'Arda'nın yeni sakalına birçok insan âşık'

Aslı ÖZTÜRK/ HT PAZAR

‘Arda’nın varlığı İspanya’ya yeter’

İspanyol yazar Juan Esteban Rodriguez Garrido, Arda Turan’ın hayatını kaleme aldı. Ona “Bayrampaşa’nın Dâhisi” diyen Garrido, İspanya’da Ardaturanismo (Ardaturancılık) adını verdiği bir akımın başladığını iddia ediyor.

Arda Turan 3 yılda kendini İspanyollara âşık etti, yetmedi bir de hakkında kitap yazıldı. Turan’ın Bayrampaşa’dan Madrid’e uzanan başarı hikâyesinin anlatıldığı “El Genio de Bayrampaşa” (Bayram paşa’nın Dâhisi) isimli kitap, geçen hafta Madrid’deki Türk Büyükelçiliği’nde bir davette tanıtıldı. Biz de bu 207 sayfalık kitabın yazarı İspanyol Juan Esteban Rodriguez Garrido ile İspanyollardaki Arda Turan hayranlığı hakkında sohbet ettik. İspanyol halkı ona öyle hayran ki, bir gün Arda Madrid’den ayrılırsa, Sol Meydanı’na heykelinin dikileceğinden eminim.

■ Futbolcularla, onların hayatlarını kitaplaştıracak kadar yakından ilgilenmenizin sebebi nedir? Futbol benim için vazgeçilmez bir tutku. Bunun da ötesinde onların başarı hikâyelerinin diğer insanlara referans olacağını düşünüyorum. Geçen sene Premier Lig’in ilk 20 yılının en iyi 20 futbolcusu hakkında bir kitap yazdım.

■ Arda Turan’la nasıl tanıştınız? Madrid’de en yakınındaki kişi, yardımcısı Ata Bozan sayesinde Arda’ya ulaştım. Zaten Arda’nın hayatı hakkındaki hikâyelerin çoğunu da Ata’dan dinledim. Kendisi de kitabın içeriğinden çok memnun.

■ Onu Bayrampaşa’nın dâhisi olarak betimlemenizin sebebi nedir? Çünkü Arda, futbol oynamayı Bayrampaşa sokaklarında öğrendi. O dar sokaklarda top sürdü, taktiğini geliştirdi. Bu yüzden kitabıma isim verirken Bayrampaşa’ya vurgu yapmak istedim. ‘ATLETICO MADRID’İN EN YARATICI FUTBOLCUSU’

■ Kitapta Arda Turan için “Karanlık ve soğuk okyanusta bir deniz feneri” demişsiniz. Arda’nın hangi özellikleri onun hakkında böyle düşünmenize sebep oldu? Arda vizyonu çok geniş biri. Bence Atletico Madrid’in en yaratıcı futbolcusu. Riskli pozisyonlarda topu kaybetmeden farklı çözümler buluyor. Topu aldığında kontrolün onda olduğunu biliyor ve ona güveniyorsunuz.

■ Sizin isim babası olduğunuz “Ardaturanismo” felsefesi tam olarak nedir? Bu felsefe Arda’nın kendisinden bile büyük, oyunun üstesinden gelebilen bir şeydir. Hayata karşı etik ve estetik bir tutumdur. Bu yaşamanın başka bir yolu, oynamanın başka bir yolunun mümkün olduğu inancıdır. Kendini tekrar etmeden, hileler, saldırganlık olmadan doğallık ve gülümsemeyle futbol oynamaktır. Arda’nın oynama yöntemi onun oluş biçiminin bir yansımasıdır.

■ Ardaturanismo’nun takipçisi kim? İspanya’da aylar önce çıkan ve Avrupa’da da bir esinti olarak varlığını sürdüren bir felsefe. Takipçilerine Ardaturanist diyorum. Birkaçıyla tanıştım. Arda’yı hem kadınlar hem erkekler beğeniyor. Yeni sakalına pek çok insan âşık.

■ Arda’nın dil sorunu İspanyol hayranlarıyla arasında bir engel oluşturuyor mu? Eskiye nazaran daha iyi İspanyolca konuşuyor. Öyle olmasa bile futbolun dili evrenseldir. Zaten takım arkadaşlarıyla İngilizce konuşuyor. Öte yandan ondaki özel cazibe, onu sevilen bir kişi yapıyor.

■ İspanyolların onu bu denli sevmesinin sebepleri neler? Doğal, mütevazı ve saygılı bir insan. Dünya yıldızı olmasına rağmen geldiği yeri hiç unutmamış.

■ Sizce Arda Turan, İspanya dışında bir ülkeye transfer olsa buradaki kadar mutlu olabilir mi? Arda burada çok mutlu. Zaten sözleşmesi de yeniledi. Onun Madrid’e ve İspanya’ya çok iyi adapte olduğunu düşünüyorum. Başka bir ülkede mutlu olamaz. Tabii Arda Turan’ın varlığı da İspanya’yı daha mutlu bir yer yapıyor. Varlığı yeter!