Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Ateşin ve korun efendisi ATEŞBAZ-I VELİ

        Çok uzun hikâye... Açıkçası 10 yıllardır heves ettiğim menzil. Şunu da baştan itiraf edeyim! Mevcut bir çerçevem hep oldu. Sefer zamanı Şeb-i Arus günlerine düşmemeli. Neden mi ? O turist kalabalığı var ya... Tahammül sınırımı zorluyor.

        Diğer yandan, yavaş yavaş şuna inanıyorum: Samimiyetle istediğiniz bir şey mi var? Bir zaman oluveriyor. En sevdiğim formül: Zamanı gelince...

        Konya’dayım. Konya neresi?

        “Canım, malum” falan demeyin sakın! Herkesin kendi Konya’sı olabilir. Selçuklu’nunki, Mevlânâ’nınki... Bitti mi? Hiç biter mi! Ama orası başka bir fasıl. Geleceğiz... An itibarıyla bir türbedeyiz. “Bir âlemin gözbebeklerinden birine ait...”

        Ateş nedir, biliyorsunuz. Ya kor? Onu da bilirsiniz. Ama hele az durun. Kimbilir? Belki de bu ateş, bu kor sizin bildiğiniz gibi değildir. Anadolu mistisizminin hasbahçesi burası...

        “Konya’nın ateşi”nden, “Meram’ın koru”ndan söz ediyoruz. Türbede yatan işte bunların efendisi: Ateşbaz-ı Veli! Göremediğimiz ama sezdiğimiz hararetlerin efendisi... Konyalıların ağzı ile “Hazreti Pir’in” eşiği... Mevlânâ Celaleddin Rumi’ye gelenler var ya. İşte bu gönüller, dergâha vardıklarında önce Ateşbaz-ı Veli’nin sınavından geçmişler. Hem de temyizi olmaksızın. Ya tamam, yani “yola” devam ya da tamam, yani “malum hayata” devam...

        KONYA PEYNİRLERİ

        Ateşbaz-ı Veli belki de türbe sahibi tek aşçı. Bizim Adnan Şahin ve Anadolu Halk Mutfağı Derneği’nin icraatı. Bu sene 5. sene. Artık rüştünü ispat etmiş, kurumsallaşmış, gelenekselleşmiş. Kabul görmüş. Ödül ve anma programının önemi büyük. Öncelikle Ateşbaz-ı Veli’nin kim olduğunu anlatıyor. Dahası da var. Konya mutfağına dikkat çekiyor: Kadınlar Pazarı’ndan 7 kilogram peynir almışım. “Haberin yok muydu? Dükkân mı açacaksın” demeyin. O peynir dükkânındaki halim şudur: Tadımı takiben, dinleme seansı. Tamam mı? Ne tamamı, hipnotize olmuş fakir “Sar paketi” deyiveriyor. Sonra? Sonrası şu: Havaalanı polislerine makara mevzuusunuz. Obruk. Küflü. Keçi ve dahası... Masada tam karşımda çok eski dostum Nevin Halıcı. Konya’nın elçisi. Bana “Kayısılı yahni”yi anlatıyor. Bir bakır sahanın içinde bunca fırtına kopar mı? Nakletmesi güç, denemelisiniz. Bir başyapıt! Sizi bir o sahile, bir de bu sahile savurmacasına... Mayhoş, karamelize, envai koku ve tat. O ne izdivaç!

        Lokmahane’de yemekteyiz. Belediye Başkanı Fatma Toru yanımızda. Meslekten belediyeci. Bizi ağırlamak için Manila programını değiştirmiş. Dünya Kadın Belediye Başkanları Konferansı’na uçacak, projelerini anlatacak. Meram nüfusu: 350.000! Çoğu şehrimizden büyük.

        HANGİ AŞK?

        Jürisinde yer aldığım Ateşbaz-ı Veli Ödülleri’ni alanlar sahnede. En büyük ve içten alkışı alan kim mi? Jüride olduğumu unutmuş alkışlıyorum. İlhan Koçulu ve Esin Çelebi. Boğatepe Köyü. Çevre ve Yaşam Derneği. Bu üç “başlık” var ya. Beheri birer vedet. Namları almış yürümüş. İlhan Koçulu ve Boğatepe Köyü Uluslararası Slow Food Hareketi’nin gözdelerinden... Nerede ise on yıldır küresel gündemdeler. Salon alkıştan yıkılıyor... Kars gravyerinin yeniden doğuşunu bu mütevazı ve mahcup adama borçluyuz. Ödülü alırken “ilhamım” dediği “ablası”yla el ele: Esin Hanım Mevlânâ’nın torunu.

        Kaç tane Konya var, varolmuş demiştik? Benim Konya faslımın yazarı Tanpınar. Ahmet Hamdi Bey’in “Beş Şehir”inden biri Konya... Okumalısınız. Hem sefer öncesi hem de sefer sonrası...

        Ahmet Ergun Kitaplığı’ndan bir Konya’m daha oldu. Artık bir serap: Konya Oturak Âlemleri. Meram bağlarından... Bunu kaleme alan da bir şöhret: İlhan Fahri Demir. O da kim? Orhan Kemal, müstear adıyla yazmış:

        “Menteşeli, menteşeli

        Deli oldum aşka düşeli

        Üç gün oldu yar gideli

        Kaldım evlerde yalınız.”

        Velhasılı Konya bir aşk diyarı: Ya öyle ya da böyle... Size kalmış!

        ALİ ESAD GÖKSEL / HT CUMARTESİ

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ