Doğduğundan beri eksik yaşıyor!
Amerika'da yaşayan Gunnar Andersson'ın, dünyaya geldiğinden bu yana bir meme kası yok...
Doğuştan meme kaslarındaki tek taraflı eksiklik, kaburga çökmesi, parmaklarda bozukluk gibi semptomları olan Poland sendromu, normal doğumlarda nadiren görülen bir hastalık.
Sosyal medyada “the one pec wonder” adıyla tanınan Gunnar Andersson, doğuştan Poland sendromu hastası.
Çocukluğundan beri zor zamanlar geçiren Gunnar’ın hastalığını kabul etmesi oldukça zor olmuş.
Küçük yaşta ailesi tarafından göğsünün yukarıda olduğu fark edilmiş ve hemen doktor gözetimi atına girmiş.
Sağ meme kasının gelişmediği gözlemlenen Andersson’a, doktor tarafından yasaklanan en önemli şey ise şu an hayatını adadığı vücut geliştirme sporu olmuş.
Çocuk yaşlarda çok fazla önemsemediği hastalığı, büyüdükçe gözüne batmaya başlamış ve içine kapanık bir çocukluk geçirmiş.
Arkadaşlarının aksine oyun oynamayı sevmeyen Andersson’ın o zamanlar en büyük hayali, süper kahraman olmakmış.
Süperman filmini izlerken bile, hastalığından dolayı asla onlar gibi görünemeyeceğini düşünüyormuş.
11 ve ya 12 yaşlarındayken cılız görüntüsünden hoşlanmadığı için mekik çekmeye başlamış. Bu, onun vücudu adına attığı ilk adım olmuş.
O yaşlarda havuza girmek, onun için hayatının en zor aktivitesiymiş.
İnsanların hastalığıyla alakalı sorular sormasından çekinen Andersson’ın kimse görmesin diye havuzdan çıkamadığı zamanlar bile olmuş.
Babası için okulun güreş takımına katılan Andersson, sağ omzunu fazla zorladığı için sakatlık geçirdikten sonra fizik tedaviye gitmeye başlamış. Burada ona destek olan akıl hocası Travis Mash ile tanışması, hayatını tamamen değiştirmiş.
Her ne kadar kötü bir olay olarak gözükse de fizik tedavi, onu vücut geliştirme serüvenine başlamasına sebep olmuş.
Vücut geliştirme sporuna ergenlik dönemlerinde başlayan Andersson, ne olursa olsun hasta olduğu düşüncesini kafasından atamamış. Ta ki 21 yaşında Arnold Shwarnezegger’in “Pumping Iron” filmini görene dek.
Vücut geliştirmenin bir sanat olmadığını anlayan Andersson, sporu etrafındakilere iyi gözükmek için değil, kendisi için yapmaya başlamış.
Spor salonundaki insanların meraklı bakışları altında çalışmalarına devam etmiş. Zaman geçtikçe bu meraklı bakışlar, hayranlık dolu bakışlar haline gelmeye başlamış.
2013 yılında, Instagram ile tanışan Gunar Andersson, gittiği yerlerden koyduğu gezi fotoğraflarıyla insanlara ulaşmaya çalışsa da başarılı olamamış.
2015 yılında ise, spor salonunda aldığı olumlu tepkilerden sonra, “the one pec wonder” adıyla açtığı hesabından, vücuduyla ilgili fotoğraflar paylaşmaya başlamış.
Fotoğrafları yayımladıkça, aldığı olumlu yorumlar da artmaya başlamış.
Şimdi ise Andersson’ın tek amacı, kendisi gibi Poland sendromuna sahip insanlara örnek teşkil edebilmek ve onların hayatlarında bir iz bırakabilmek...
HABERTÜRK.COM/YAŞAM SERVİSİ
