Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Ömür Akkor Van'ın lezzetlerini yazdı

        Van Gölü’nün çevresini gezmek, Türkiye’deki seyahat rotalarının en iyilerinden biri. Yaklaşık 400 kilometrelik bu seyahati, mayıs ya da eylül ayında yaparsanız en güzel zamanı tercih etmiş olursunuz. Gevaş, Tatvan, Ahlat, Adilcevaz, Erciş, Muradiye... Geçeceğiniz rotada manzaralar inanılmaz, kokular tarif edilemez. İki günlük rotada bence ilk gece mutlaka Ahlat’ta kalın ve Van Gölü’nün inanılmaz manzarasına uyanın. Sümbül, Süphan, Tendürek....

        TATVAN

        Anadolu’nun tapusu Ahlat

        Biz Ahlat’a gece vardık, Van Gölü’nün kenarında, ilçenin tek otelinde kaldık. En çok merak ettiğimse nasıl bir manzaraya uyanacağımdı, sanırım heyecandan gece rahat uyuyamadım. Sabahın ilk ışıklarıyla doğru pencereye... Önümde turkuvaz, yeşil, mavi bir göl, gölün ardı Gevaş ve Hakkâri dağları... Sağım Nemrut, solum Süphan arkam ise taş evleriyle Türklerin ilk yurdu Ahlat... Sanırım zaman da ben de durduk. Akşamdan otelciye kahvaltıyı göl kenarında yapmak istediğimizi söylemiştik masa az sonra hazırdı.

        FOTOĞRAF: Halil Ülker
        FOTOĞRAF: Halil Ülker

        KAHVALTI

        Adilcevaz cevizi şöyle elinizin arasına sıkıştırınca yağ çıkan cinsten, Van peyniri, sac ekmeği, tereyağı, Bitlis balı, Ahlat kaymağı, köy yumurtası ve diğerleri... Unutulmayacak bir kahvaltıydı. İnceden çalan Reşid Behbudov şarkıları... 1000 yıl sürsün isteyeceğiniz bir an...

        Türklüğün Anadolu’ya ilk mührü

        AHLAT MEZAR TAŞLARI

        Ahlat, Belh ve Buhara’dan sonra üçüncü “Kubbet-ül İslam” şehri unvanını taşır. Topraklarında yetiştirdiği onlarca evliya, derviş ve alperenleriyle hem Türkler hem de Müslümalar için önemli bir şehirdir. Bu mühim Türk şehrinde dünyanın en büyük mezarlıklarından biri (yaklaşık 200 dönüm) bulunur. Bu mezarlıktaki taşlar ise Türklüğün Anadolu’ya ilk mührüdür. Bu taşlar aynı zamanda Anadolu’nun Orhun Abideleri olarak da anılır. Çünkü Türkler Orta Asya’dan Anadolu’ya geçiş noktası olarak kaldıkları bu topraklarda, hem kendi kültürlerini hem de Anadolu’nun kültürlerini harmanlamışlardır. Bu mezar taşları bence her Türk vatandaşının görmesi gerekecek kadar mühimdir. Osmanlıların zamanında burayı “Ata şehri” olarak anmasında da bu mezarların etkisi büyüktür.

        ADİLCEVAZ

        Hep isminden dolayı merak ettiğim bir Anadolu şehriydi. Tam da hayal ettiğim gibi çıktı. Van Gölü’nün en güzel renkli suları buranın kıyılarında. Tepede Urartu Kalesi, etraftaki cevizlikler ve manzara gerçekten enfes.

        HANIMELİ LOKANTASI/ ADİLCEVAZ

        Bir öğle yemeği esnasında uğradığımız Adilcevaz’daki Hanımeli Lokantası, yöre yemekleri konusunda çok iyiydi. Defalarca gittiğim Doğu Anadolu’daki en iyi yemekleri burada yedim. Kengerli ayran aşı gerçekten çok iyiydi. Sonrasında keledoş, keşkek, murtağa ve pekmez helvası masamıza gelen diğer lezzetlerdi. Yolunuz oralara düşerse mutlaka uğrayın. Doğu’nun yemekleri de insanları da hürmetleri de bambaşka...

        FOTOĞRAF: Ali İhsan Öztürk
        FOTOĞRAF: Ali İhsan Öztürk

        VAN

        Doğu’da en çok gittiğim illerin başında, neredeyse her mevsimini gördüm. Kalabalıklığı, sesi, insanları, peyniri, kendi bitki örtüsüyle bence Doğu’nun en güzel şehirlerinden biri. Kahvaltı ise Van’ın olmazsa olmazı.

        VAN KAHVALTISI

        Sütçü, eskiden kahvaltı satan dükkânlara verilen isimmiş, şimdilerde Van’daki tüm kahvaltı salonları da ‘sütçü’ olarak anılıyor. Sütçü Kenan da bunlardan biri. Üç kuşaktır geleneksel Van kahvaltısı hazırlıyorlar. Bir yandan atıştırıp bir yandan konuşuyoruz. “Kahvaltının bu kadar meşhur ve çeşitli olması eski bir geleneğe dayanıyor” diyor ve başlıyor anlatmaya: “Sabah erken saatte tarlaya çalışmaya gidecek olan evin reisi, erken saatlerde eşinin uyanmasına kıyamaz ve evden bir parça kahvaltılık alıp çıkar. Bu hareketi o gün tarlada çalışacak tüm arkadaşları da yapar. Böylece herkes yanında evden bir şeyler getirmiş olur. Tüm bu Van’a has kahvaltılıklar çayın yanında ortaya konup afiyetle hep beraber yenir.” Sütçü Kenan bu hikâyeyle Vanlıların ne kadar centilmen olduklarının da altını çiziyor.

        Şimdi gelelim Sütçü Kenan’a göre kahvaltının olmazsa olmazlarına... Van otlu peyniri, sahanda manda kaymağı, tahin, pekmez, taze peynir çeşitleri, ceviz, çatak karakovan balı, cacık (diğer yazıda anlattığım lor nevi peynir), murtağa, tereyağı ve un kavruluyor, üzerine çırpılmış yumurta eklenerek sahanda servis ediliyor. Dilerseniz üzerine bir de bal koyabiliyorsunuz. Kavut, buğday kavrulup değirmende kahve haline getiriliyor. Biraz iri çekilen buğday tereyağında kavrulup masaya getiriliyor. Dilerseniz bal dilerseniz reçellerle servis ediliyor. Ekmekleri arasında ise sılap pide, çöre (kete), ince lavaş ve tandır ekmeğini saymak mümkün.

        VAN MUTFAĞINDAN

        EKŞİLİ

        Ekşili Den (buğday), nohut, fasulye, bazen et hep beraber kaynatılıyor, pişmeye yakın erik pestili, kişniş yahut diğer otlar ekleniyor. Tereyağı ile servis ediliyor. Yemeğe et konulmazsa yumurtayla da yapılıyor.

        AYRAN AŞI

        Ekşi yoğurt yahut kurut yeşilliklerle ayran kıvamında açılıyor. Soğuk yahut sıcak servis ediliyor. Özellikle ıspanak ve kişniş tercih ediliyor.

        KELEDOŞ

        Mercimek, nohut, fasulye, yoğurt ve yöre otlarıyla yapılan aşure tarzı bir yemek.

        KÜRT KÖFTESİ

        Bulgur ve reyhan yoğrularak köfte haline getiriliyor. Üzerine kurut ve salçalı tereyağı dökülerek servis ediliyor.

        SENGESER

        Yeşil mercimek haşlanıyor. Daha sonra kuru soğan, salça ve cacık (bir nevi lor peyniri) eklenerek pişiriliyor.

        ERİK KIZARTMASI

        Kuru erik tereyağı ve şekerle kavrulduktan sonra şerbet ekleniyor. Şerbeti çekince cevizle servis ediliyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ