıştığı olaylar; Goran Bregoviç’in müzikleri eşliğinde gözlerimizin önünden akıp giderken yer yer bir rüyanın içinde gibi hissederiz kendimizi. Depp ise performansıyla her şeyi gerçek ve etkili kılar.

        5

        WHAT'S EATİNG GILBERT GRAPE 1993

        Yönetmen: Lasse Halström

        Küçük bir kasabada yaşayan Gilbert, evden çıkmayan obez annesi ve engelli erkek kardeşi Arnie’nin (Leonardo DiCaprio) sorumluluğunu taşımaktan yorulmuş bir gençtir.

        6

        Bir gün kasabaya güzel bir kız gelir. Peter Hedges’in romanından sinemaya uyarlanan film, anlattığı tüm acılara rağmen içerdiği hayat sevgisiyle öne çıkıyor. Depp de Gilbert rolündeki performansıyla filme çok şey katıyor.

        7

        ED WOOD 1994

        Yönetmen: Tim Burton

        Ed Wood, 90’ların başında “kötü” filmleriyle bir kült yönetmen olmuştu. Ama kimse onun gerçekte nasıl biri olduğunu bilmiyordu.

        8

        Burton, harika bir zamanlamayla “tüm zamanların en kötü yönetmeni” olarak anılan Ed Wood’un sinema tutkusunu, dürüstlüğünü, altın kalpliliğini ve “öteki” olmak konusundaki cesaretini bu filmle anlattı. Wood’a iade-i itibar sağlayan filmde Johnny Depp, üstüne düşeni yaptı. Öyle ki bugün Ed Wood deyince hâlâ onu hatırlıyoruz.

        9

        DEAD MAN 1995

        Yönetmen Jim Jarmusch

        Jarmusch filmografisinin nadide parçalarından biri. Muhasebeci olacağım diye Vahşi Batı’ya gelen William Blake, bir anda kendini ödül avcıları ve kanun adamlarının peşine düştüğü bir katil olarak bulur. Nobody adlı bir kızılderiliyle son yolculuğuna çıkar...

        10

        Müziklerini Neil Young’ın yaptığı, ince bir mizah duygusunun uçup giden kurşunlara ve akıp giden kana karıştığı siyah beyaz, hüzünlü bir western filmi. Aynı zamanda bir yolculuk ve dostluk öyküsü.

        11

        DONNİE BRASCO 1997

        Yönetmen: Mike Newell Genç

        FBI ajanı sahte bir kimlikle bir çeteye girer ve suçlularla yakın arkadaş olur... Aslında defalarca anlatılmış bir hikâye bu. “Donnie Brasco”nun farkı, gerçek bir olaydan yola çıkması ve iki muhteşem aktöre sahip olması.

        12

        Donnie Brasco ile çete içindeki Lefty’nin dostluğu geliştikçe hayat her ikisi için de giderek güçleşir. Depp, Al Pacino gibi bir ustanın karşısında harika bir performans çıkarırken çok farklı karakterleri canlandırabileceğini bir kez daha ispat ediyor.

        13

        DÜŞLER ÜLKESİ 2004

        (Finding Neverland) Yönetmen: Marc Forster

        Yedi dalda Oscar’a aday olan filmde Depp, Peter Pan’in yazarı J.M. Barrie’yi canlandırıyor. Yazdığı bir tiyatro oyunu nedeniyle büyük başarısızlık yaşayan Barrie, yeni tanıştığı dul bir kadın ve dört oğlu sayesinde hayata yeniden bağlanır.

        14

        Çocuklarla kurduğu sıcak bağ sayesinde aradığı ilhamı bulur ve en büyük eseri Peter Pan’i yazar. Bu arada, eşiyle az ilgilenmesi nedeniyle çıkan dedikodulara engel olamaz... Depp, Barrie rolündeki performansıyla Oscar’a aday olmuştu.

        15

        KARAYİP KORSANLARI - SİYAH İNCİ'NİN LANETİ

        (Pirates of the Caribbean – The Curse of the Black Pearl) Yönetmen: Gore Verbinski

        Depp’in rock yıldızı Keith Richards’dan ilham alarak canlandırdığı Kaptan Jack Sparrow, filmin seriye dönüşmesinin en önemli nedenlerinden biriydi.

        16

        “Kafayı bulmuş” gibi takılan, kırıtarak yürüyen ve elini kolunu sallayarak konuşan Sparrow, hiçbir şeyi ciddiye almayan, çıkarlarından asla vazgeçmeyen haliyle filme enerji getiriyordu. Depp, Sparrow’a getirdiği yorumla Oscar’a aday oldu.

        17

        SWEENEY TODD 2007

        (Sweeney Todd: The Demon Barber of the Fleet Street) Yönetmen: Tim Burton

        Aynı adlı 1979 tarihli müzikalden sinemaya uyarlanan film, Viktorya Çağı’nda İngiltere’de müşterilerini usturayla öldüren bir seri katilin hikâyesini anlatıyor.

        18

        Depp, bir müzikalde oynayacak kadar mükemmel bir sesi olmamasına rağmen film için aldığı özel eğitimin de yardımıyla rolün hakkını vermeyi başardı. Öyle ki, o yıl Oscar’a bile aday oldu. Karanlığı, tuhaflığı ve özgün görsel atmosferiyle Burton – Depp işbirliğinin en beğenilmiş filmlerindendi.

        19

        KARA DÜZEN 2015

        (Black Mass) Yönetmen: Scott Cooper

        1975’de FBI ajanı Connolly, İtalyan mafyasını çökertmek için Boston’da bir suç çetesinin lideri James Bulger’in yardımını ister.

        20

        Bulger bu öneriyi işlerini büyütmek için fırsat olarak görür; devletin koruyucu kanatları arasında muhbirlik ve çete reisliğini sürdürür. Gerçek olaylardan yola çıkan senaryoda bir anti-kahramanı canlandıran Depp, kariyerinin en etkileyici performanslarından birini sergiler. Gösterişsiz yorumla karakterin psikolojisini derinlemesine yansıtıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ