Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Boşuna yorulma dans et

        Cemre ÖZKAN / HABERTÜRK PAZAR

        Günün bir saatinde Taksim Meydanı’ndan ya da İstiklal Caddesi’nden geçerken uzak ülkelerin ezgileriyle dans eden bir kalabalıkla karşılaşabilirsiniz. Pek çok ülkeden, dinden, milletten insan beraber şarkı söyleyip dans ediyor. Ne de olsa dans ve müzik sözün çok ötesinde... Dans hem bedene hem de ruha terapi; sosyalleşmenin ve kendini keşfetmenin en iyi yolu. Bir de sonunda esnek bir vücudasahip olmak var. Son yıllarda kentli Türkler, özellikle de kadınlar rahatlamak, forma girmek ve estetik bir duruş kazanmak için dansı tercih ediyor. Kapalı bir spor salonunda bir yere varamayacağınızı bile bile koşu bandında yürümekten iyidir. Yeni trendse Breziya’dan capoeira ile forro, Afrika dansları ve High Heels... Adları pek duyulmasa da Türkiye’de kapıları herkese açık pek çok dans grubu ve okulu var. Öne çıkanlarla buluştuk, dans ettik...

        Capoeira: İçinizdeki savaşçı

        Dövüş sanatının ve dansın estetik bir buluşması capoeira. Afro-Brezilya kökenli, felsefesi oyundan gelen capoeira, insanlara her duruma hazırlıklı olmayı, pratik zekâyı ve dayanıklılığı öğretiyor. Capeoira Türkiye’de ulaşılmaz değil; İstanbul, Ankara, Samsun, Şanlıurfa ve daha birçok şehirde gruplar bulmak mümkün. Yaz aylarında doğanın içinde kamplar düzenleyen capoeira tutkunları arasındaki bağ çok güçlü. En son 7 ülkenin katılımıyla 20-26 Haziran’da Şirince Köyü Tiyatro Medresesi’nde Portekizce şarkılar söyleyip dans etmişlerdi. 9 yıllık eğitmen Berk Zaloğlu da bu ailenin bir üyesi... “Capoeira sonu olmayan bir yol, 90 yaşına gelseniz bile öğrenmeye devam ediyorsunuz” diyor ve bu dansın ancak tecrübeyle anlaşılabileceğini ekliyor.

        Sizce capoeira bir dans mı yoksa dövüş sanatı mı?

        Batı Afrika’da “dans-dövüş” kültürünün yaygın olduğu birçok yer var. Afro-Brezilya kaynaklı capoeira da bütün bunları bünyesinde taşıyan bir oyun, keyifli vakit geçirdiğiniz bir buluşma. İki oyuncu aynı anda birbirlerinin fırça ve tuvali olur, anın getirdiği ilhamla kendilerini ifade etmeye çalışırlar.

        Sizin kişiliğinize ve hayatınıza katkıları nasıldı?

        Capoeira, olaylar karşısında sağlam ama esnek durmamı sağladı. Şarkı söylemeyi ve müzik yapmayı öğretmesinin yanı sıra uluslararası dostluklar kazandırdı ve en önemlisi ikinci bir aile sahibi yaptı.

        Capoeira’yı herkes yapabilir mi?

        Dayanıklılık ve esneklik gerektirir gibi duruyor. Angolalı filozof Mestre Pastinha’nın söylediği gibi: “Capoeira, erkekler, çocuklar ve kadınlar içindir, öğrenemeyecek olanlar sadece istemeyenlerdir.”

        Afrika dansıyla vücudunuzun ritmini doğaya bırakın

        Hatırlayalım, Beyonce’nin hit şarkısı “Run the World”ün (Girls) klibinin asıl kahramanları Afrika’nın yerel dansçılarıydı. Hikâye, Beyonce’nin Mozambikli yerel bir dans grubunun Youtube videosuna denk gelip hayran kalmasıyla başlıyor. Yerel dansçıları koreografiyi öğretmeleri için Amerika’ya davet ediyor. Ve Run the World, MTV Müzik Video Ödülleri’nde en iyi koreografi dalında ödülü de kapıyor.

        Beyonce gibi milyonları arkasında sürükleyen yıldızlarla tüm dünyanın gözdesi olan yerel Afrika danslarını ülkemizde öğrenmek zor ama imkânsız değil. 2011’den bu yana dansseverleri Batı Afrika danslarıyla buluşturan grup DounDoun da bunlardan biri... Yaklaşık bin yıllık bir enstrüman olan djembenin ritmiyle Maçka Parkı’nda yaptıkları gösteriyi izledim, kadim dansın coşkusu başta çocuklar olmak üzere, herkesi etrafına topladı. Şenliğin ardından sorularımı yanıtlayan Engin Bülbül, 3 yıldır djembe ve doundoun çalıyor; eşi ise dans ediyor. Henüz 1 yaşındaki oğlu Yakup da kendi boyuna uygun minik bir djembede ritim tutmaya başlamış bile.

        Dünyada Afrika dansına karşıyükselen ilginin sebebi sizce nedir?

        Günümüzde yeni moda olan şeyler aslında hep bir tür eskiye dönüş. Afrika dansı ve müziği bu noktada hem egzotik hem de küresel olmasıyla son zamanlarda yeniden canlandı. Çalışma hayatı ve stresle artan kas ve eklem ağrıları, depresyon ve cilt hastalıkları bize “Hayat tarzımızı değiştirmenin tam zamanı” diyor. Hareketsizliğin en büyük ilacı dans, stresten uzak durmanın en iyi yolu ise müzik.

        Afrika dansının bedenimize yararı ne peki?

        Ayak parmaklarından boyuna kadar tüm kas ve eklemleri çalıştırarak vücuda ayrıca bir esneklik ve sıkılık kazandırır. Zayıf ya da kilolu herhangi biri vücudunu ideal orana getirip daha dik bir duruş kazanacaktır.

        Ekibinizden bahseder misiniz?

        Ben ve eşim hariç ekibin üyeleri Senegal veya Gine asıllı. Geldikleri Batı Afrika ülkelerinde dans ve müzik kültürlerini korumak adına profesyonel eğitim veren okullardan mezunlar. Ekibimizle çeşitli stüdyolarda ya da şirketlere özel motivasyon etkinlikleri ritim ve dans dersleri gerçekleştiriyoruz. Özellikle çocuklara ritim dersleri vermek çok keyifli.

        High heels: Dans sizin en doğru haliniz

        Eski ve geleneksel ritimlerden bahsettikten sonra, dansın 21. yüzyıldaki en dişi hali: High heels yani topuklu dans. Video kliplerde, kulüplerde karşımıza çıkan bu dansın sadece izleyicisi olmak zorunda değilsiniz. Utangaçlığı bir kenara bırakıp içinizdeki “bir başka seni” keşfetmek için iyi bir fırsat. Vücudu şekillendirip esnek hale soktuğu gibi özgüveni de tazeliyor. Dünyaca ünlü birçok dansçıyla atölyeler düzenleyen Dans fabrika ekibinden high heels eğitmeni Çisil Sıkı ile görüştük.

        High heels’in hikâyesi nasıl başladı?

        Türkiye’de kadınların hep erkek gibi dans etmeye çalıştırıldıklarını görüp bu konudaki eksikliği fark ettik. Böylece kadınlığı en çok hissettiren materyal olan topuklu ayakkabıları kullanarak dans dersleri vermeye başladık. Tabii bundan önce Avrupa’da ünlü koreograflarla çalışıp kendimi geliştirme fırsatı buldum.

        Daha çok Amerikan müzik kliplerinde izlediğimiz bu dansa karşı ilgi nasıl?

        Diva edasıyladans etmek isteyenler sadece belli bir yaş grubu kadınlar mı? Dansın yaşı ve cinsiyeti; doğru ve yanlışı yok. Önemli olan özgürce eğlenmek! Kadınların zaten ruhunda olan bir dans. Sadece kendilerine güvenmeye ihtiyaçları var. Derslerimde hep söylediğim gibi toplum yargılarından uzak, özgürce, kendiniz gibi, kadınlığınızı yaşayarak dans edebileceğiniz 2 saatiniz var. Tadını çıkarın! Derslerimize olan ilgi çok yüksek; ağırlıklı olarak 18-35 yaş arası. Sosyal medyada da takipçilerimizin sayısı bir hayli fazla. Hatta derslerimize Tuba Ünsal, Atiye gibi isimler de katılıyor.

        Şu ana kadar yabancı isimlerle çalıştınız mı?

        Yurtdışıyla hep bağlantı halindeyiz. Sosyal medya ve dünyada en tanınmış dansçı ve koreografları Türkiye’ye ilk getiren Dansfabrika oldu. Son 2 senede; Chris Brown, Justin Timberlake, Gwen Stefani, Fergie, Pharrell, Britney Spears, Usher gibi ünlülerin dansçılarla birçok workshop’a imza attık.

        Forró’daki aşk

        Yine Brezilya kökenli, ama bu sefer çiftli bir dans: Forró. Sımsıcak, kimi zaman hareketli ve muzip; kimi zaman partnerinizin omzuna yaslanıp romantizm yaşayabileceğiniz bir dans. İstanbul’da ise sevenlerinin her hafta bir araya gelip dans ettikleri samimi bir grubun dansı... Davet ettikleri Brezilyalı eğitmenin 2 günlük dans atölyesinde tanıştım onlarla. Hiçbir şey bilmeyen biri olarak, ikinci günün partisinde eğitmenimize ayak uyduracak hale gelmiştim. Mixer Galeri’nin yöneticisi, aynı zamanda bir forró tutkunuBengü Gün ile konuştuk.

        Latin danslarının çok talep gördüğü bir dönemdeyiz. Onu hangi dans türleriyle kıyaslayabiliriz?

        Forró, Kuzeydoğu Brezilya’da doğan geleneksel eşli bir dans ve müzik çeşidi. Şaşırtıcı ama Brezilya’da salsadan bile daha popüler. Temel adımları salsaya benziyor ama daha yakın. Forró’da önemli olan dans eden iki kişinin o an paylaştığı duygu. Genel olarak neşeli bir müzik türü fakat yavaş, hızlı farklı ritmleri var. Müziğin geleneksel enstrümanları davul, üçgen ve akordeon. Sözlerigünlük hayattan; aşk, özlem, deniz, kumsal, tutkudan bahsediyor.

        Sizce bu dansın en keyifli yanları neler?

        Evet kesinlikle bir bağımlılık. Forró, her şeyden önce öğrenmesi çok kolay bir dans. İlk dersten itibaren öğrendiğiniz temel adımlarla ve dönüşlerle bile dans etmeye başlayabilirsiniz. Müziğin ve dansın güzelliği bir yana, dünyanın her bir yanında kuracağınız forró arkadaşlıkları sayesinde bu danstan vazgeçemiyorsunuz. Forró İstanbul’u Facebook sayfasından bulan gezgin forró’cular sık sık etkinliklerimize katılıyor. Hayalimiz 2017’de İstanbul’daki ilk uluslararası forró festivalini yapmak.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ