Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam İlişkiler Safinaz’dan Hürrem Sultan’a…

        IŞIL CİNMEN

        icinmen@haberturk.com

        HABERTURK.COM

        Fotoğraflar: Merve Çay

        Kapağı cart pembe.

        Sayfaları da ilişkilere dair tüyolarla dolu.

        Saf sevgiye, masumane ilişkilere inananların kitaba ihtiyacı yok; onlar, az kişinin yürümeyi bildiği o yoldan sakın ayrılmasın.

        Ama erkekleri tavlayıp, “elinde tutmak” isteyen kadınlar, bu kitabı çantalarından çıkarmasın.

        O kadınları anlamak isteyen, “Yine ne yaptım ki bozuldu şimdi” diye soran erkekler de, bu pesbempe kitabın kapağını aralasın.

        Safinaz’dan Hürrem Sultan’a dönüşme kılavuzu gibi bir kitap “Dişilik mi? Kişilik mi?”

        Televizyon programlarıyla tanıdığımız Seda Akgül, kitabı annesine ithaf ederken şöyle demiş: “Bu kitapla sonsuza kadar evde kalmayı garantiledim anne, kusura bakma…”

        “Uzak durulması gereken erkekler listesi” hazırlamışsınız…

        Evet, düzgün ilişki için önce düzgün erkek gerekir. Listedekilerden can sıkıntısından başka şey çıkmaz.

        İlginç isimlendirmeler var: Gri tilkiler, Karabataklar, Kurbanlar, Pintiler, 40’lık bekarlar… Liste çok uzun!

        Başı “Narsistler” çekiyor. Kendine aşık bir erkek, kral bile olsa, kadını kraliçe gibi hissettiremez. O sadece kendiyle meşguldür, sen onun yanında anca hizmetçisi, yaveri, terapisti, kölesi, hemşiresi, çalışanı olabilirsin. Sevgisini kazanman, ona ne kadar tapındığınla doğru orantılı… Diğer bütün erkek tipleri bir noktada hatalarını görür ama narsist görmez, o hep haklıdır. Müzakere şansın yok. Bu aralar sayıca en fazla olanlar da onlar.

        Karabataklar nasıl?

        Canı istediğinde ortaya çıkar, arar, şımartır. Sonra puf! Yok olur. Ara ki bulasın…

        “PARAYA DEĞER VEREN, KADINA DEĞER VERMEZ”

        Peki ya pintiler? Kendileriyle paraları için beraber olan kadınlardan korunmaya çalışıyor olamazlar mı?

        Bir arkadaşım şöyle demişti: “Paraya değer veren, kadına değer vermez.” Bir de şöyle bir söz var: “Parasını paylaşamayan erkek sevgisini de paylaşamaz.” İlk çağlarda da kadınlar mağaralarına en büyük avı getiren ve çocuklarına bakabilen alfa erkekleri tercih ederlerdi. O zamanın alfa erkeğinde kas gücü gerekliyken şimdi güç el değiştirdi. Parası olmadığı için harcayamayandan bahsetmiyorum, parası olduğu halde kadından esirgeyenden söz ediyorum. Masada “İki milyar dolarlık ihale aldım” diye hava atıp, sevgilisinin doğum gününde küçük bir hatırayı çok görenlerden… Yoksa güvende olma ihtiyacı, bağımlı kişilik yapısı ve yetiştirilme tarzıyla para avcısı olan hemcinslerime ben bile saygı duymuyorum.

        KADINLAR SEKSİ DEĞİL, GÜÇLÜ ERKEK İSTİYOR

        Paranın, kadını tahrik eden bir gücü olduğuna inanıyor musunuz?

        Henry Kissinger, “Güç en etkili afrodizyaktır” der. Ve para da gücün önemli bir parçası. 2008’de Newcastle Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, orantılı ve çekici vücutlu erkeklerle yatan kadınların değil, paralı ve güçlü erkeklerle yatan kadınların daha fazla orgazma ulaştığı ortaya çıkmış. Yani kadın için erkeğin gücü, görüntüsünden daha tahrik edici.

        İlişkilerin kitabını yazmış bir kadın olarak, konu erkekler olunca…

        Lafını kesiyorum ama konu erkekler olunca aklına gelen senaryo gerçektir. Henüz yanılmadım. Onlar da zaten “Karımın endişelendiği başıma gelsin, anamın endişelendiği uzak dursun” diye dua ederlermiş.

        Yani ortadan kaybolmuşsa annesinin korktuğu gibi trafik kazası geçirmemiştir, karısının korktuğu gibi başka biriyle birliktedir.

        Evet.

        “ERKEK ŞEHVETLE AŞKI, ALIŞKANLIKLA SEVGİYİ KARIŞTIRIR”

        Aşka inanmıyor musunuz siz?

        İnanıyorum. Fakat bir erkeği aşık olduğuna yine kadın ikna edebilir. Ama bunun için bütün içtenliğinden vazgeçip atacağı her adımı planlaması gerekir. Aşk bir yanılsama halidir, o yüzden fazla dürüstlüğü kaldırmaz. Gizemi sever, oyunları sever.

        Erkekler bu kadar mı bilinçsiz? Kendi duygularını anlama kabiliyetleri yok mu?

        Erkek çoğu zaman ne hissettiğini bilmez. Şehvetle aşkı, alışkanlıkla sevgiyi karıştırır. O yüzden çoğu zaman terk edildiklerinde akılları başlarına gelir. Sizinle birlikteyken evlenmeye yanaşmayan erkek, ayrıldığınızda “Onu çok seviyordum, evlenecektik” der.

        “Bir erkeği aşık olduğuna yine kadın ikna edebilir” dediniz. Geçerli bir ikna yöntemi var mı?

        Erkekler kolay ikna edilen ve etki altında kalan varlıklar. Onlar aşka inandırılmak ister ve size karşı ne hissettiğini sizin ona söylettirmenizi bekler.

        Nasıl yani?

        “Hayatım sen aslında bana aşıksın, o yüzden bana bu kadar asabi davranıyorsun…” diyeceksin mesela. O hislerinin ve davranışlarının ne anlama geldiğini ayırt edemeyebilir, onu sen yönlendireceksin. Aşık olduğunuza ve karşınızdakinin aşık olduğuna önce siz inanın sonra o, oyunun içinde yavaş yavaş çekilecektir zaten…

        “KAFALARINA TAKTIKLARI KADIN İÇİN HER ŞEYİ YAPARLAR, SEVMESELER BİLE…”

        Bence bu söylediklerinize erkekler çok kızacak. Peki, başlangıçlar nasıl olmalı? Kadın ilk adımı mı atmalı?

        Hayır. Erkek avcıdır. Onları avlanma zevkinden mahrum ederseniz kaybedersiniz. Yani bırakın biraz peşinizden koşsun, sizi o elde etmiş olsun. Erkekler kafalarına taktıkları kadın için her şeyi yapar, sevmeseler bile… Onlara bir rekabet, yarışma dürtüsü yaratmanız yeterli.

        Gri tilkiler için “Kadına nasıl davranacağını bilen erkekler” demişsiniz. Kadına nasıl davranacağını bilmek nedir?

        Bir kadın ne kadar güçlü olursa olsun, sigarasının yakılmasını, kapısının açılmasını, sandalyesinin çekilmesini sever. Şefkat görmek hoşlarına gider, erkeğin güven vermesini ister. Orta yaşlı erkekler maddi durumlarını gençlere göre çözmüş oldukları, cinselliği herkesle yaşayabilecek kadar testosteron sahibi olmadıkları ve en az birkaç kadının terbiyesinden geçmiş oldukları için genç kadınlarda kolay güven uyandırmayı başarırlar.

        “ERKEĞİN OLGUNU OLMAZ, DURGUNU OLUR”

        Ama onlar da “uzak durulması gerekenler” listesinde….

        Çünkü erkeğin olgunu olmaz, sadece durgunu vardır. Gri tilkiler de ilk fırsatta karşılarına alternatif çıktığında, genç bir erkek kadar süratle sizi bırakıp gidebilirler. O nedenle sarkık gıdığa ve koca göbeğe tahammül etmenize gerek yok. Bırakın hiç olmazsa genci, yakışıklısı aldatsın. Gri tilkiler yeterince aşk yaşamıştır zaten, acımayın.

        “Kadına nasıl davranmak gerektiği” genel geçer, işe yarar bir bilgiyse neden tüm erkekler bunu öğrenmiyor?

        Erkekler kadına nasıl davranmaları gerektiğini aslında çok iyi biliyorlar ama işlerine gelmiyor. Maalesef hemcinslerim artık o kadar kolay ve öz saygıyı yitirmiş durumdalar ki iyi davranmak, jest yapmak, kibar olmak gibi zahmetlere girmeye gerek kalmıyor.

        “DİYELİM GECE 10.00’DA SİZİ ARADI VE EVİNE ÇAĞIRDI…”

        Yani sorun kadınlarda mı?

        Kabalığa bir kez müsaade eden kadın sık sık bu duruma düşmeye mahkumdur. Erkek size küfür ederse ve siz de bunu normal karşılarsanız, artık hep öyle davranmakta bir sakınca görmez. Veya şiddet gösterirse ve kabullenirseniz emin olun bir daha başınıza gelir. Daha basit örnekler vereyim. Sizi gece 10.00’da aradı ve evine çağırdı. Kalkıp giderseniz bundan sonra evinizden alınmayı veya bir gün önceden aranıp randevu alınmasını unutun. Siz değerlisiniz. Özdeğer duygunuzu zedeleyecek hareketlerde bulunmayın. Kendinize, güzelliğinize güvenebilirsiniz. Ama bu muameleyi kabul ediyorsanız kendinize değer vermiyorsunuz demektir. İkinci kadın olmayı veya gerçek bir ilişkiden daha azını kabul etmeyin. Erkek çekip giderse kaybettiğiniz bir şey yoktur, çünkü zaten sizin sevgiliniz olmamıştır.

        Sekse gelelim…

        Seks çok önemli. Erkekle kadını bir arada tutan yapışkan. Ama kadınlar, seksi erkeğe bir ödülmüş gibi görme yanılgısına sık düşüyor. Eşlerini cinsellikle terbiye etmeye çalışıyor. Kendileri de zevk almayı ve paylaşmayı öğrenirlerse belki de seks objesi gibi görülmekten kurtulurlar. Erkeğin, beraber olduğu kadınların yüzde 97’sinden zevk alması garanti. Ama kadının cinsellikten zevk alması erkeğe bağlı, performansa bağlı. Bunların kadın için de önemi olması gerek.

        “ŞEFKAT GÖRMEK DEĞİL, GÖSTERMEK İSTERLER”

        Anaç kadın olmak, ilişki için iyi mi?

        Hayır. Erkekler şefkat görmek değil, göstermek ister. Koruyup kollayabilecekleri, kendilerinden daha zayıf görecekleri ve emek harcayacakları kadınları seçerler.

        E ya öyle değilsek! Koruyup kollanmaya ihtiyacı olmayan bir kadınsa söz konusu olan?

        O zaman biraz rol yapacaksın. Onlar güçlü hissetmeye ihtiyaç duyuyor. Senin için her şeyi yapabileceğini göstermek, hayatı kolaylaştırabileceğini kanıtlamak, senin ona muhtaç olduğunu görmekten hoşlanırlar. Öyle olmasan da arada ağzına bir parmak bal çal ne olacak!

        O nasıl olacak?

        Restorana giderken yeri onun seçmesine izin ver ki orada garsonlara adıyla hitap edip hava atabilsin. Ya da seni götürdüğü tatil yeri çok iyi bildiğin bir yer bile olsa şaşırmış ve çok etkilenmiş gibi davran. Sık sık “teşekkür ederim”, “daha önce hiç daha iyisini görmedim” ya da “ne güzel söyledin, ben hiç böyle düşünmemiştim” cümle kalıplarını kullan. Bir yandan avcılık yönlerini kırbaçlayıp kolay teslim olmayacaksın, bir yandan da ideal kadını oynayıp onları güçlü ve gerçek bir erkek gibi hissettireceksin.

        Bunlar benim için imkansız hahaha.

        Ünlü bir iş adamı bana, “Erkeklerin hepsi hemen hemen aynıdır. Herhangi birini al ve ona ideal erkekmiş gibi davran. O seni hayal kırıklığına uğratmayacaktır” demişti. Bu doğru.

        “İÇECEĞE GİZLİCE VIAGRA ATAN KADINLAR VAR!”

        Ama tüm bunlar oyun… Bir gerçekliği yok ki!

        Ne kadınlar var, bir bilsen… Kitapta da anlatıyorum. Birlikte oldukları erkeklerin içeceğine Viagra koyuyorlar gizlice. Sabah erkekler kendi performanslarından etkilenip “Vay be kadına bak, daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Ne hoş, seksi kadınmış…” desinler diye.

        Nuriye Alço gibiler yani neredeyse! Tüm bu hikayenin içinde güzellik nerede duruyor?

        Temel Reis’in sevgilisi Safinaz’ı al, saçlarını azıcık uzat ve aç, ayağındaki kahverengi çirkin botları çıkar, topuklu stilettoları giydir, eteği daralt, göğüs dekoltesi ver işte sana seksi bir Safinaz!

        Doğal olarak seksi olmamıza bile gerek yok mu?

        Sophia Loren şöyle der: “Seksapel yüzde elli sizin sahip olduğunuz, yüzde elli de başkalarının sahip olduğunuzu düşündüğü bir şeydir.” Yıllarca “ben en güzelim” diyen starlarla yaşadık. Birimiz çıkıp “Tamam çirkin değilsin ama ne güzeli! Boyun kısa, popon geniş, bacakların tombul, yüzün de neredeyse çopur!” diyemedik.

        Neden diyemedik?

        Diyemedik çünkü güzel olduklarına inandık. Satış, güzellikten daha önemlidir. Önce güzel olduğunuza sizin inanmanız lazım. Vücut tipinize uygun kıyafetler, doğru saç rengi ve ayırt edici bir tarz sizi cazibeli kılacaktır. Unutmayın tarzınız hedef kitlenizi belirler. Kadının güzeli çirkini yoktur, bakımlısı bakımsızı vardır. Kendinizin en iyisi olun ve kendinize karşı insafsız olmayı bırakın.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ