Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Murat Gürgen: İşten 3 hafta izin alıp Atlas Okyanusu'nu geçtim
        1

        MURAT GÜRGEN/HT PAZAR

        Kısa süre önce yıllık iznimin bir bölümünü kullanıp yelkenliyle Atlas Okyanusu’nu geçtim. Habertürk Gazetesi Ankara bürosunda, Başkent’in yoğun gündeminde çalışmak, adeta nefes almadan koşturmak demektir. Açık denizde balinalar, dalgalar, fırtınalar arasında ve cep telefonu çalmadan alınan 3 haftalık nefes ise hayatı algılayışınızı değiştirebilir.

        2

        Zaten yelken, dünyaya bambaşka bir açıdan bakmak, bildiğimiz pek çok şeyi unutup farklı yol almak anlamına gelir... Bu yolda en çok ihtiyaç duyduğunuz rüzgâra bağlı olarak “doğru” anlayışınız da değişir, zamanı kavrayışınız da... Her yıl kasım ve aralık aylarında Kanarya Adaları (Las Palmas) - Karayipler (St. Lucia) rotasında düzenlenen bir yarış var.

        3

        Adı ARC, yani “Atlantic Rally for Cruisers”; yani yelkenli teknelerin Atlantik yarışı... Doğudan batıya 2 bin 700 deniz mili yani 5 bin kilometre... Yarışa bu yıl 244 yelkenli tekne katıldı. Biz, Gökova Yelken Akademisi bünyesinde oluşturulan 8 kişilik ekibimizle Türkiye’yi temsil eden tek takımdık.

        4

        Tolga Gökova’nın kaptanlığında, Arda Yahyaoğlu, Oytun Çalışlar, Nilüfer Ayrancıoğlu, Gül Özdemir, Alper Onmuş ve Hasan Beşer ile birlikte hem rakiplerimizle hem de doğa koşullarıyla mücadele ettik. Türk ekibi olarak “Morton” isimli tekneyle gerçekleştirdiğimiz okyanus geçişini 20 gün 11 saat 13 dakika 4 saniyede tamamladık.

        5

        HOŞGELDİN YALNIZLIK

        Okyanusa açılmak ve Atlantik geçişine yönelik bir yarışa katılmak her şeyden önce cesaret ve sabır meselesiydi. Yarış İspanya’nın Kanarya Adaları’ndaki Las Palmas limanından 20 Kasım’da saat 13.00’te başladı. Aylardır beklediğimiz “start” günü gelmiş, içimizdeki heyecan karmaşık hislerle harman olmuştu. “Vira bismillah” deyip bastık yelkenleri.

        6

        10’unculuk derecesi elde ederek kürsüye çıkmayı, binlerce kişinin hazır bulunduğu seremonide Türkiye’yi anons ettirmeyi başardık. Zorlu mücadelenin ardından geriye dört tarafı denizlerle çevrili unutulmaz anılar kaldı.

        7

        Start verilirken şamandıraların bulunduğu hat adeta ana baba günüydü. Tekneler burun buruna mücadele içerisindeydi.Sanki yarış kısa süre içinde sonuçlanacakmış gibi, herkes rakiplerinden bir kulaç öteye geçmek için mücadele ediyordu.

        8

        Telefon irtibatımız kesilene kadar, yarışı internet uygulaması üzerinden takip eden arkadaşlarımızdan “İyi gidiyorsunuz” mesajları yağıyordu. Saatler ilerledikçe tekneler arasındaki mesafe açıldı. Ertesi sabah uyandığımızdaysa binlerce millik okyanusta büyük bir yalnızlık bizleri bekliyordu. Artık ne bir tekne ne de kara parçası vardı ufuk hattında.

        9

        8 KİŞİLİK YENİ BİR DÜNYA

        20 gün süren okyanus geçişinde, 15 metrelik yelkenli teknenin üzerinde, adeta yeni bir dünya kurduk kendimize. Las Palmas’tan ayrılmadan önce kilolarca taze meyve ve sebze, koliler dolusu su, meşrubat, konserve ve temizlik malzemesi stoklamıştık.

        10

        Ama önümüzde koca bir okyanus ve türlü hali vardı. Belki bir terslik olacak, belki bir kaza yaşanacak ve belki aylarca kurtarılmayı bekleyecektik bir yerlerde. ARC organizasyonu helikopterli kurtarma desteği sağlıyordu ama yalnızca kıyılara yakın alanları kapsıyordu; çünkü okyanusun geniş alanı helikopter uçuş menzilinin dışında kalıyordu.

        11

        BALİNA ÇARPAN, BATAN TEKNELER

        Bu olumsuz ihtimalleri dikkate alarak stoklarımızı eritmedik ve günde bir öğün yemek ile geçtik okyanusu. İçme ve temizlik için her birimizin günlük 3.5 litre su kotası vardı. Zaten ARC merkezinin “iridium uydu telefonu”muza ulaşan günlük bildirimleri de tedbiri elden bırakmamamız gerektiğine işaret ediyordu.

        12

        Yarışta günler ilerledikçe bir tekne su alarak batmış, 6 mil arkamızdaki bir tekneye balina çarpmış, iki teknenin direği, iki teknenin de dümen palası kırılmıştı. Yakıt, su ve yiyecek stoklarını iyi hesaplayamayan 20’den fazla tekne de rotayı geri çevirerek okyanus geçişinden vazgeçmek zorunda kalmıştı. Okyanusun ortasında kocaman bir boşlukta meçhule doğru ilerliyorduk.

        13

        DÖRT MEVSİMİ YAŞADIK

        Okyanusu ikişer kişi dörder saatlik dilimlerle nöbet tutarak geçirdik. Las Palmas’tan yola çıktığımızda geceleri hava epey soğuktu. Yağışlı gecelerde, rüzgârın da etkisiyle hissedilen sıcaklık kış soğuklarını andırıyordu. Neyse ki su geçirmez özel giysilerimiz vardı.

        14

        Takvimler 1 Aralık’ı gösterdiğinde okyanus yolunu yarılamıştık. Bu arada kuzeyden Ekvatora doğru indikçe hava ısındı. Kış koşullarında başladığımız yolculuğu nemli yaz sıcaklarında, 30 derece ortalama ısıda sürdürdük.

        15

        SU ÜSTÜNDEKİ HAYAT

        17. günümüzde teknenin tüm elektronik sistemleri arızalandı. Yola çıkarken başladığımız astronavigasyon eğitiminin zafer günüydü o gün. Artık tek yol göstericimiz güneş ve yıldızlardı. Ve okyanus geçişi süresince teknemiz bir saniye olsun durmadı, hız kesmedi. Bir o yana bir bu yana süratle sallanan teknede zaman zaman ayakta durabilmek bile zordu, ama her gün mutfakta sıcak yemeğimizi de pişirdik, açılan kıç platformda bulaşığımızı da yıkadık.

        16

        Duşumuzu okyanus suyuyla aldık. Makarnamızın suyuna yine okyanus suyunu kattık. Bol bol kitap okuduk, müzik dinledik... Pis yedili oynayarak kafa dağıttık. 20 gün boyunca telefonun çalmaması belki de en büyük huzur kaynağımızdı. Yarım saatten uzun sürmese de iki kez fırtına koşullarıyla karşılaştık. Zaten fırtınayı yaşamamış olsak, okyanus geçişinin de tadı çıkmayacak, bir anlamı olmayacaktı benim için

        17

        0 Aralık günü güneş batmaya yakın kara göründü. Teknede müzik eşliğinde kutlamalara başlarken, uzun süredir hazırlandığım maceranın sonuna yaklaşmanın burukluğu vardı içimde.

        18

        Karayipler’in St. Lucia Adası’na ulaşırken sağanak yağış altında sırılsıklam olmak ve o anda telsizden “tebrikler” mesajını almak ise sözlerle anlatılamayacak ve ancak yaşanarak anlaşılabilecek bir keyifti.

        19

        Yarışa katılan 244 tekneden ancak 200’ü hedefe ulaşabilmişti. Biz ise ilk 10’a girmiştik... Okyanusun ortasında tek bir toprak parçası görmeden 20 gün yol almak, insanın dünyaya bakışını değiştiriyor.

        20

        Makarnayı deniz suyuyla pişirmek, tuzlu suyla yıkanmış bardaktan kahve içmek, 10 knot hızla ilerleyen teknenin arkasına bağlı halatın ucunda duş almak... Açık denizde hem sıkı bir egzersiz hem de vahşi hayata yakından bir bakış imkânı var.

        21
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ