Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Dünyaca ünlü festivaller neden yapamıyoruz? Cem Yegül açıkladı!

        Türkiye'de festival kültürü bir hayli gelişmeye başladı. Hemen hemen her hafta sonu yapılan değişik festivallerinin yanında müzik festivali olarak ülkemizde ne yazık ki yeterli ölçekte festival bulunmuyor.

        Festival kültürünün gelişmesinde büyük katkısı bulunan ve yeni jenerasyonun yakından tanıdığı bir kurum olan Pozitif'in kurucularından Cem Yegül ile neden Burning Man kıvamında ve ölçeğinde festivalimizin olmadığını konuştuk ve bakın Cem Yegül bu konuda bizlere neler söyledi...

        Fotoğraflar: Serhan Sevin

        Festivaller neden önemlidir?

        Birkaç nedenden dolayı önemli. İnsanlar günlük hayattan ve günlük rutinlerden kopardığı için festivallere katılıyor. Festivaller artık ufuk açıcı, insanların aklına gelmeyen bir takım yeniliklerin deneyimlendiği alanlar. Bunun yanı sıra festivaller, insanların kendi kabilesinden insanlarla bir arada geldiği alanlar yaratıyor. Kabaca bu çerçevede konuyu özetleyebiliriz.

        REKLAM

        Son dönemde çok fazla festival olmaya başladı. Siz ülkemizde yapılan festivalleri nasıl buluyorsunuz?

        Burası zor bir coğrafya, o yüzden genel bir değerlendirme yapmak zor. Bazılarını parlak buluyorum bazılarını zayıf buluyor, bazılarını teknik açıdan, müzikal ve içerik açısından, yetersiz buluyorum. Bazılarını dünya ölçeğinde festivaller olarak görüyorum. Genel olarak festival haritasına baktığımızda Türkiye'deki festivallerin hem coğrafyanın getirdiği bir takım kısıtlamalardan dolayı hem de konjoktürel bir takım nedenlerden dolayı istenilen seviyede olmadığını kabaca söyleyebilirim.

        Festivallerin birçoğu yaz aylarında olur da kış mevsimine üvey evlat muamelesi yapılır, neden?

        Açık alanlar daha büyük kitlelerin bir araya gelmesine olanak sağlıyor. Kapalı mekanlarda festival yapınca ancak o mekanın kapasitesiyle sınırlı oluyorsunuz. Dolayısıyla açık bir coğrafyada çok daha büyük kitlelere ulaşma şansı yakalayabiliyorsunuz. Yani üvey evlat muamelesi yapıldığı pek söylemez.

        Ama mesela kar festivalleri açık alanlarda da olabilir...

        Yapılıyor ama yaz aylarındaki gibi büyük açık hava festivalleri gibi olmuyor. İklim ve coğrafya çok önemli faktörler... Bu coğrafyada kış ayları ve kapalı mekanlar, size istediklerinizi yapma şansı veren iklimlerde gerçekleştirilen büyük festivaller kadar geniş olanaklar sunmuyor.

        Şehir festivali yapmanın en büyük zorluğu nedir?

        Çok çeşitli mekanlar kullanmanız lazım ve kullandığınız mekanların festivalin temasıyla ve sunmak istediğiniz şeyle bütünlük sağlaması gerekiyor. Dolayısıyla içeriğin ve mekanın bir şekilde doğru konteks içinde bir araya gelmesi seyirciyi de başka bir yere taşıyor. Seyirci o erkle iletişim kurabiliyor. Bu doğru mekanları bulabilmek, doğru kürasyonu yapabilmek kolay bir şey değil.

        Burning Man, Arcosanti, Coachella gibi dünyaca ünlü pek çok festivalin başarısı sizce nereden geliyor?

        Vay.. Bir kere konseptleri her şeyden önce. Dayanıklılıkları, doğru coğrafyada ve doğru zamanda yapılmaları ve arkasındaki mimarların; festivali yapan isimlerin vizyoner sahibi insanlar olmasından kaynaklanıyor. Aynı zamanda saydığınız festivallerin hepsi Amerika'da ve oradaki ölçek çok büyük. Dolayısıyla, farklı eksenlere yerleştirilmiş fikirlerin farklı kitleler tarafından satın alınması durumu var. Mesela Burning Man neden yapılabiliyor? Bir de baştaki Burning Man ile şu anda geldiği nokta aynı mı? O da tartışılır... Paylaşma ekonomisiyle, var olan düzeni biraz da reddeder bir fikirle başlayan iş, aslında sistemin bir parçası haline geldi. Tabii ki yine de şu an Burning Man'i elinizin tersiyle itebileceğiniz bir festival olarak göremezsiniz. Başlangıcındaki oluşumdan uzaklaşmış olsa da bugün festival nezdinde değerlendirdiğinizde çok başarılı.

        Bizim ülkemizde neden öyle dünya standartlarında festivaller yapılmıyor ya da yapılamıyor?

        Bizim ülkemizde dünya standartlarında festivaller yapılıyor.

        Ama hiçbiri öyle büyük bir popülariteye ulaşmıyor...

        Festival zaman işidir. Şimdi eminim bundan beş-altı yıl önce Burning Man'i çoğumuz duymamıştık. Burning Man, Coachella gibi festivallerin son dönemde bu kadar çok duyulmasının sebeplerinden bir tanesi de aslında festivallerin magazinleşmeleri! Yani her iki festival de Hollywood'dan çok fazla insan çekiyor. Bu sektörden çok fazla isim çektiği zaman da magazin dalgası getiriyor. O magazin dalgasının etkisiyle de o festivalin özünden çok suni taraflarıyla ilgilenmeye başlıyorsunuz. Tabii o zaman oraya giden kitleler de farklılaşıyor.

        Sizce bu farklılaşma festivalin kalitesini düşürür mü?

        Festivaller özgürlük, kopma ve günlük rutinden çıkma alanlarıdır. Hakikaten insanlar kendi kabilesinden olan insanların arasında kendilerini daha rahat ve özgür hissediyorlar. Şimdi o kitle değişmeye, festivalin ekseni yavaş yavaş kaymaya başladığı zaman ve en başta yerleştirilen prensiplerden uzaklaşılmaya başlandığı zaman, kitle de değişiyor. Bu durumda da homojen, aynı kabileden olan insanlar yerine çok daha farklı insanlar geliyor. Bundan dolayı "Festivalde bir değişiklik olur mu?" diyorsanız kesinlikle olmaz. Mesela Coachella'da bu asla olmuyor. Farklı kitlelerin önemini keşfettikleri için, geçtiğimiz yıl ilk defa yaşlı insanlar için Coachella yaptılar. Birçok iyi isim vardı: Bob Dylan, The Who, Rogers Walters gibi isimler vardı mesela... Ama daha orta yaşlı insanların gidip festival izleyebilecekleri bir ortam yaratma yoluna gittiler. Burning Man de keza o şekilde! Bir o fotoğraflarda gördüğünüz Burning Man var bir de diğer tarafta Google'ın sahiplerinin özel jetlerle inip ultra lüks karavanlarıyla etkinliğe katıldığı bir bölüm var.

        Hazır yeri gelmişken sizce görülmesi gereken festivaller hangileri?

        Bir Cappadox bir de Bodrum Müzik Festivali olmak üzere şehir konseptli iki festivaliniz bulunuyor. Bu festivallerin dünyaca ünlü bir hale gelmesi için neler yapılması lazım?

        Bir kere hakikaten yerel yönetimlerin ve onların yanında merkezi yönetimlerin de festivali sahiplenmesi gerekiyor. Tabii bütçelerinin çok daha büyümesi; yurt dışında festivallerin çok iyi tanıtılması lazım. Multi disipliner festivallere dönüşmesi lazım. Yakın coğrafyalardan insan çekiyor olması, vergi kolaylıkları olması gerekiyor. Yerel artistlerle globaldaki sanatçılar arasında doğru bir denge kurulması lazım.

        Belki hediye bilet de beklenilmemesi lazım, öyle değil mi?

        Tabii ki... Biz onu kırmayı başarabilen nadir şirketlerden biriyiz ama insanlarda bu alışkanlık var evet.

        Festivallerde çıkacak gruplar ya da sanatçılar çok önemli. İlla ki dünyaca ünlü yıldız isimleri mi getirmek gerekiyor yoksa daha bağımsız isimlerle daha özgün işler mi yapılmalı? Bu işin dengesi nedir?

        İkisi de yapılabilir. Özgün işler benim tercih ettiğim işler. Daha yaratıcı isimlerin ağırlıklı olduğu bir line-up benim tercih ettiğimdir. Festivali alıp böyle sıfırdan büyütmek, bir yere getirmek… Büyük isimlere yaslanarak bir etkinlik yapmak zaten herkesin yapabileceği bir şey. Ama ikisinin karışımını da yapabilirsiniz. Hem özgün hem de büyük isimleri getirebilirsiniz. Çok yaratıcı, aynı zamanda başka platformlarda çıkamayan artistlerin de alan bulma şansı olmalı. Mutlaka o isimleri doğru kitleyle buluşturmak, lineup'ta doğru bir yere yerleştirmek gerekir. Kurgunun mutlaka bir dili olmalı. O dile göre de bahsettiğiniz grubu doğru yere yerleştirmeniz lazım.

        Gelelim herkesin merak ettiği başka bir soruya. Şu an Rock'N'Coke yapılacak olsa nelerini değiştirirdiniz?

        Birincisi: Bir festivalin isminde bir markanın ismini bu kadar öne çıkarmazdım. Tabii ki sponsorluk bu çapta festivaller için önemli ancak, isminde markanın ismi geçmemesi gerekir. Çünkü bu çekmek istediğiniz kitlenin hayat felsefesiyle çok uyuşan bir şey değil. Bu rock müziğin felsefesiyle de uyuşmuyor. İki: Türk rock müziğine çok daha fazla yer vermek isterdim. Biz o işe başladığımızda Türk müziğini açıkçası çok iyi tanımıyorduk. Başka disiplinleri de işin içine katardım. Örneğin; Tomorrowland'deki gibi sahneler belki... Onu da bir destinasyon festivaline dönüştürmek isterdim.

        Tekrar yapacak mısınız peki?

        O her zaman aklımızın, notlarımızın bir köşesinde ancak onun için Türkiye'de bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Bugünün şartlarında o çaplarda bir festival yapmak ne yazık ki olası değil.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ