Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Görünmez olma sanatı!

        Çinli heykeltıraş ve ressam Liu Bolin, “görünmez olma sanatı”nın yaratıcısı. Bu eserlerin çıkış noktası, 2005’te Pekin’deki Suo Jia Cun sanat köyünün yıkılmasını protesto etmek. Sanatçı, kendini ya da gönüllüleri aklınıza gelebilecek her yerde kamufle ediyor. Bolin neden gizlendiğini anlattı...

        Dünyanın en kalabalık ülkelerinden birinde Çin’de doğdu. Kimsenin adını bilmediği genç bir heykeltıraş ve ressamken 2005’te arkadaşlarıyla birlikte yaşadığı Pekin’deki Suo Jia Cun sanat köyü yıkılınca bu durumu protesto etmek için uzun zamandır düşündüğü “görünmez olma sanatı” projesini hayata geçirdi. Biz de kendisini bu vesileyle tanıdık zaten.

        Çinli Liu Bolin, otobüs duraklarının, süper market reyonlarının, binaların, kazı yapan iş makinelerinin önünde ya kendini ya da gönüllüleri boyayarak kamufle ediyor. Bazen önünden geçenler bile onu fark etmiyor, bazen de büyük bir izleyici kitlesi eşliğinde bu sessiz sanat protestosunu gerçekleştiriyor. Son yılların dikkat çekici çağdaş sanat çalışmalarından birine imza atan ve tüm dünyada ilgiyle izlenen Bolin’e neden gizlendiğini sorduk.

        Eserleriniz, özellikle de “Kentte Saklanma” adını verdiğiniz çalışmalarınız çok ilgi çekiyor. Bu yaratıcı fikrin nasıl oluştuğunu anlatabilir misiniz? “Görünmez adam”ın hikâyesi nedir?

        Birey olarak, başkalarının hayatını değil de kendi hayatımı yaşayabilmek için toplumla savaşmam gerekiyor. Öte yandan toplumu inşa eden tuğlalardan biriyim. Bu fikir aklıma uzun süre önce geldi ama tam olarak netleştirememiştim, ta ki 2005 yılında Su Jia Köyü’nün yıkılmasına kadar. Köyde yaşayan birçok sanatçının stüdyosu yıkıldı. Orayı terk etmek zorunda bırakıldılar ve karşı çıkan kimse olmadı. Ben de protesto için bu projeyi hayata geçirmeye karar verdim. Seride ilginç olan, neredeyse her fotoğrafta arka planda bir şekilde toplumun yer alması. Saklanmış bedenler de kaybolan, görünürlüğünü zamanla yitiren bireyleri temsil ediyor.

        Sua Jia bir sanat köyü olarak tasarlanmıştı öyle değil mi? Neden yıkıldı?

        Evet, Uluslararası Sanat Kampı’nın inşaatı 2005 Mayıs’ta bitirildi ancak müteahhitliği üstlenen firma, proje için en baştan gerekli izni almamıştı. Yine de köydeki evleri sanatçılara satmaya ve kiralamaya başladılar. Önce, orada yaşayanlar göz önünde bulundurularak yıkım ertelendi ama sonunda sanatçıların tonla para harcadığı stüdyolar ve evler yıkıldı. Burada üzücü olan, ülkemizde birçok izinsiz yapı bulunmasına ve onlara dokunulmamasına rağmen sanat kampı olarak kullanılan köyün yıkılması. Aslında Doğu, Batı fark etmez, dünyanın her yerinde hükümetler sanatçılardan hoşlanmıyor. Çünkü sanatçılar onların yönettiği toplumu eleştiriyor.

        Bu olayı sizin dışınızda köyde yaşayan hiçbir sanatçı protesto etmedi mi?

        Yıkımla ilgili bir sergi yaptık, posterini de ben hazırladım. Her sanatçı, bu tema altında çalışmalar yaptı. Aklımda kalan çalışmalardan biri, sanatçılardan birinin akşam yemeği hazırlayıp bina kalıntılarının arasında arkadaşlarıyla yemesiydi.

        Peki siz protesto için neden kendinizi saklamayı tercih ettiniz?

        Nerede durduğumu, daha doğrusu hepimizin nerede durduğumuzu göstermek için...

        Vermek istediğiniz mesaj nedir?

        Uyanın!

        Görünmez adam olduğunuzda, sizi kim boyuyor? Onlar da çok yetenekli ressamlar olmalı...

        Çok başarılı asistanlarım var. Beni boyarlarken onları yönlendiriyorum. Yurt dışındaki çalışmalarımda da, genç yetenekler buluyorum.

        Kendinizden başka kimleri kamufle ettiniz?

        İşten atılan işçileri gizledim mesela. Çalışmalarıma katılmak isteyen herkesi kamufle ediyorum.

        Çalışmanızı nasıl tanımlıyorsunuz? Performans mı, resim mi, fotoğraf mı?

        Ben de bilemiyorum. Her şeyi tanımlamak gerekmiyor zaten. Gördüğünüz şey neyse o...

        Performans hazırlıkla birlikte ne kadar sürüyor?

        Yaklaşık 5 saat. Eğer arka plan karmaşıksa 4 ya da 5 günü bulduğu da oluyor.

        Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

        Herkes farklı şeyler buluyor. Bazıları bunu görsel bir oyun olarak kabul ediyor.

        Eserleriniz birçok ülkede sergilendi. Türkiye’de sergi yapma planınız var mı?

        Daha önce bir defa İstanbul’da karma bir sergiye katıldım. Yine kişisel bir sergi ya da başka sanatsal çalışmalar yapmayı çok isterim.

        Ömür boyu gizlenmek isteseniz saklanacağınız yer neresi olurdu?

        Dünyadaki her yerde saklanabilirim.

        ‘Geriye bir tek gölgem kalıyor’

        “Gölge” adlı ilginç bir performansa daha imza atıyorsunuz. Biraz da ondan bahseder misiniz?

        “Gölge”ye 2009 yazında başladım. “Kentte saklanma” serisinde sadece vücudumu kamufle ediyordum, bu sefer tamamen kayboluyorum. Geriye bir tek gölgem kalıyor.

        Bunu nasıl yapıyorsunuz?

        Yağmur yağarken yere yatıyorum. Altım kuru kalıyor. Etrafımdaki alan ıslandığında, ayağa kalkıyorum, yerdeki izimin fotoğrafını çekiyorum. İşte bu ize “Gölge” diyorum.

        Peki bu seriyle vermek istediğiniz mesaj nedir?

        İnsan elinden çıkma medeniyet de insanın kendisi gibi kırılgan...Teknololoji, bilim, yasalar, kurumlar hepsi insanların gölgesi... İnsanlar da gölgeleri de günün birinde yok olacak. Doğaya, boşluğa karışacak, doğdukları yere geri dönecekler tüm yarattıklarıyla beraber...

        Nur TOPRAKOĞLU / Selin ÖNDER - Gazete Habertürk

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ