Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Hayalinizdeki işi bulmak çok kolay!

        BEGÜM ÇELİKKOL / HABERTURK.COM

        Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada birçok kişi hayal ettiği ya da çocukken yapmak istediği işi yapamıyor. Hatta birçok kişi bu yüzden mutsuz ancak hayat şartları nedeniyle sevmese de sahip oldukları mesleği yapmak zorunda kalıyor. Sadece para kazanmak amacıyla hayata atılan gençler, bir süre sonra mutsuz bir çoğunluk olarak karşımıza çıkıyorlar. İşte bu noktada yapılabilecek tek bir şey var. O da hayalinizdeki işi en azından birkaç gün de olsa yapmaya çalışmak… Daha açalım konuyu… Kendi işinizden mutsuzsunuz, günleriniz çok rutin geçiyor. Yapmak istediğiniz aslında şu anki mesleğiniz değil. Hemen Balmumcu’ya yollanıyorsunuz ve Hayalimdeki İş’in kapısını çalıyorsunuz. Belki de aradığınız yıllarca beklediğiniz o iş orada…

        Burada Zeynep Emre ve kız kardeşi Arzu Emre ile karşılaşacaksınız. Zeynep Emre genç bir bayan ve tamamen “Ben kendi sevdiğim işi bulamadım, insanlar bulsun” mantığıyla yola çıkmış… Biz de Zeynep ile sohbet ettikten sonra beni istediğim üç iş alanındaki rehberlerle tanıştırdı. Ben de çok merak ettiğim DJ’lik, Flemenko dansçılığı ve sihirbazlık konusunda işin uzmanlarının bir gününe tanık oldum… Onların bir gününe tanık olduk. Siz de bu deneyimi yaşamak isterseniz onların yanına uğrayın, hayalinizdeki işi deneme fırsatını yakalayın.

        ZEYNEP EMRE:

        Nasıl geldi bu fikir aklınıza?

        İnternette göremedim, araştırdım. Bu nedenle kurdum bu şirketi. İşletme okudum, Londra’da master yaptım. Burada bazı iş yerlerinde çalıştım. Biraz düş kırıklığına uğradım. Üniversitedeyken hep kurslara gittim. Bir sürü hobim oldu. İnsanlar maymun iştahlı dedi ama kendimi tanıdım bu sayede. Her insanın içinde bir yerlerde çok severek yapacağı bir şeyler olabileceğine inanıyorum. Herkesin de sevdiği işi yapmak istediğini düşünüyorum. Zaman içinde bende de arayışlar olmaya başladı. Üniversiteyi bitirmişim, yüksek yapmışım, ailemin işi var. Ama içimde istediğim bu değildi. Elbiseyi almadan önce deniyoruz, beğenirsek alıyoruz, beğenmezsek almıyoruz. Bu iş için yapmıyoruz. Hayatımızın yüzde 50 gibi bir kısmı işte geçiyor. Ben kendi sevdiğim işi bulamadım ama insanlar belki bu projeyle bulabilir diye Hayalimdeki İş’i kurmaya karar verdim. Herkesin kendini keşfetmesine biraz zaman gerekiyor. İnsan kendini anlamadan hangi işi sevip sevmeyeceğini bulamıyor. Hiçbir şey için geç değildir.Hayalimdekiis.com'u kurarken gençleri de düşündüm. Hayatta hep işini severek yapan insanların olmasını istiyorum.

        Bu işi kurmak ne kadar sürenizi aldı?

        Sitenin tasarımı çok uzun zaman aldı. Şu anki mevcut tasarım komple değişmiş ikinci bir tasarım. İlki içimize sinmemişti. Şu anda 85 meslek dalı var. İki hafta içinde 90 meslek dalı olacak. Rehberlerimizin sayısı daha fazla. 115’i geçmiş durumdalar. Bazı dallarda kategorilendirme olduğu için rehber sayısı yüksek oldu.

        Rehber seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?

        O alanda en iyi, en profesyonel insanlar olması için araştırma yaptık. Hep iyi isimleri bulmak istedik, bulduk da. Başka insanlarla kendi mesleğinin temellerini açmayı seven, öğretmen gibi olabilecek insanlara bakıyoruz. İnsanlar merak ettiği işi görmeye gidiyor, onu kötü yapan kişilerden ziyade işini severek yapan kişileri bulmak daha iyi diye düşündük. Bunu yaparken sektörlerdeki tanıdıklarımıza sorduk, araştırma yaptık ve rehberlerimizle konuştuk.

        En çok hangi meslek alanı ilgi çekiyor?

        Sitemiz açılalı altı ay oldu. Bin kişi başvuru yaptı. Siteyi açmadan önce bir anket çalışması yaptık. Ankette de “İkinci bir şansınız olsa hangi mesleği seçerdiniz?” sorusunu yönelttik. Çıkan listede oyunculuk, genel cerrahlık, sporcu özellikle de futbolcu, DJ’lik, fotoğrafçılık, moda tasarımcılığı gibi liste çıktı. Program verme konusunda da makyözlüğe çok talep geldi. Fotoğrafçılığa, butik otel işletmeciliği, köpek eğitmenliğine bakanlar da var. Pilotluk ve kaptanlık da favoriler arasında.

        Rehberlik programınız kaç gün oluyor genelde?

        Bizim rehberlik programımızda meslek turu yapılıyor. İki ile on gün arasında değişiyor. Hepsinde işlerin aşamalarını görüyorsunuz. Bir DJ bir gün içinde neler yapar, neleri kullanır gibi konularda bilgi ediniliyor. Mesela moda editörlüğünde toplantılara giriyorsunuz, ürün fotoğraflarının çekimini görüyorsunuz. Onlar gün içinde neler yapıyorsa o işlere tanık oluyorsunuz. Eğitim almadan bir adım öncesi bizim projemiz.

        Saat ve gün ayarlamak zor olmuyor mu peki?

        Oluyor elbette. Bazen rehberlerimiz uygun olmuyor bazen de rehberlik programına gelenler uygun olmuyor. Çalışanlar hafta sonu program almak isteyebiliyorlar. İlk ayarladığımız gün için efor sarf ediyoruz. Gerisi programa katılanlar ve rehberle arasında anlaşılarak ayarlanıyor.

        Fiyatlar ne aralığında?

        Akrobasi pilotluğunu dışarıda bırakırsak iki – üç gün için 500-600 TL arasında programlarımız var. 200 TL’ye de uygun programımız var. Mesela makyaj programı böyle. İki günlük bir program oluyor. Bir rehberimiz Oya Tolga.

        Hangi yaş başvuru yapıyor?

        Çok yaşlı kişiler olmadı gelen. Ortalama 30 yaşındakiler geldi. Çok gençler de vardı şu anda çalışanlar da geldi.

        Tepkileri ne oldu?

        Memnun ayrıldılar buradan. Kimisi kendi işi olduğu halde programı alanlar da oldu. Bir işi yaptığı halde başka bir iş için program alanlar da oldu. “Kendimizi tazeledik” diyenler de oldu. Mesleğini değiştiren de iki kişi oldu. Mesela dergi editörü bir kursiyerimiz köpek eğitmenliği yapma yoluna girdi. Biri de işini değiştirip reklâmcı oldu.

        FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN

        Ve turumuz başladı… İlk olaran DJ’lik için 360 İstanbul’dayım. Karşımda şeker mi şeker bir DJ var…

        KİTLELERİ MÜZİĞİNİZLE COŞTURMAK İSTER MİSİNİZ?

        DJ FILTH:

        SON DURAK TÜRKİYE

        İlk başta amatör olarak başladım. 90’ların başında illegal partilerde müzik çalıyordum. İşi çok sevdiğimi anladım, altı ay boyunca para biriktirip gerekli ekipmanları tamamladım. Çok şanslıydım çünkü Manchestar’da çok yakın bir arkadaşım da bu işi yapıyordu. Onun sayesinde yavaş yavaş profesyonel olarak çalmaya başladım. O dönemde DJ’lerle ilgili bir fuarda iyi bir kulüp sahibi beni davet etti. Yirmi üç yaşında tam anlamıyla profesyonel oldum. Daha sonra Amerika’da bazı yerlerde çalmaya başladım. Buradayken bir doktor bayanla tanıştım, ilişkimiz başladı, onunla Türkiye’ye geldim. Fransa, İsviçre, Hollanda, İzlanda, Meksika gibi ülkelerde de müzik yaptım. 360 İstanbul’da çalarken Hayalimdeki İş’in kurucusu Zeynep Emre’yle tanıştım. Bana rehber olmayı teklif etti. Mekan sahiplerinden de izin aldıktan sonra birlikte çalışmaya başladık. Altı aydır bu ekiple birlikte çalışıyorum. Çalışmalarımız iyi gidiyor. Gelen kişilere ekipmanları tanıtıyorum. Onları nasıl kullanacaklarını gösteriyorum. Sabah hazırlık yapıyoruz. Akşamları da ben çalarken bana eşlik ediyor gelen öğrenciler.

        BU İŞ İÇİN NELER GEREKLİ?

        Biraz içinizden gelmesi gerekiyor. Müziği çok iyi hissetmelisiniz. Tutkuyla ve duygularla hareket etmeniz gereken bir iş. Bir kişi kabiliyeti varsa bu işi tam anlamıyla yapabilmesi için en az üç ay harcaması gerekir. DJ’in nasıl çalıştığını görmeleri, hayatlarına eşlik etmeleri önemli. Bu karar vermek için yeterlidir. Buraya gelen öğrencilere eğitim sonunda en azından 20 dakikalık bir CD yapmalarını sağlamak onların karar vermelerini sağlamak isterim. Buraya gelen öğrenci gece bana eşlik edeceği için bu işi yapıp yapmayacağını görebilir. Birilerine bu konuda eğitim vermek keyifli. Siz ne kadar iyi eğitmen olursanız olun sadece kullanılacak ekipmanları öğretebiliyorsunuz. Bu iş için gerçekten istemek gerekir. Bizim işimizde insanın kendine güvenmesi lazım. İnsanları eğlendirmek çok önemli. Kendinizi güçlü hissetmeniz gerekir. Mesela ben çalarken meditasyon yapıyor gibi oluyorum. Müzikten çok etkileniyorum. İnsanlar dans ederken siz de dans etmek istiyorsunuz. Kendinizi kaptırmıyorsunuz ama. İnsanların nasıl hissettiklerini anlamaya çalışıyorum. Transa geçmiş gibi oluyorum. Düzenli bir hayatınız olmayabiliyor. Gece çalışıyorsunuz. Özel hayatınız biraz zorlanabiliyor.

        Sırada Flamenko var… Bu kez de dünyaca ünlü Manuel Reina’nın çalışma stüdyosundayız…

        FLÂMENKO DANSÇISI MANUEL REINA

        “Sevillia'da doğdum. Altı yıldır İstanbul'da yaşıyor. 1999'da Türkiye'ye

        geldim, bir okulda ders verdim. O sırada eşiyle tanıştı. Çok küçükten beri

        dans ediyorum. Ailem yeteneğimi görünce kesmedi önümü. Eskiden dans eden erkeklere homoseksüel gözüyle bakarlardı. Şimdi öyle bir şey yok.”

        FLÂMENKO NASIL TANIMLANIR?

        “Şamanistik bir şey var. Gözünüzü kapatıyorsunuz ve kendinizle oynuyorsunuz.

        Çok güçlü ayak sesleri oluyor. İçinize ayrı bir hava giriyor. Deşarj

        oluyorsunuz. Çok büyüleyen bir dans çeşidi bu. Mesela tasavvufta da bir

        havaya giriyorsunuz. Flâmenko da böyle bir şey.”

        BU İŞİ İSTEYENLER NELER YAPMALI?

        “Yaş çok önemli. Çok ileride bir yaştakiler profesyonel olmak isteyenler için uygun değil. Flâmenko yabancı bir dans. Para lazım. İspanya'da yaşamak lazım bir süre. Orada Flâmenko için özel okullar var. Orada, oranın kültürünü yaşamak çok önemli. Ev kiralamalısınız, yemek yiyeceksiniz orada.

        Havasını soluyacaksınız. Bir yatırım yapmanız gerek. Türkiye'de başlayabilir ama devamını İspanya'da getirmelisiniz. Hobi olarak yapabilirsiniz. İspanya'ya gitmek hoş olabilir”

        ZORLUKLARI VAR MI?

        “Türkiye'de bu işin zorlukları olabiliyor. Türkiye'de Flamenko dansçısı olursanız, ders vererek geçinebilirsiniz. İş durumu çok fazla olmuyor. Flamenko’yu biraz daha tanıyorlar. Tango ve salsa kadar çok rağbet almayan bir dans. Salsada birkaç ders alsanız hemen dans edebilirsiniz. Flâmenko böyle değil. Daha zor, sabır, disiplin isteyen bir dans.”

        VE SIRADA MANDRAKE..

        Çocukluğumuzda hemen hemen hepimizin sihirbaz olma hayali vardır… Bu hayalini gerçekleştiren biri var ki hepiniz yakından tanıyorsunuz. O da Mandrake…

        “Hayalimdeki İş ile kısa bir süre önce tanıştım. Zeynep ve Arzu bir sunum

        gönderdi. Öncelikle onlara pek sıcak bakmadım. Hatta "Siz bu işi para

        kazanmak için mi yapacaksınız?" diye sordum. Bir kısım diye yanıtladılar.

        Meslek edinmek isteyenlere yardımcı oluyorlar. Kıyısından köşesinden

        geçiniyorlar. Öyle ahım şahım paralar da kazanmıyorlar.

        Ben 1979'da İllüzyonistler Okulu'nu açtım. Bana telefon ediyorlardı, parayla mı diye soruyorlardı. Programıma 17 kişi katıldı. Birçok şey öğreniyorlar. Hele bir tanesi çok kabiliyetli. Biraz da yakışıklı, sahneye de yakışacaktır. Bayan erkek, yaş mevzu değil. Babanızı yollayın onu da sihirbaz yapalım.”

        BU İŞİN İNCELİKLERİ

        “El çabukluğu şart. Profesyonel çalışacaksa, bir yere gelmek istiyorsa bunu

        yapmalı. Düz kalıp çalışıyorsa bir yerde tıkanır. Kendinden bir şey veremez. Mesela bardağın içindeki suyu kaybetmek başkadır, kaybetmekten sonra rengi değiştirmek daha cazip olur. Öğrendiklerini tekrar etmelidir. Bu el çabukluğunu geliştirir.”

        BU İŞİN ZORLUKLARI

        Yetenek yoksa, istek yoksa, sahneye yakışmıyorsa, onda bir ışık göremiyorsam işi hemen bitiririm. Birkaç oyun öğretirim gönderirim. Ben bu işe girdiğimden beri bu işten ekmek yedim. Ama öğrencilere diyorum ki "Sizin öncelikle bir mesleğiniz olmalı. Sihirbazlığı ek iş olarak düşünmelisiniz. Ben sihirbazlıktan kazanacağım demeyin" diyorum. Benim kızım üniversite mezunu oldu, üç yıl boş kaldı. Ben de onun için el etek öpmedim. Kendi çabasıyla işe girdi. Bir mesleğiniz olmalı sonrasında bu işi düşünmelisiniz.

        begumcelikkol@haberturk.com

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ