Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi ‘Dünyanın tüm duyguları bir çantaya sığar’

        Ekin TÜRKANTOS - SEMA EREREN/HT CUMARTESİ

        Salyangoz için kabuğu neyse kadın için de çantası odur. Tek bir farkla; o da kabuğun içinde ne olduğunu bilmemizdir. Ve salyangozlar birbirine benzer. Çantalar ise küçükleri (tam olması gereken boyuttaki), kocamanları (tüm hayatı çantanın içinde), sertleri, yumuşakları, omza asılanları ya da elde taşınanları, görünüşte derli topluları ya da tartışmasız bir şekilde darmadağın olanları. Sinir bozucu çantalar (içinde telefonun saklambaç oynadığı) ya da yıldırım aşklarının nesnesi olan ve kişisel bir ganimet gibi havaya kaldırılanlar. Yani kısa nefret parlamaları ve delicesine aşk.

        Dünyanın tüm duyguları bir çantaya sığar” diyor sosyolog, yazar Jean-Claude Kaufmann, “Çanta” adlı kitabında. Ve bence çok haklı. Biz kadınlar kendimizi iyi hissetmek için çantalarımızın içini adeta birer yaşam alanı haline getiriyoruz. Çantalarımızı düzenlemiyor, gelişigüzel dolduruyoruz çoğu zaman. Geçen hafta işten eve vardığımda sağ kolumu hissetmiyordum. Sanki sağ omzum çökmüş, çantamın tüm ağırlığı altında iyice hissizleşmişti. “Bir insan kendine neden bunu yapar?” diye düşündüm. Ve çantamı ters çevirip yatağın üzerine boşalttım.

        Evet, biz kadınlar biraz garanticiyiz, kabul ediyorum. O gün çantamdan çıkan cüzdan, defter, kalem, su matarası, anahtarlık, gözlük kılıfı, telefon şarjı, makyaj çantası, kitap, çakıl taşı, hırka, sağlıklı beslenme için hazırladığım kuruyemiş torbası, dergiler, fener, yara bandı, ağrı kesiciler ve yoga taytım döküldüğünde aslında ihtiyacım olmadan bir sürü şeyi kendime yük edindiğimi gördüm. Bir çantayı hep tek tarafta taşımak da ciddi sağlık sorunlarına yol açıyordu, duyuyorduk. Ama işte, alışkanlık bambaşka bir şeydi. Yayın Yönetmenimiz Aysun Öz uzun yıllar taşıdığı türden çantalardan vazgeçmiş ve bir süredir sırt çantası taşımaya başlamıştı, bize de öneriyordu. Onun metalik, kalın askılı çantası kendime almayı istediğim sırt çantasının da nasıl olması gerektiğiyle ilgili fikir veriyordu.

        Bel, boyun ve sırt ağrıları üzerine çalışmalar yapan İngiltere’den Dr. Rishi Loatey, araştırmasında kadınların neredeyse her gün ortalama 3.5-4 kilo, erkeklerin de 6 kiloya kadar çanta taşıdığını tespit etmiş. Üstelik laptoplarımız buna dahil değil! Düzenlenmediği takdirde bir çantanın nasıl da çöplüğe dönüşebileceğini az çok biliriz. Çantalarımızın düzenli sakinleri olduğu gibi arada gelen misafirleri de olur. En iyisi onları doğru zamanda konuk etmek. Aksi halde çantanın içinde bir şeyler bulmak bazen gerçekten dünyanın en büyük sorunu olabiliyor. Mesela İstanbulkart’ımı bulamayıp hızlı hızlı çarpan kalbimi sakinleştirmeye çalışarak, “Sanırım kaybettim” diye düşündüğüm çok olmuştur. Oysa bu durumlarda kartım genellikle ara gözlerden birine saklanmış olur.

        Henüz küçük bir çocukken, çok özendiğim anneannemin çantasını “Bana kimbilir ne getirmiştir?” diye karıştırırken ya da “İleride anneannem gibi olacağım” derken aslında belki de sadece içinden süprizler çıkan bir çantaya sahip olmak istiyordum. Gerçekten de ben de yıllar içinde, taşıdığım çantalara ‘lazım olur’ sandığım bir sürü şeyi doldurmaya başladım. Hele bir de gazeteci olunca, çantamın içi kitaplar, dergiler, defterlerle doldu, çantalarım ağırlaştıkça ağırlaştı. Arkadaşlarımdan da benzer şikâyetler işitiyordum: “Bu çantayı hafifletmem lazım!” Kabul, x-ray cihazından geçerken çantamın içindeki eşyalar morumsu rengiyle adeta bir sanat eseri görüntüsü veriyor. Yine de bunu düşünmek ağrılarıma çare olmuyor. Çantamın içindeki fazlalıklardan bir an önce kurtulmam lazım.

        AĞIRLIĞI İKİ EŞİT PARÇAYA BÖLÜN

        Araştırmalar, sırt çantasının vücut ağırlığının yüzde 15’ini geçmemesi gerektiğini söylüyor. Askılar ise ne çok sert ne çok dar ya da gevşek olmalı. Çünkü ince askılı çantalar omuzda belli bölgelere baskı yaptığı için uyuşukluk ve ağrıya yol açabiliyor. Bir de çantanın askılarının iki eşit parçaya dağıldığından emin olmak gerek. Sırt çantası hareketine siz de destek veriyorsanız Harry Roberts’ın “Herkes İçin Sırt Çantası Hazırlama” kitabından ilham alabilirsiniz. Her ne kadar kitap öncelikle dağcılıkta kullanılacak çantalarla ilgili püf noktaları verse de, içindeki bazı bilgileri öğrenip hayatımıza uyarlayabiliriz.

        Mesela ne kadar mükemmel yerleştirseniz de, sırt çantası taşırken dengenizin bozulmasının kaçınılmaz olacağını ileri süren Roberts, insanın ağırlık merkezinin sürekli değişebileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle çantanın ağırlık merkezine, yani bele yakın bölüme en ağır eşyaları yerleştirerek hafif eşyaları çantanın vücuda en uzak dış kısmına yerleştirebileceğinizi söylüyor.

        SIRT ÇANTASI SEÇERKEN

        Sırt çantanızın çift askılı olmasına özen gösterin. Askıların geniş olması omuzlarınıza gelecek yükü daha az hissetmenizi sağlar.

        Çantanızın sırt pedi olup olmadığına dikkat edin. Sırt pedi ağırlık merkezini sırtınıza vermeyeceği için çantanızı daha rahat taşıyabilirsiniz.

        Çantanızın askılarını belinizin 5 santim üzerinde tutacak şekilde sabitleyin.

        Hafif sırt çantalarından seçin.

        AĞRILARIMIZ NEDEN ARTTI

        Ağır bedensel iş

        Vücudun yanlış kullanılması

        Kas incinmesi

        Bilgisayar kullanımının yaygınlaşması

        Uzun süre oturmak

        Beden duruş bozuklukları, uzun süre aynı pozisyonda durma

        Genetik yatkınlık

        Yaşlılık

        Kas gücünün azalması

        Sigara kullanımı

        Depresyon, anksiyete ve alkolizm

        Yataktan kalkarken önce yan dönüp bacaklarınızı yataktan aşağı sarkıtın ve elinizle destek alarak doğrulun.

        İşyerinde çalışırken kısa süreli aralar verin, mutlaka esneme hareketleri yapın.

        Ağır eşyaları eşit parçalara bölerek iki elinizle taşıyın.

        Uzun süre aynı şekilde durmayın, oturmayın.

        İdeal kilonuzu korumaya çalışın.

        Otururken sırt desteği kullanın.

        Yatak seçimi, bel ve sırt ağrılarından korunmak için çok önemli. Yatağınız vücudunuz içine gömülmeyecek kadar sert, bel çukurunuzu destekleyecek kadar yumuşak olmalı.

        Çok yüksek veya alçak koltuklarda oturmayın. Otururken yere basmaya çalışın, dizleriniz ve kalçanız 90 derece dursun.

        Her gün düzenli egzersiz yapın. Özellikle sırt kaslarınızı güçlendirecek yüzme gibi sporlar yapın.

        Ayakkabılarınızı oturarak giyinin. Yüksek topuklu veya dümdüz ayakkabılardan uzak durun.

        Sigara ve stresli bir hayattan kaçının.

        Çalışma koltuğunuzu ve bilgisayarınızı doğru ayarlayın. Özellikle uzun süre baş eğikpozisyonda çalışmayın.

        YÜZDE 90'IMIZIN BEL AĞRISI VAR

        Araştırmalar, yüzde 90’ımızın hafif ya da şiddetli bel ve sırt ağrısı yaşadığına veya yaşayacağına işaret ediyor. Özellikle 40 yaşından sonra hem kadınlarda hem erkeklerde bel ağrısı görülme sıklığında büyük artış var. En büyük risk grubuysa ofis çalışanları, temizlikçiler ve badana ustaları.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ