Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam "PKK kampında peynir, süt, bal sattık!"

        İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından emekli albay Levent Göktaş, bulunduğu ortamlarda ''Ergenekon'' diye bir yapılanmayı hiç duymadığını söyledi.

        İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda görülen duruşmada çapraz sorgusu yapılan ve aynı zamanda avukat da olan Göktaş'a, mahkemenin üye hakimlerinden Hasan Hüseyin Özese tarafından Danıştay davasına bakan eski Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan Karadeniz ile görüşüp görüşmediği soruldu.

        Orhan Karadeniz'i bayram kutlaması için aramış olabileceğini ve Karadeniz'in emekli olduktan sonra bir iki defa bürosuna geldiğini ifade eden Göktaş, Karadeniz'in kıymetli bir hakim olduğunu söyledi.

        Göktaş, Özese'nin, Danıştay binasının güvenliğinden ve kameralarından sorumlu OYAK Güvenlik Şirketi yöneticileri ile olan telefon görüşmelerini ve ilişkilerini sorması üzerine de şunları kaydetti:

        ''1995 yılında Özel Kuvvetler'den MİT'e subay ve astsubay alınacağı söylendi. Bizimle birlikte okul komutanı Orhan Çoban, komutan yardımcısı Kaşif Kozinoğlu ve İbrahim Çağatay ile birlikte toplam 5 subay, 6 astsubay MİT'e gittiler, 2000 yılının sonuna kadar kaldılar. Sonra MİT'ten ayrılanlar Özel Kuvvetler'e alınmadı. Bazıları başka yerlere tayin oldu, bazıları emekli oldu. Emekli olan Orhan Çoban, OYAK Güvenlik'in Genel Müdürü oldu.''

        Özese'nin, bürosunda çalışan avukat Özge Evci'den ele geçirildiği iddia edilen ve içinde yüksek yargı hakim ve savcılarına ait kişisel bilgiler ve görüntüler olduğu belirtilen 51 No'lu DVD'ye ilişkin sorusu üzerine Göktaş, 51 numaralı DVD'nin kendisine ait olmadığını söyledi.

        Hakim Özese'nin, 1998 yılında Suriye ile imzalanan ''Adana Mutabakatı''nda bulunduğunu söylediğini hatırlatarak ''51 No'lu DVD'de bu anlaşmaya ilişkin detaylı bilgiler var. Bu bilgiler başkalarının eline geçmiş olabilir mi?'' diye sorduğu Göktaş, ''Devletten sızmış, benimle ilgisi yok. Ben Suriye'de görevliydim. Bana gönderilen soruları Suriyeli yetkililere sorar, aldığım cevapları el yazısı kripto ile 2. Ordu Komutanlığına gönderirdim. 2. Ordu da benim mesajlarımı kendi formatıyla Genelkurmay'a gönderirdi. Genelkurmay da MİT, Dışişleri Bakanlığı ve polisle paylaşırdı'' dedi.

        Irak'ın kuzeyinde görev yaptığını ve peşmergelerle birlikte PKK kamplarına sızıp bombalanacak hedefleri bildirdiğini ifade eden Göktaş, ''PKK kampında peynir, süt, bal sattık. Etrafa da baktık. Diyarbakır'a 'Böyle bir kamp yeri var' diyorduk, harita üzerinde çiziyorduk'' diye konuştu.

        ''Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanığı emekli Korgeneral Engin Alan'ı tanıyıp tanımadığı da sorulan Göktaş, ''Ben Engin Alan'ı hiç tanımıyorum. Ben Diyarbakır'da Kralkızı, Hani arazilerine sızdım. Biz savaşçı olduğumuz için Engin Alan'ı hiç görmedim'' diye cevap verdi.

        Göktaş, Özese'nin ''JİTEM'le irtibatınız var mıydı?'' sorusunu, ''Bizim JİTEM'le hiçbir alakamız yok. Jandarma istihbarat, terörle mücadele birimleriyle hiç irtibatımız olmaz. Biz sadece Kuzey Irak'ta görevliyiz. Onlar istihbarat gönderirse bizim üstümüze, yani tümene gönderir. Emri bize tümen verir, biz gideriz'' diye cevaplandırdı.

        Özese'nin ardından söz alan hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun, ''(Ergenekon) iddianamesinde (Ergenekon) diye bir terör örgütünün varlığından bahsediliyor. Asker kişilerle ilişkiler kuran bir örgüt olduğunu söylüyor iddianame. Siz bir asker olarak 'Ergenekon' adlı bir yapının konuşulduğuna şahit oldunuz mu?'' sorusuna Göktaş, ''Bulunduğum ortamlarda (Ergenekon) diye bir yapılanmayı hiç duymadım'' yanıtını verdi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ