'Bu kadar da olmaz' dedirten hata!

İlkbebeğini dünyaya getirdikten 30 gün sonra yaşamını yitiren göz doktoru 27 yaşındaki Handan Hatice Aydemir'in, Özel Sema Hastanesi'ndeki doğumu sırasında yapılan hatanın kurbanı

olduğu iddia edildi. Genç doktorun sezaryenle doğum yaptığı sırada, nefes borusuna yapılmak

istenen müdahale sırasında yemek borusunun zedelenerek delindiği, ancak bu hasarın farkedilmemesi

üzerine ağızdan aldığı besinlerin yol açtığı enfeksiyon nedeniyle öldüğü ileri sürüldü.

Asistan göz doktoru Handan Hatice Aydemir, sezaryenle doğum için Özel Sema Hastanesi'ne yatırıldı.

Doğum sırasında solunuma yardımcı olmak için nefes borusuna yapılmak istenen müdahale sırasında yemek

borusu hasar gördü ve delindi. İkinci denemede nefes borusuna müdahale edildi, ancak yemek borusunda

oluşan hasar ve delik farkedilmedi. Bu sırada genç doktorun doğumu gerçekleştirildi. `Neslişah' adını

verdikleri kız bebeğini kucağına alan Hatice Aydemir'e hastanede 5 gün boyunca ağızdan yemek verildi.

Ancak genç annenin durumu giderek kötüleşti.

KORKUNÇ GERÇEK ORTAYA ÇIKTI

Genel durumu kötüleşen genç anne, aynı hastanenin yoğun bakım servisine alındı, buna rağmen iyileşme

sağlanamadı. Kadının vücudundaki organların büyük bölümünün enfeksiyon kaptığı belirlendi. Bir türlü

kendine gelemeyen ve gittikce vücut direnci düşen kadın göz doktoru, önce Maltepe Senatoryumu ardından da

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada yapılan tetkikler sonucunda Aydemir'in

organlarının aşırı enfeksiyon kaptığı, buna da delik yemek borusundan beslenmesinin yol açtığı anlaşıldı.

Kadın doktorun meslektaşları, arkadaşlarını kurtarmak için seferber oldu. Ancak üst üste 3 ameliyat

geçiren ve hayata döndürülmesi için her yolun denendiği göz doktoru Handan Hatice Aydemir yaşama veda etti.

GÖREV YAPTIĞI HASTANEDE HÜZÜNLÜ TÖREN

Bebeğine doyamayan Handan Hatice Aydemir için, görev yaptığı Kartal Doktor Lütfü Kırdar Eğitim ve

Araştırma Hastanesi önünde tören düzenlendi. Çalışma arkadaşları Handan Hatice Aydemir'i son

yolculuğuna uğurlarken arkasından gözyaşı döktü. Her ne kadar bir doktorun yaptığı konuşmada,

genç kadının ölümü `Sonuçta Allah'ın takdiridir' diye tarif edilse de, hastane bahçesini dolduran

meslektaşları onun yok yere ölümünün acısını yaşadı.

Önceki gün Handan Hatice Aydemir'i son yolculuğuna uğurlayan mesai arkadaşları, bundan bir ay önce de

onu en anlamlı gününde yalnız bırakmamış, anneliğe adım atacağı ilk günleri de kameraya kaydetmişlerdi.

Adını Neslişah koyduğu bebeğini bir kaç kereliğine de olsa kucağına alıp okşayabilen genç anne ve bebeği,

bu anlarda da arkadaşları tarafından yine bir kamerayla görüntülenmişti.

4 BİN YTL DE YOĞUN BAKIM ÜCRETİ ALMIŞLAR

Kızının yaşam mücadelesini kaybetmesi üzerine gözyaşlarına boğulan baba İsmail Yenay yaşananları şöyle dile getirdi:

"Benim yavrum, Sema Hastanesi'ndeki Anestezi doktorunun yemek borusunu delmesi üzerine hayatını kaybetti.

Hastane 7 yıldızlıymış. 14 yıldızlı olsa ne olur. Benim kızım hayatını kaybettikten sonra neye yarar.

Kızımın yemek borusunu deliyorlar, 5 gün ağızdan yemek veriliyor, ben anladım doğumdan sonra bir aksilik

olduğunu ama onlar anlamadı. Kızımın göğsü doğumdan sonra şişti. `Kızım sende guatr mı var' dedim `yok baba' dedi.

Zaten sırtının ağrısından duramıyordu. Beş gün sonra tamamen direnci düştü. Hemen yoğun bakıma aldılar.

Bir hafta yoğun bakımda kaldı, ama bir türlü iyileşemiyordu, gün geçtikce fenalaşıyordu, Süreyya Paşa Hastanesi'nden

doktorlar geldi. `Burada birşey yapamayız' dediler, hemen Süreyya Paşa Hastanesi'ne götürmek istedik, bizden

yoğun bakım ücreti talep ettiler. Benim kızımı zaten yoğun bakımlık yapan kendileri, bizi 8 saat orada tuttular.

4 bin YTL ödeyip ancak kızımı çıkardık, Süreyyapaşa Hastanesi doktorları `bizim yapacağımız birşey yok' dediler.

Kızımı Çapa'ya sevk ettiler. Tüm doktorlar adeta seferber oldu, ancak Çapa'da yapılan muayeneler ve çekilen

filmler sonucu kızımın yemek borusunun delindiği ortaya çıktı. Üç ameliyat geçirdi, Doktorlar elinden geleni

yaptı ama kızımın vucuduna enfeksiyon yayılmış, onlar ne yapsın, ellerinden geleni yaptılar. Çok geç kalındığını

söylediler. Yemek verlmeseydi, yemek borusunun delindiği anlaşılsaydı, kızımı Çapa'da kurtarma şansları olurdu."

DAVA AÇACAK

Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nı göreve davet ettiğini vurgulayan baba İsmail Yenay, zaten dava açacaklarını

belirterek, "Anestezi doktoru, sanki kendisinin hiç bir şuçu yokmuş gibi, yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren kızıma

`Ne yapayım senin çenen küçükse' diye konuştu. Bu ne demek? Sen, salona gider gibi, dansa gider gibi ameliyata giriyorsun.

Önceden neden muayene etmedin. Ben davacıyım. Benim canım yandı, başkalarının canı yanmasın" diye konuştu.

EŞİ: HİÇ OLMAZSA NESLİŞAH KURTULDU

2 yıl önce severek evlendiği doktor eşini kaybeden ve 45 günlük kızı Neslişah ile baş başa kalan Mustafa Aydemir ise,

Eşime entübe yapılmadan oparasyon yapılmış, anestezi uzmanı hortumu nefes borusuna takacağı yerde yemek borusuna takmış

ve yemek borusu delinmiş. Anestezi uzmanının hatası diye kabul edemem ben bunu. Bilmeden bir şeyi yaparsan hata olur.

Sağolsun doktorumuz, tecrübesi sayesinde hiç olmazsa kızımızı bize kazandırdı" dedi.

Torununu bir an olsun kucağından indirmeyen babaanne Fatma Aydemir de, "Yavrumu hazır mamaya alıştırdık, elimizden başka

ne gelir" diyerek gözyaşı döktü,

HASTANE'DEN YAZILI AÇIKLAMA

DHA'nın görüşme teklifini kabul etmeyen Sema Hastanesi yetkilileri ise, konuyla ilgili yaptıkları azılı açıklamada şunları savundu:

"Hastaya anestezi değerlendirmesinde, hastanın anotomik yapısının antibasyon için zorluk çıkarabileceği tespit edilmiştir.

Anestezi uzmanları tarafından hasta entübe edilmiş, sağlıklı bir doğum gerçekleşmiştir. Hasta servisine alınıp takibi sırasında

ani başlayan nefes darlığı ve ateşlenmesi sonucu göğüs boşluğunda enfeksiyon görülmesi üzerine İstanbul Ünüversitesi Hastanesi'ne

nakledilip tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştır. Hastaya allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz."