Nazileri 'büyüleyen' güzel medyum

Ata Nirun, parapsikoloji, metafizik, mistisizm gibi konularda Türkiye’nin en önde gelen isimlerinden. Bir dönem genel yayın yönetmenliğini yaptığı ve yüz bini aşkın satışlara ulaşan “Bilinmeyen Dergisi” hâlâ hafızalarda. Nostradamus ve Meryem Ana gibi insanlık tarihinin en dikkat çeken isimlerini, yazdığı kitaplarla mercek altına alan Nirun’un son kitabı “Adolf’un Kavgası” da büyük ilgi çekeceğe benziyor.

20’nci yüzyıla gamalı haçıyla damga vuran, milyonları peşinden sürükleyen ve milyonlarca insanın ölümünden sorumlu Adolf Hitler kimdi? I. Dünya Savaşı’nda onbaşı rütbesine sahipken nasıl oluyordu da 1933 yılına gelindiğinde Almanya gibi güçlü bir ülkenin ‘Führer’i (Başbuğ) olabilmişti? Küçük bir Alman kasabası olan Pasewalk’ın sırrı neydi? Her biri birbirinden güzel Vril kızlarının gizemi neydi? Atatürk’e hayranlığını hangi kelimelerle ifade etmişti?

Ve en kritik soru: Gerçekten intihar mı etti, yoksa yıllarca başka bir kimlikle yaşamaya devam mı etti? İşte bu ve daha birçok soru Wizard Yayınevi’nden çıkan “Adolf’un Kavgası”ndaki satırlarda cevap buluyor. Ata Nirun kitabının önsözünde şöyle diyor:

‘’Kaotik bir Avrupa’da sıradan, düzeysiz, kaba saba, kendini beğenmiş, küstah ve agresif bir adamın üç kıtayı kana ve ateşe boğan bir adamın yaptıkları mantıkla açıklanamaz.(...) Neden Hitler ve hatta Nazilerle ilgili kitaplar satıyor, filmler seyrediliyor? Merakım burada başladı, çünkü Adolf Hitler’in macerası 1945’te bitmemişti.’’ Son kitabı “Adolf’un Kavgası”nı konuşmak için Ata Nirun’la bir araya geldik.

■■ Kitabın önsözünde “Adolf’un Kavgası 30 yıllık araştırmalarımın ürünü” diyorsunuz... Bu kitabı yazmak için 30 yıldır binlerce belge, kitap ve gazete okudum. Arşivlere girdim. Binlerce Nazi haberi izledim. Nazilerin kullandığı propaganda yöntemleri bugün hâlâ inceleniyor. Propaganda yöntemlerini anlayabilmek için hazırladıkları kısa filmleri izledim. O tarihlerde bu filmler sinemalarda gösteriliyordu. Ayrıca Hitler’in ne söyleyip de milyonları peşinden sürüklediğini anlamak için yaptığı tüm konuşmaları dinledim.

■■ Ne söylüyormuş? “Avrupa sizin, her şey sizin. Siz üstün ırksınız.” Söyledikleri bunlar.
■■ Bu basit söylemler nasıl milyonlarca insanı etkiliyor? Almanya, I. Dünya Savaşı’nı kaybettikten sonra en ezilmiş dönemini yaşıyordu. Aşağılık kompleksine kapılmışlardı. İşte öyle bir dönemde Hitler, halka duymak istediklerini söyledi. Bulunduğum kimi ortamlarda bu adamdan söz edildiğinde dudak bükenler bile gizli saklı bir hayranlığı hissettiriyorlardı.
■■ Sizin de Hitler’e hayranlık duyduğunuz oldu mu? Hayır! Bu adama hayran olunur mu?

‘ÖLÜMÜ HİSSETTİĞİNİ SÖYLÜYORDU’

■■ Nasıl biri Hitler? Sıradışılığı gençliğinde başlıyor. Viyana’da akademiye girip mimar olmak istiyor ve hayatının ilk büyük tokadını yiyor. Tabii çocukluğundan beri babasından yediği tokatları saymazsak... Hitler zavallı biri.

■■ Peki nasıl oluyor da bu zavallı adam I. Dünya Savaşı’nda onbaşıyken 15 yıl sonra Almanya’nın Führer’i olabiliyor?Führer olmasından önce aslında bu adamın yaşamaması, defalarca ölmesi lazım. Münih’teki parti kavgalarında, cephede... I. Dünya Savaşı’nda elinde konservesi bir köşede yemeğini yerken birden yerinden kalkıp oradan uzaklaşıyor. Ve bir dakika sonra kalktığı o yere bomba isabet ediyor.

Tüm askerler ölürken sağ kalan tek o. Bu durumu “İçimdeki ses yerinden kalk ve yürü” dedi diye açıklamıştı. Savaş sırasında düzenlenen suikastlardan da son anda kurtuluyor.
■■ Nasıl oluyor da kurtuluyor? Sezgileriyle.
■■ Kim koruyor onu? Herhalde kötülük.

‘HİTLER’İN ÖLDÜĞÜ KANITLANMADI’

■■ En çok merak edilen konu. Hitler intihar etti mi? Araştırmalarınızdan sonra sizin vardığınız kanı nedir? Dünyayı yerinden oynatan böyle bir sistemin başındaki adam intihar etmez. Resmi tarih Hitler’in karısı Eva Braun’la birlikte 30 Nisan 1945’te Berlin’de intihar ettiğini, sonra da cesetlerin yakıldığını yazıyor.

Ama Hitler’in intihar ettiği kanıtlanmış değil. Hitler’in Eva Braun’la birlikte intihar ettiği sığınağın içinde bir tünel bulunduğu iddia edildi. Bu sığınağı 3 gün boyunca Rus özel birlikleri çember altına aldı ve yerle bir etti.

Geriye hiçbir iz kalmadı. Ruslar, Hitler ve Eva Braun’un kömürleşmiş vücutlarını bulduklarını ve dişlerinden kimliklerini saptadıklarını açıkladı. Fakat açıklamada ortaya konan deliller çok yetersiz ve acemiceydi. Bu açıklamalara Stalin de inanmıyordu. Ona göre de Hitler ölmemiş, ortadan kaybolmuştu.

Arjantin’de olduğu söylendi ama kanıt bulunamadı. Hitler’in özel uşağı Heinz Linge, Hitler ve Eva’nın cesetlerinin yakılmasına yardım ettiğini söylemişti. Ancak bu açıklamasından birkaç hafta sonra cesetleri hiç görmediğini, sadece halılara sarılmış iki cesedin sığınağın dışına çıkarıldığını gördüğünü söyledi.

Hitler’in Atatürk’le ilgili sözleri

Ata Nirun, “Hitler’in Sofra Sohbetleri” adlı kitapta Hitler’in Atatürk hakkındaki düşüncelerinin yer aldığını belirtiyor. İşte o kitapta Hitler’in Atatürk’le ilgili sözlerinden bazıları:

“Atatürk’ün 10 yıl önce yaptığını biz şimdi yapabiliyoruz.” (Hitler, Versailles Antlaşması’nı yırtarken Sevr’i kastederek)

“Benim ustam Mussolini’dir ama onun da ustası Mustafa Kemal’dir.”

“Atatürk öldükten sonra Türkiye’de kimseye önem verilmedi. Artık şef ve efendi yoktu, kalanların hepsi ikinci, üçüncü derecede insanlardı. Her şey yorgun Türk milletinin hazmına bağlıydı. Meclisleri her an yıkılabilirdi, mizaçsız insanlardı. Kemal Atatürk’ten sonra Türkiye’yi birtakım akılsızlar yönetiyor.”

“Bizim amacımız dünyayı Nazi egemenliği altına almak ama ben Türkiye ile hiçbir zaman düşman olmayacağım. Yani dünyada savaşmayacağım tek ülke Türkiye’dir.’’

‘Çocuklar ilaçlarla, büyükler gaz odalarında zehirlendi’

■■ Nazi katliamları soykırımla başlamıyor. Hitler, iktidara gelir gelmez 14 Temmuz 1933’te Kısırlaştırma Yasası’nı çıkardı. Alman toplumu içindeki akıl hastaları, sakatlar, alkolikler, doğuştan körler ve kalıtsal hastalıklara sahip olanlar özel bir merkezde toplandı. 410 bin kişi kısırlaştırıldı. Bu kişilere Alman ırkının saflığını bozan parazitler olarak bakılıyordu. Ama çok daha vahşi bir program da uygulandı: “T-4 programı.”

■■ Nedir o program? Hitler 1939’da tedavisi mümkün olmayan hastalara ötanazi uygulanması için gizli bir emir verdi. İçişleri Bakanlığı’nda görevli küçük bir birim oluşturdu. Bu birim şizofren, epilepsi, cinsel ve her türlü ruhsal rahatsızlığı olan hastaların isimlerini hastanelerden gizlice alarak bir liste oluşturdu.

Daha sonra bu hastaları ötanazi merkezlerinde öldürdüler. Bu birim Berlin’de Tiergarten Caddesi 4 numaralı adreste konuşlandığı için bu programa T-4 adı verildi. Çocuklar ilaçlarla, büyükler gaz odalarında zehirlendi, cesetleri yakıldı. Bu programda görev alan kimyacılar daha sonra Yahudiler için oluşturulan imha odalarında görev aldı.

Hitler’in yaşamındaki gizemli kasaba Hitler’in yaşamındaki en gizemli yerlerin başında Pasewalk kasabası gelir diyorsunuz. Nedir bu Pasewalk’ın gizemi? Hitler, I. Dünya Savaşı’nda İperit gazına maruz kaldı ve geçici kör oldu. Tedavi için Pasewalk adlı kasabada bulunan bir kliniğe yattı. 3 ay tedavi gördü. Hitleri’i tedavi eden Dr. Forster bir hipnoz uzmanıydı. Bildiğimiz, İperit gazına karşı hipnoz tedavisinin yapılamayacağı. Ama Hitler’e bu tedavi yöntemi uygulandı ve Hitler buradan çıktığında artık bir onbaşı değil Führer’di. 1939’da tekrar Pasewalk’a gidiyor ve hem kliniği hem de kasabayı yerle bir edip haritadan siliyor.

Nazileri ‘büyüleyen’ güzel medyum Maria Orsitsch

Nedir şu Vril rahibeleri konusu? İşte bu çok gizemli bir konu. Naziler, yıldızlardan haber getirdiklerini söyleyen ve güzellikleriyle dikkat çeken bu 5 kadına, yani Vril Rahibeleri’ne takıldı kaldı. Maria Orsitsch adlı kadın Naziler üzerinde çok etkili oldu. Bu öykünün içinde Nazi liderleri var, bilim adamları var, Rockefeller Vakfı gibi Amerikalı kurumlar var.

Maria bir medyumdu ve anlattıkları Aryen ırkının dünya kökenli olmadığı ve dünyadan 64 ışık yılı uzaklıktaki Alpha Tauri yıldız grubunda bulunan Aldebaran’dan geldiğine dayanıyordu. Bu toplantılarda medyum Maria’nın Nazilere bilinmeyen bir dille yazılı metinler okuduğu, teknolojik bilgiler verdiği konuşuluyordu. Toplantılara Hitler hariç Nazilerin tüm üst düzey adamları katılıyordu.

■■ Peki ne oldu bu kadınlara? Savaştan sonra yok oldular. Akıbetleri meçhul.