Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Menderes'in sevgilisi Aydan: 'Ben bu adamı sevdim...'

        ALPER URUŞ'UN YAZI DİZİSİ-3-

        27 Mayıs’ın ardından sadece dönemin Demokrat Parti hükümeti Yassıada mahkemelerinde hâkim karşısına çıkmadı. Kadınlar da Yassıada’nın konukları arasındaydı. Kimi eşini ziyaret etmek için oradaydı kimiyse tanık olarak Yassıada’ya çağrılmıştı.

        27 Mayıs darbesinin ardından önce Ankara’daki Harp Okulu’na daha sonra ise

        Yassıada’ya gönderilen devrik hükümetin üyelerinin duruşmaları,müdahaleden yaklaşık beş ay sonra, 14 Ekim 1960’ta başladı. 5 Eylül 1961’de son bulan duruşmaların ardından karar 15 Eylül’de açıklandı. Görülen 19 davada 1068 tanık Yassıada’da dinlendi. DP’li kadın milletvekilleri de hâkim karşısına çıktı; davalara tanık olarak çağrılan eş ve sevgililer de Yassıada’da ifade verdi. Bu davalarda bir kadın cesaret ve duruşuyla Yassıada mahkemelerine damgasını vuran isim olarak tarihe düştü. Kadının adı, Ayhan Aydan, davanın ismi ise, “Bebek davasıydı...” Devrik Başbakan Adnan Menderes ile Zeynep Kamil Hastanesi Başhekimi Dr. Fahri Atabey’in yargılanma nedeni, “Yeni doğmuş gayrimeşru çocuğu öldürmek ve suça azmettirmek”ti.

        DAVETTE TANIŞTILAR

        Opera sanatçısı Ayhan Aydan ile Başbakan Adnan Menderes, 14 Mayıs 1950’de Ziraat Bankası Genel Müdürü Mithat Dülge’nin evinde verdiği bir davetle tanışmışlardı. Yıllar boyu süren bu aşk hikâyesinde dönüm noktası ise Aydan’ın Menderes’e “Senden bir çocuk istiyorum” cümlesi oldu. Menderes uzun süre bu isteği reddetse de, evli olmasına rağmen sevgilisi Aydan’a “Hayır” diyemedi. Hamile kalan Aydan, doğumun duyulması kaygısıyla hastanede yapması gereken doğumu evinde gerçekleştirdi. Sekiz aylıkken dünyaya gelen ve Aydan’ın “Dünyam” ismini verdiği bebek ancak sekiz saat hayatta kaldı. Adnan Menderes’in olaydan haberdar olmasıyla başlayan süreç bebeğin önce ölümü ardındansa Cebeci Mezarlığı’na gömülmesiyle son buldu.

        Aydan, 31 Ekim-22 Kasım tarihleri arasında Yassıada’da görülen Bebek davasına sanık olarak katıldı. Bebeğinin öldürülüp öldürülmediği kendisine soruldu. Menderes ile bebek olayından sonra arası açılmasına rağmen Aydan, Yassıda mahkemeleri tanıklarına göre en vakur duruşu sergileyen isim oldu. Bebeğinin erken doğum sonucu yaşamını kaybettiğini mahkeme heyetine anlattı.

        BERAAT ETTİĞİ TEK DAVA

        Menderes’in en zor günlerinde, yüzlerce tanığın önünde Aydan’ın dudaklarından “Ben bu adamı sevdim, hâkim bey. Siz sevginin ne olduğunu bilir misiniz?” cümlesi döküldü. Menderes ve Atabey bu davadan beraat etti. Bebek davası, Menderes aleyhine açılan davalar arasında beraatle sonuçlanan tek dava oldu.

        İçişleri Bakanı Namık Gedik intihar etti, Melahat Hanım tanık oldu

        Çok partili rejimin en uzun süre İçişleri Bakanlığı’nda kalan ismi Namık Gedik’ti. 27 Mayıs müdahalesinin ardından Demokrat Partili milletvekilleriyle birlikte Harp Okulu’na götürülen İçişleri Bakanı Namık Gedik 27 Mayıs’ın ilk kurbanı oldu.

        6-7 Eylül 1955 olayları nedeniyle sorguya alınan ve beş buçuk yıl İçişleri Bakanlığı yapan Gedik, Harp Okulu’nun penceresinden atlayarak 29 Mayıs akşamı, darbeden iki gün sonra hayatına son verdi. Daha sonra Adalet Partisi Aydın Milletvekili olacak olan eşi Melahat Gedik, 1961 yılının martında Yassıada mahkemesinde dinlendi. Avukat olan Gedik, burada kaybettiği eşinin ardından yapılan 6-7 Eylül olayları nedeniyle dönemin mülki amirlerine yöneltilen suçlamalara cevap verdi. Gedik 6-7 Eylül 1955’te yaşanan sürecin bir hükümet tertibi olmadığını böyle bir şey olduğu takdirde İçişleri Bakanı olarak eşinin haberdar olacağını söyledi. Gedik, olayın milli galeyan olarak başladığını ancak provokasyonlar sonucunda olumsuz gelişmelere sahne olduğunu dile getirdi. Eşi Namık Bey’in Harp Okulu’ndaki intiharına inanmakta zorluk çeken Melahat Gedik, yaşamının sonuna kadar bu intihar girişimini kabullenemedi.

        Hamile vekil Arife Necla Tekinel Yassıada koşullarına göğüs gerdi

        Arife Necla Tekinel: 27 Mayıs’ın ardından Yassıada’ya götürülen milletvekilleri arasında İstanbul milletvekili olan Necla Tekinel de vardı. Yassıada koşullarına hamile bir kadın olarak göğüs geren Tekinel hamile olduğunun anlaşılması üzerine doğum yapmak üzereyken helikopterle Kasımpaşa Askeri Hastanesi’ne nakledildi. 9 Şubat 1961’de Türkiye’nin sayılı cerrahlarından Mehmet Tekinel’i dünyaya getiren Necla Tekinel, doğumdan 20 gün sonra tekrar Yassıada’ya gönderildi. Necla Hanım, gerçekleştirdiği doğumdan 18 ay sonra serbest kaldı. Tekinel, bu süre boyunca oğlunu 3 defa görebildi...

        ‘Birkaç yıl yatıp çıkamazlar mıydı?’

        Mutahhara Polatkan (Hasan Polatkan’ın eşi): 27 Mayıs’ın ilk idamı 16 Eylül 1961’de Maliye Bakanı Hasan Polatkan ile oldu. Polatkan’ın eşi Mutahhara Polatkan darbenin ardından Yassıada’ya götürülen eşine yakın olmak için Ankara’dan İstanbul’a yerleşti. Yassıada’nın bıraktığı izi hiç unutmayan Polatkan hep şu sorunun yanıtını aradı: “Aklım havsalam almıyor hâlâ niçin idam edildiklerini... Diğerleri gibi birkaç yıl hapis yatıp çıkamazlar mıydı?”

        ‘Burada ikimiz pek yalnız kaldık’

        Berin Menderes (Adnan Menderes’in eşi): Berin Menderes’in eşi Adnan Menderes’e yazdığı şu satırlar da Yassıada’nın kadınlarda bıraktığı izlerin ifadelerinden biri oldu: “Yassıada’dan ilk sıhhat haberini gece aldık. Ne kadar sevindik bilemezsin. Buradayken her gün haberini alıyorduk. Meğer benim için ne büyük teselliymiş. Dört gündür habersiz kalınca adeta harap olduk. Gazetelerden Yassıada’da olduğunu öğrenince hemen her gün mektup ve telgraf göndermeye başladım. İnşallah sen de dün benimkini almışsındır. Gazetelerde geceyi gömlekle geçirdiğini öğrenince çok üzüldüm. Ne ise, ihtiyacın olan valiz arkandan gelmiş. Çamaşır para göndereceğim ama nasıl bilemiyorum. İstediğini bana hemen yaz. Aydın metin, bana büyük destek oluyor yavrucak. Her an sana dua ediyoruz. Sıhhat ve selametle bize seni kavuşturması için Allah’a yalvarıyoruz. Burada ikimiz de pek yalnız kaldık...”

        YARIN: TÜRK SİYASİ HAYATINA DAMGASINI VURAN YASSIADA DURUŞMALARININ YAŞANDIĞI SALON, YAŞANANLAR VE YASSIADA GÖRÜŞMELERİ

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ