Yüzde 100 garantili mutluluk reçetesi!

BEGÜM ÇELİKKOL- HABERTURK.COM

begumcelikkol@haberturk.com

80'li yıllarda girdi hayatımıza. Çukurova'da sahne aldığı sırada Metin Oktay'la karşılaşana dek her şey rutindi hayatında. O günden sonra Adana'dan İstanbul'a tam 32 yıllık bir serüven de başlamış oldu. Gazinoların güler yüzlü, kimseye bakmayan genci bir anda milyonların sevgilisiydi. Islak Mendil isimli filmden etkilenip tam 20 dakika içinde hâlâ sevilerek dinlenen Nikah Masası şarkısını yazdı ve besteledi. İşte bu şarkı belki de onun dönüm noktası oldu çıktı. Nikah Masası'nın üzerinden tam 32 yıl geçti, Ümit Besen pek çok parçasıyla gündemde... Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin en çok nikah kıyılan ve boşanma oranı da en çok olan İzmir'de adına bir nikah salonu açıldı. Fuar Evlendirme Dairesi'ne giderken heyecanlıydım. Çünkü Ümit Besen, Cengiz Kurtoğlu, Nejat Alp, Arif Susam gibi isimleri hep çocukluğumda ailemle gittiğim gazinolarda, tavernalarda dinlerken masalarda uyuyakalırdım. "Abarttın" diyebilirsiniz ama onların sesleri ninni gibi gelirdi...

Başkan Tartan'ı ise İzmir'de okuduğum dönemlerden biliyorum. Gazeteci olan Tartan, öğrenciyken sevgili hocam Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı ile Ege Ajans'ta yaptığımız tüm haberleri gazetesindeki "Kampus" sayfasında değerlendirir ve gençlere önem verirdi. Biz de haberlerimiz çıkıyor diye mutlu olurduk. Yıllar sonra İzmir'e gidişimde onu Başkan olarak görmek de ayrıca beni mutlu etti desem yalan olmaz. İzmir'e kazandırdıklarıyla Yılın Altın Adamı olup, Karikatür Müzesi, Mask Müzesi gibi ciddi değerleri kattıktan sonra elini evliliğe de attı. Başkan'ın "Nikahına Beni Çağır Sevgilim" demesiyle başladı Fuar Evlendirme Dairesi'ndeki sohbetimiz ve Güzelyalı Ümit Besen Nikah Salonu'nda sona erdi... Ümit Bey, burada evlenen bir çifte nikah şahidi oldu. Sonrasında, çift "Nikah Masası" şarkısı eşliğinde ilk dansını etti...

Başkanım, Ümit Besen adına nikah dairesi açtınız. Bu konuyu biraz değerlendirelim isterseniz...

Dr. Hakan Tartan: Ümit Besen 30 yılı aşkın bir süredir hepimizin evinde misafiri. Çok değerli bir sanatçı, besteci, yorumcu. Hep sevgi mesajları vermiş, güzellikleri sunmaya çalışmış bir isim. "Evlilik, sevgi denilince, birlik, beraberlik" denilince akla gelen en önemli isimlerden biri olmuş. Biz de kamuoyu araştırması yaptık. Ümit Ağabey'in İzmir ile de bağlantıları var. İlk defa İzmir'de sahneye çıkmış, çok özel günlerinde İzmir'de olmuş. Mütevazı kimliği içinde bunları da dile getirmemiş. Birçok sanatçı için birçok yerde sokak isimleri, park isimleri veriliyor ama "Evlilik" denilince akla Ümit Besen geliyor...

Konak bildiğimiz kadarıyla Türkiye'de en fazla evliliğin gerçekleştirildiği bir ilçe...

H.T.: Evet. Konak İzmir'in kalbi. Her gün 20'den fazla nikah kıyılıyor. Ege'nin de merkezi. Bir nikah salonuna da Ümit Besen'in adı yakışır çünkü 30 yıldan fazla bir süredir sevgi mesajları veriyor. Nikah Masası onunla anıldı. Biz de kendisine sorduk projemizi. O da babacan ve mütevazı tavrıyla kabul etti. Bu ismi vermekten onur duyuyoruz. Yine sevenleriyle buluştu...

Ümit Besen ismi bir klasik...

H.T.: Bu kardeşlik coğrafyasında en uygun isim o. Başörtüsü takan insanımız da var, lahmacun yiyen de var, senfoni dinleyen de var. Bunların hepsi geniş bir coğrafya. Ben ona çok teşekkür ediyorum.

CEM YILMAZ DA ONU İSTEMİŞTİ

Ümit Bey size bu teklif nasıl geldi?

Ümit Besen: İnanın, beni çok onurlandırdılar. Başta "Hiç gerek yoktu. Ben zaten herkesin gönlündeyim" dedim. İnsanlar, benim şarkılarımla evlenmişler, tanışmışlar, çocukları olmuş... Hâlâ beni dinleyen birçok kesim var. Bir aşk mesajı bulmuşlar bizimle. "Sizin şarkınızla tanıştık, evlendik" diyenlerin sayısı o kadar fazla ki... Nikah salonu fikrini düşünebilecek bir kişinin olduğu aklıma gelmezdi. Bu fikre saygı duydum. "Beni böyle bir şeye layık gördüyseniz, diyecek söz yok" dedim...

Cem Yılmaz da düğününde sizi istedi...

Ü.B.: Bütün evlenen çiftlerin bir ömür boyu mutlu bir şekilde bu hayatı yaşamalarını diliyorum. Benim şarkılarımla seven, âşık olan insanlar gerçek sevgiyi, duyguyu bilen insanlar. O zaman da temel bir sağlam oluyor ki; birbirlerini hiç bırakmıyorlar...

Zaman zaman isminizin verildiği nikah salonuna gelip, yeni evlenen çiftlere sürpriz yapmayı düşünüyor musunuz?

Ü.B.: Neden olmasın? Olabilir...

H.T.: Ümit Ağabey'in söyleyemediği bir şey var, onu da ben ekleyeyim. Evlilik kurumu çok ciddi sıkıntılar içinde. O sevgi kurumu için Ümit Ağabey'in yazılı olarak da önerilerinin bulunduğu bir kitapçık hazırlıyoruz. Orada da güzellikleri halkımıza anlatacak. Evlenen çiftlerimize bunu hediye vereceğiz. Her yıl 20 binden fazla insan bu masalardan geçerek evleniyor. Onlara sevgi adamı Ümit Besen öneri yapacak.

VE İŞTE MUTLULUK REÇETESİ

Evlenen veya evlenecek olan çiftlere mutluluk reçetesi verebilir misiniz?

Ü.B.: Önerim ne olabilir? Başta sevgi. Sevgi her şeyi üstesinden gelir. Saygı bir yerde. Korkudan saygı da olabilir ama sevgi çok önemli. Karşılıklı sevgiler, fikirlere karşı saygı, olursa mutluluk gelir. Madde denen şey var ya, para, onu bir tarafa atmalılar. İnsanlar sevdikten sonra soğan ekmek yiyerek de mutlu olurlar. Para işin içine girdiği zaman her şeyi bozuyor. İnsanlara sevgiyi unutturabiliyor; sevgiyi kavgaya dönüştürebiliyor. Bunu tavsiye etmiyorum. Parayı yok sayacaklar.

Hayatın amacı değil aracı para, değil mi?

Ü.B.: Elbette. İnsanlar azla da yetinebilir. Sevgi kalıcıdır. Sevgi insanların kalbinde olduğu sürece mutluluk hiç gitmez.

Ama insanlar hep "Evlenince herkes değişiyor" değil...

Ü.B.: İnsanlar nişanlılık sürecinde nasıllarsa evlilikte de öyle olmalılar. "Nasılsa evlendik, cüzdanda ismimiz yazıyor" diye kendilerini bırakmasınlar. Bayan nişanlısıyla buluştuğunda makyajını yapıyorsa, evliyken de bunu devam ettirmeli. Erkek, nasıl ki ilk zamanlardaki gibi çok saygılı, sevgi dolu sözlerle sevdiğini karşılayıp onla yemek yiyorsa aynen devam etmeli...

NİKAHA ÜMİT BESEN SÜRPRİZİ

Araya yıllar girince iş değişiyor ama... Alışkanlık başlıyor. "Nasılsa bir şey olmaz" deniyor...

Ü.B.: İş laçkalaşıyor. Tökezliyor insan. Ona da dikkat etmeliler...

Kaç nikaha şahitlik ettiniz Ümit Bey?

Ü.B.: Çok fazla... En son Karadeniz Ereğli'de Zonguldak Valimiz ile Maraşlı bir kardeşimiz evlendi. Bundan 15 gün önceydi. Orada şahittim.

Çok talep geliyor mu şahitlik için?

Ü.B.: Geliyor. Her yere yetişmek mümkün değil. Elimden geldiği kadar geri çevirmemeye çalışıyorum...

2011 yılında İzmir'de 31 bin 756 evlenmeye karşılık 11 bin 149 boşanma olduğunu tespit etti. Araştırmaya göre İzmir, 2011 yılında Türkiye'de en fazla boşanmanın yaşandığı il oldu. Çok evlenen olduğu kadar çok boşanan da var İzmir'de...

H.T.: Onun için Ümit Besen reçetesi geliyor. Sevgi insanından bir reçete. Sevgi, saygı bu işin temeli. Toplum olarak bir şeylerin bize söylenmesini seviyoruz. Kötü bir şey değil. İnsan bazı şeyleri göremeyebiliyor. Ümit Ağabey, şarkılarıyla söylediklerini insani kimliğiyle de çiftlere iletecektir. Çorbada tuzumuz olursa ne ala!

Ü.B.: Biz analog bir evlilik, analog bir sevgi istiyoruz. Dijitalleşen bir ortamda, dijitalleşen bir evlilik istemiyoruz. Çok çabuk tüketiliyor çünkü.

BİR MESAJLA BİTEN AŞKLAR

Canımız sıkıldığında hemen ayrılıveriyoruz, "Annemi, babamı çekmiyorum seni mi çekeceğim" diyebiliyoruz, değil mi? Hani eskiden varmış ya, sevdiğiniz gitmesin diye savaş verirsiniz. Artık o yok gibi günümüzde... Ayrılınca da hemen başkası oluyor hayatımızda

Ü.B.: Evet, bir mesajla bir mail ile ilişkiler bitiyor. Eskiden ne mektuplar yazılırdı. O mektup sabaha kadar okunurdu. "Kalbini kıracak bir şey mi yazdım?", "Yok, göndermeyeyim" şeklinde özenirdi insanlar. Şimdi hemen mail atılıyor. O yüzden analog evlilik, analog ilişkiler istiyoruz.

Ümit Besen nikah salonu franchise gibi olabilir mi?

H.T.: Sevgiye ihtiyacı olan her yer için Ümit Besen hazır. Memnuniyetle olur... Böyle bir mutluluk tablosunda Ümit Ağabey bize destek oldu. Hakeden bir insan. Kimliğiyle, kişiliğiyle küçük bir jest yaptıysak ne mutlu.

Ü.B.: Çok güzel düşündünüz. O kadar duygulandım ki. Herhalde şaka yapıyorlar zannettim. Hayattayken, çok güzel ama; hayattayken o işin bozulmasını görmek çok kötü olur. Öldükten sonra o insan ünlü olmuyor. Bir sokağa isim konuluyor, ertesi sene o isim kaldırılıyor. "Öyle şeyler yaşamayalım. Görürsem üzülürüm" dedim.

H.T.: İki günde 17 nikah kıyıldı...

Ü.B.: Bütün aileler, beni kendi ailesinden biri olarak görüyor. Beni seven herkes öyle. Düğünlerde orkestrada çalarken, 17- 18 yaşındayken, kız anneleri gelir "Bir kızım daha olsa da şu org çalan çocuğa versem" derlerdi. Oynayanlar, dans edenlere kafamı kaldırıp bakmazdım...

Ne kadar güzel... Çok teşekkür ederiz

Biz teşekkür ederiz