İnönü son yolculuğuna uğurlanıyor
Erdal İnönü'nün naaşı, cenaze namazının kılınacağı Teşvikiye Camii'ne getirildi
Eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Erdal İnönü, son yolculuğuna karanfiller ve alkışlarla uğurlandı. Teşvikiye Camii'nin avlusuna toplanan binlerce kişi, Türkiye'nin sosyal demokrasi haraketinin öncülerinden İnönü'nün tabutunu omuzları üstünde taşıdı. İnönü'nün cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedildi.
Dün Ankara'dan İstanbul'a nakledilen İnönü'nün cenazesi, bu sabah Amerikan Hastanesi'nden alınarak Teşvikiye Camii'ne getirildi. Cami ve etrafında geniş güvenlik önlemleri alındı. Camiye yakın apartmanların çatısına keskin nişancılar yerleştirildi.
Cami avlusundaki musalla taşına yerleştirilen Türk bayrağına sarılı tabut, karanfillerle süslendi ve tabutun başına İnönü'nün fotoğrafı konuldu. Tabutun başında polis tören kıtası saygı nöbeti tuttu. İnönü'nün eşi Sevinç İnönü, kız kardeşi Özlem Toker ve yeğeni Gülsün Bilgehan ile birlikte Hikmet Çetin ve Onur Kumbaracıbaşı da, avlu içerisinde hazırlanan özel bir bölümde taziyeleri kabul etti.
İnönü'yü son yolculuğuna uğurlamak için aralarında Türkiye siyasetinin önemli isimlerinin de olduğu binlerce kişi cami avlusunda biraraya geldi. Halkın da yoğun katılım gösterdiği cenaze töreni sırasında, Teşvikiye Camii'nin etrafındaki yollar ve sokaklar trafiğe kapandı.
Kılınan cenaze namazının ardından, İnönü'nün tabutu omuzlar üstünde taşınarak camii avlusu dışına çıkarıldı. Alkışlar ve tabutuna atılan kırmızı karanfillerle uğurlanan İnönü'nün cenazesi, kortej eşliğinde Vali Konağı Caddesi'nin başındaki cenaze arabasına bindirildi. Cenaze arabası, buradan Zincirlikuyu Mezarlığı'na doğru yola çıktı.
Cenazenin taşınması sırasında, çevre evlerdeki vatandaşlar da balkon ve camlara çıkarak İnönü'yü alkışladı. Bu sırada çevre apartmanlardan birine asılmış, üzerinde Erdal İnönü, Bülent Ecevit, İsmail Cem ve Aydın Güven Gürkan'ın resimlerinin bulunduğu ve fotoğrafların altında "Sevgi, Saygı ve Hassasiyetinizi Onlar Yaşarken Niye Göstermediniz?" yazan bir pankart dikkat çekti.
İnönü'nün cenazesine siyaset, bürokrasi ve bilim dünyasından çok sayıda isim katıldı. Aralarında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, SHP Genel Başkanı Murat Karyalçın, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı, Fikri Sağlar, Azimet Köylüoğlu, İlhan Kesici, Mehmet Moğultay, Ahmet Türk, Mesut Yılmaz, Berhan Şimşek, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı Nazım Ekren, Ercan Karakaş, Haluk Koç, Uğur Büke, Nurettin Sözen, Mehmet Sevigen ve Oğuz Oyan'ın bulunduğu binlerce kişi, son yolculuğunda İnönü'yü yalnız bırakmadı.
Baykal, Sarıgül, Mesut Yılmaz, Erdal İnönü'yü anlattı
Eski Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nun Teşvikiye Camii'ndeki cenaze törenine çok sayıda vatandaş katıldı. Namazın kılınması, helalilik istenmesinin ardından omuzlarda taşınan İnönü'nün tabutu cenaze aracına konuldu. Cenaze aracı uzun bir konvoy eşliğinde, vatandaşların yoğun ilgisi altında Zincirlikuyu Mezarlığı'na güçlükle ulaştı.
Kanser tedavisi gördüğü ABD'de hayatını kaybeden eski Başbakan Erdal İnönü için dün Ankara'da devlet töreni düzenlenmişti. İnönü'nün bu gün İstanbul Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazı için, bilim siyaset ve sanat dünyasının önde gelen isimleri bir araya geldi. Cenazeye katılan siyaset dünyasının önde isimleri İnönü'yü siyaset ve bilim dünyasına örnek olacak, hayatı boyunca demokrasi için mücadele etmiş bir insan olarak anlattı.
Yakınları ve siyaset yaptığı dönemdeki mesai arkadaşları, eski Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'yü anlattı. İnönü'nün uzlaşmacı ve diyalogdan yana tavrını öne çıkaran yakınları ve siyaset dünyasının önde isimleri, İnönü'nün en büyük hayalinin Türkiye'de gerçek anlamda demokrasinin yerleşmesi olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdal İnönü bir Cumhuriyet aydını olduğunu söyledi. Baykal şunları söyledi: "Cumhuriyet projemizin ortaya koyduğu, her yönüyle iyi yetişmiş, tam bir aydın insandır. Kültür ve sanat yönü, bilimsel yönü bütün bunların ötesinde felsefi yönü bir aydın sorumluluğunu içinde taşıyor olması bütün bunlar, cumhuriyet döneminin eğitim politikasının ortaya koyduğu örnek ideal aydın tipini Erdal İnönü'nün temsil etmesi noktasına bizi getirmektedir. Felesefi, bilimsel ilgisi, bütün bunların ötesinde kültür ve sanat konusunda sergilediği yüksek ilgi bunlarla birleşmiş olarak ortaya çıkan aydın sorumluluğu yaklaşımı çok başarılı bir örnek ortaya koymuştur."
Eski Başbakan Mesut Yılmaz, çok uzun bir süre olmasa da sayın Erdal İnönü ile aynı zamanda siyaset platformunda bulunduklarına işaret etti. Yılmaz, "Benim Başbakan olduğum dönemde kendisi muhaleftteydi, daha sonra onların hükümet olduğu dönemde biz muhalefetteydik. Ama ilişkimiz her zaman için son derece medeni oldu. Zaten sayın İnönü herkesin bildiği gibi son derece uzlaşmacı, hoşgörülü bir insandı. Mizah duygusu olan bir insandı. Kendisi ile birlikte Amerika seyahatinde Bilderberg toplantısına katıldık. Orada daha iyi tanıma fırsatı buldum. Kendisi ile ilgili söylenen tüm olumlu fikirlere katılıyorum." şeklinde konuştu.
CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, "Konuşmanın çok zor olduğu bir ortamdayız. Gerçekler üzerinden siyaset yapan, bilimi siyasette de denklem gibi ortaya koyup, kavgadan uzak çekişmeden uzak, oldukça olumlu bir şekilde kurgulayan bir bir insandı. Her şeyden önce 12 Eylül'ün o karanlık döneminin siyasetten koparttığı insanları bir araya getirme becerisini gösterdi. Kimliksizleştirilen, soldan uzaklaştırılan topluma o açıdan siyasi kimlik kazandırma gayretleri oldu. Başarılı da oldu. Örnek olan davranışlarını tekrar hatırlamak gerekiyor. Yakınlarına hepimize Türk milletine rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise şunları söyledi: "Geçen hafta beraberdik kendisiyle, Allahtan rahmet diliyorum. Burada önemli bir devlet adamı, siyaset ve bilim adamını kaybettik. Allah'tan kendisine rahmet diliyorum. Hiçbir zaman gücünü bulunduğu koltuktan almadı. Gücünü her zaman kendisinden aldı. Göreve geldikten sonra da 'Ben başarılı değilim, bu görevden ayrılmalıyım' diyerek demokrasi dersi vererek ayrıldı. Türkiye'de ilk defa bir lider seçimlerden sonra görevini bırakıyor. Bu da çok önemli."
