Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar ‘Acil’ sevenler

        HT PAZAR / Ceyda ERENOĞLU

        Acil servislerin de müdavimleri var. Önce gerçekten hastalanıp başvuran, gidip gelmeler çoğalınca “acil”leri evleri gibi benimseyen hastalar onlar. Bazıları eve dönmek bile istemiyor. Şaka gibi ama gerçek...

        "Ömrün boyunca burada kal" deseler, kalır mısınız diyorum. Tereddütsüz "Evet" diyor. Adı Gülter Türk. 78 yaşında. O bir acil servis müdavimi. Ömrü boyunca kalmayı istediğini söylediği yer de bir hastanenin acil servisi. Çünkü kendini en çok burada iyi ve güvende hissediyor. Üstelik yalnız değil. Acil servisleri evi gibi gören ve seven çok kişi yaşıyor bu ükede. Acil servis müdavimleri deyince yanlış anlaşılmasın. Habere konu olanlar "Hasta değil" demiyoruz. Sadece sorunları nedeniyle buralara gide gele duygusal bir bağ geliştirmişler acil servislerle. Sanırsınız burası evleri, tüm doktor ve hemşireler de akrabaları! Çok sık gidip gelince hem kendileri hem de refakatçileri birçok başka hasta tanıyıp dostluklar da kurmuşlar. Ah şu hastalıkları bir atlatsalar da özel hayatlarında da görüşebilseler! En çok bunu istiyorlar... İnsan, yolu acil servise düşsün ister mi? "Tabii ki istemez" diye başlayan cümleler kurmayın. Hayat sürprizlerle dolu... İşte acil servis müdavimlerinin çarpıcı hikâyeleri...

        'Hep burada kalsam!'

        Gülter Özdemir (78)

        Özellikle kış aylarında, yatacak yeri olmayan hastalar da nefes darlığı ve benzer şikâyetlerle gelip kendilerine acil servislerde yer bulmak istiyor. "Eşimle kavga ettim beni öldürecek" deyip polise sığınmak yerine acil servislere başvuranlar bile var...

        Yüzünden gülücük eksik olmayan bir kadın o. Herkesi sevesi, hatta sarılıp öpesi var. İnsanın içinden hasta olduğuna inanmak gelmiyor. Gelin görün ki şu yaşına kadar çok sayıda sağlık sorunuyla boğuşmuş. Mide kanseri nedeniyle midesi alınmış, kemoterapiden sonra kan ve kalp problemleri başlamış. Bağışıklık sistemi çökünce o da çökmüş ve yaşadığı yeri bırakıp İstanbul'a gelmiş. Yıllardır neredeyse 20 günde bir acil serviste. Herkesin "gülen teyzesi" olmuş. 25 yıldır Cerrahpaşa'da sorumlu hemşire olarak çalışan Nuray Eman gülerek, "Çok seviyoruz ve her şey yoluna girip de çıkarma zamanı geldiğinde zorlanıyoruz, çünkü burada kalmak istiyor" diyor. "Peki ne yapıyorsunuz böyle durumlarda" soruma yine gülerek, "Onu kırmayacak bir şeyler uyduruyoruz. Bazen 'Enfeksiyonlu hasta geldi, senin için tehlikeli olabilir' diyoruz. Bazen 'Artık iyisin Gülter Teyze, yatağa ihtiyacımız var" deyip gönderiyoruz..."

        Gülter Özdemir ise "Burada çok güvenli hissediyorum, mutluyum da" diyor. Bayramlarda ve ailesi için önemli günlerde acilden çıkıp görevlerini yerine getirse de çok zaman geçirmeden yine geri dönüyor... "Buradaki herkesi öyle seviyorum ki eve gittiğimde onları çok özlüyorum" diyor. "En çok nesini seviyorsunuz buranın" soruma, "İnsanlarını" yanıtını veriyor. Acil serviste görevli herkesi torununun sünnetine davet ettiğini söylüyor, temizlik görevlisi Bahriye Hanım'ın törene katıldığını söylerken, gözleri mutlulukla parlıyor.

        'ACİL EKİBİ DONDURMACIDA'

        Bir de oğlunun dondurma dükkânından bahsederken çok mutlu oluyor. Röportaj boyu en az 5 kez oğlunun yaptığı dondurmanın lezzetini anlatıyor. Tahmin edeceğiniz gibi acil servisin tüm görevlilerini oraya da davet ediyor. Birkaç kez hep birlikte gidip dondurma yediklerini söyleyince "Oğlunuzu iflas ettireceksiniz" diyorum şakayla karışık ve o güzel cevabı duyuyorum; "Olsun verdikçe alır!" Sonra vurucu bir söz daha geliyor: "Vermezle cömertin malı bir gider!" Röportajın sonunda, "Bir daha gelirsem sizi burada bulur muyum" diyorum, "Hasta olursam gelirim olmazsam gelmem" diyor, inanana!

        'Ooo Ümmühan Hanım yine gelmiş!'

        Ümmühan Türk (71)

        Kalp yetmezliği, safra kesesi, siroz ve başka sorunlar yıpratmış Ümmühan Türk'ü. Eşinin vefatından sonra 3 yıldır sürekli acillere gidip gelmeye başlamış. Özellikle de son bir yıldır. O kadar çok acillik olmuş ki neredeyse haftada bir ziyaret eder hale gelmiş. Cerrahpaşa Acil'de onları tanımayan yok. "Çalışanlar bizi, biz de onları tanıyoruz" diyor kızı Asuman Türk. Bazen sağlık çalışanlarının annesini görünce "Ooo yine teyzemiz gelmiş" dediklerini söylüyor. Bunca sağlık sorunuyla boğuşunca insan korkuyor haliyle. O da korkmuş, "Kendimi burada daha iyi ve rahat hissediyorum, korkularım azalıyor" diyor. Acilde tanışıp dost olduğu kişiler var. "Hep burada kal deseler kalır mısınız" soruma, "Kalmam" diyor. Asuman Türk annesinin en büyük destekçisi. "Babam zamanında da acillerde çok zaman geçirmiştik. Hayatımız acillerde geçiyor" diyor. "Öyle bir an geliyor ki hastalığın verdiği strese bile alışıyor insan ve burada bile sosyal bir ortam kuruyor".

        İsmail Karaboğa (64)

        İsmail Karaboğa, Yozgat Boğazlıyanlı. Güler yüzlü ve babacan tavırlı. Bağışıklık sistemi düşüklüğü nedeniyle hastalıklara direnci kalmayınca, o da acil müdavimlerinden olmuş. Son 9 ayda defalarca acil servise gitmişler eşiyle. Son dördü burun kanaması, yüksek ateş ve halsizlik şikâyetleriyle olmuş. "Buraya geldiğimde kendimi güvende hissediyorum" diyor. "Acil servisin kapısından girdiğim an hissettiğim rahatlama çok büyük. Öyle iyi bakılıyorum ki kendimi evimde hissediyorum". Karı koca herkesi tanıyorlar artık. Çalışanlar da onları. İsmail Bey'in eşi Senem Hanım da özen ve iyi bakıma vurgu yapıyor. Acilde tanıştıkları bazı hastalarla dışarıda da görüşmek istiyor ve başka bir hastanenin acil servisinde tanıdıkları Mustafa Bey'i dillerinden düşürmüyorlar.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ