Moğolların Nasrettin Hocası: Mardinli Nasreddin Bulut

HABERTÜRK’ün bir süre önce gündeme getirdiği İstanbul Okmeydanı’ndaki Moğol mahallesi, geçen hafta Moğollar arasında işlenen cinayetle gündeme geldi. İstanbul’da sayıları 5 bine yaklaşan Moğollarla ilgili polisiye olaylar sık yaşanmasa da, iki sevgilinin 2015’te Sevgililer Günü’nde denizde boğulması, geçen yıl da ERASMUS için Türkiye’ye gelen Moğol genç kızın tecavüze uğraması, hafızalarda yer buldu. Biz de Moğolların yoğun olarak yaşadığı Okmeydanı, Çağlayan ve Feriköy’de iki gün geçirdik ve onların günlük hayatlarına tanıklık etti.

KAZANIP ÜLKELERİNE GÖNDERİYORLAR

Düşük gelir ve işsizlik nedeniyle çalışabilecekleri ülkelere giden Moğolların tercih ettikleri yerlerin başında Türkiye var. Vizesiz seyahat, bunda en önemli etken. Türkiye’ye yasal yollardan gelenler olduğu gibi, Moğol insan kaçakçılarının iş vaadiyle dolandırıp getirdikleri de bulunuyor.

Evlerde kalabalık gruplar halinde kalan Moğol erkeklerinin tercih ettiği işlerin başında, kayıt dışı çalışmaya imkan vermesi nedeniyle günlüğü 60-70 liradan inşaat işçiliği, bulaşıkçılık ve tekstil işçiliği geliyor. Çalışma izni olanlarsa, çocuk ve evde hasta bakıcılığı yapıyor.

Ülkelerinde 400 lira kazanç elde edecekken, Türkiye’de 1500-2000 lira kazanıp yatırımlarını ülkelerinde yapıyorlar. Moğol erkekleri, çalışacakları iş varsa tanıdıkları aracılığıyla, yoksa da Kağıthane Çağlayan’da ‘amele pazarı’ haline getirdikleri bir sokak başında bekleyerek iş bulmaya çalışıyor.

RESTORANDA SOSYALLEŞİYORLAR

Moğolların yaşadığı yerlerde mutlaka Moğol yemekleri yapan bir lokanta bulunuyor. Çalışmayan Moğollar günlerini burada, çalışanlarsa dinlenme saatlerini bu mekânlarda geçirerek sosyalleşiyor.

Türkçe’ye iş dışında pek gerek duymuyorlar. Bu nedenle Türkçe bilenlerin sayısı oldukça az. İş bulma ve bürokratik işlemlerde ise Moğollara sevdikleri bir esnaf yardımcı oluyor. Şişli’de yaşayan Moğolların komşu esnafı ise ‘Nasreddin Hoca’ diye şakalaştıkları Nasreddin Bulut...

5 yıl önce Moğolistanlı Erun Gerel ile evlenen Mardinli Nasreddin Bulut, tekstil atölyesini 2 yıl önce kapatmak zorunda kalmış. Şişli İzzetpaşa Mahallesi’nde eşi ve kardeşiyle Moğol yemekleri yapan lokanta açmış.

Mahalledeki Moğolların neredeyse tamamı günlerini, Erun Gerel’in mutfakta olduğu lokantada geçiriyor. Başı sıkışan Moğol da soluğu Bulut’un lokantasında alıyor.

Aralarında düzenleyecekleri turnuvalar için spor salonu isteyen de, iş arayan da, hatta Moğol eleman isteyen Türk işveren de var.

‘ENİŞTELERİNİ SEVERLER’

Bulut’un, eşi nedeniyle Moğollarla olan ilişkisi lokantayı açtıktan sonra daha da ilerlemiş ve diplomatik düzeye çıkmış. Bulut, “İstanbul’un her yerinden Moğollar buraya geliyor. Konsolosluktan diplomatlar bile geldi. Onların hepsi beni tanır, sever. Derdi olan da geliyor, bizi görmek isteyen de. Sorunları olunca beni arıyorlar. Mesela terör saldırısı olduğunda arayıp, ‘Ne yapalım?’ diye sordular. Ben de, ‘Yatın uyuyun’ dedim. Sağ olsunlar eniştelerini severler. Ben de onlardan memnunum” diyor. Bulut’a göre Moğolların eğlence anlayışı biraz farklı. Dini ve milli bayramlara çok önem veriyorlar, bayramı eğlenerek geçiriyorlar. Bunun dışında dünyada kabul edilen belirli günleri de kutlamayla geçiriyorlar. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü de kutlayarak geçirmişler. Bulut, “8 Mart’ı da bir gün öncesinden eşlerini yemeğe çıkararak kutlamaya başladılar” diyor.