Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Kaçak Gelinler dizisi kainat, kaçak gelinler kainat, Deniz Baysal

        Aslı ÖZtürk/ HT CUMARTESİ

        aozturk@htgazete.com.tr

        Deniz Baysal ilkokul 4. sınıftan beri tiyatro oyunlarında yer alıyor. Kendisini ekranlarda izlemeye başlamamızsa 2011 yılına denk geliyor. Günlük dizi Derin Sular’ın başrol oyuncusu olarak dizilere adım atan genç oyuncu, bu yazın en çok izlenen dizilerinden Kaçak Gelinler’in de başrol oyuncularından. Baysal, evlenmek üzere oldukları erkekleri son anda terk eden 3 genç kadının hikâyesinin anlatıldığı dizide Kainat karakterine hayat veriyor. Yorumlara bakılırsa en çok o beğeniliyor. Güzel olduğu kadar sempatik ve hoş sohbet Deniz Baysal ile aşkı, aldatılmayı ve ilişkileri konuştuk.

        Dizideki gibi bir erkeği beklemediği anda, aniden terk ettiğiniz oldu mu?

        Yok genelde alıştıra alıştıra terk ediyorum. (Gülüyor.) Ayrılıklar konusunda hassasım çünkü annemle babam da ayrı. Bu sebeple temkinli davranmaya çalışıyorum. İlişkide bir sorun varsa zaten er ya da geç gün yüzüne çıkıyor. İki tarafta ayrılık fikrine sıcak bakmaya başladıktan sonra da ilişki bitiyor. ■ Hiç erkeği çok üzecek bir hareket yapmadınız ya da büyük hesaplar ödetmediniz yani... Kimseyi öyle derinden üzecek bir davranışta bulunmadım. En fazla yediğim yemeğin hesabını ödetmişimdir.

        ■ Size yapılan en kötü şey neydi?

        Aldatılmadım diye biliyorum. İnşallah doğru biliyorumdur. “Çok kötü” diye addedebileceğim bir olay yaşamadım. Karşı tarafın benim kadar yoğun duygular yaşayıp, sevgi pıtırcığı olmadığı ilişkiler yaşadım tabii ki. En kötüsü bu kadar.

        ■ Karşınızdaki kırılmasın diye sürdürdüğünüz ya da istemediğiniz halde başladığınız bir ilişki oldu mu?

        İstemediğim kimseyle ilişki yaşamadım. Bazen ilişki devam ederken sevgimin azaldığı oldu fakat o an ayrılık çok sert geleceği için ilişkiyi devam ettirdim. Karşımdakini kırmayı hiç istemem.

        Beyaz atlı prensi bekleme gibi bir durumunuz var mı peki?

        Beyaz atlı prense değilde ruh eşine inanıyorum. Herkesin aynı kafada olduğu, aynı şeyleri yapmaktan zevk aldığı, enerjisi düşükken bile onu yükseltecek bir eşi olduğunu düşünüyorum.

        ■ Sizin ruh eşiniz nasıl biri olmalı?

        Öncelikle herkesin aradığı o “ideal erkek” tanımının doğruluğuna inanmıyorum. Kendime bir sınır çizmedim. Fiziği, ten rengi böyle olsun, şöyle giyinsin, böyle iş yapsın gibi kriterler gözetmiyorum. Ne zaman kime âşık olacağınız hiç belli olmuyor. Alakasız birine de gönlüm kayabilir. Rahat bırakıyorum kendimi bakalım ne olacak?

        Uzun vadeli ciddi bir ilişki düşündüğünüz birinden bile bir beklentiniz olmaz mı?

        İşime fazla âşığım, bu sebeple hayatımdaki insanın buna saygı duymasını beklerim. İlişkimde her şey tam olsa bile sırf bu yüzden yürümeyebilir. Mesleğimle ilgili sınırları zorlar, işime karışmaya başlarsa o ilişkiye devam edemem.

        ■ Bu konuda çok netsiniz...

        Diyorum ya işime âşığım... O yüzden hayatımdaki insanın da işini çok sevmesi lazım. Sevmediği işi meslek edinenler mutsuz yaşar. Bu onların sosyal ve özel hayatını da etkiler.

        ■ İdeal ilişki tanımınız nedir peki?

        İnsanların az da olsa birbirlerini kısıtlamasından yanayım. Sonuçta ortada bir ilişki varsa iki insan hayatını birleştirmiş demektir. Fedakârlık yapmak gerekir.

        ■ Karşı taraf kıyafetinize karışsa mesela sesiniz çıkmaz mı?

        “Onu giyme, bunu yapma” diye yapılan açık müdahalelerden hoşlanmıyorum. Hayatımda biri varken nasıl davranması gerektiğini bilen biriyim. Karşımdaki insanın nelerden hoşlanıp nelerden rahatsız olacağını kısa zamanda anlarım ve ona göre davranırım. Bana müdahale edilmesine gerek bile kalmaz.

        ■ Siz sevgilinize karışır mısınız?

        İşi konusunda asla kısıtlamam. Hele ki oyuncuysa asla müdahale etmem. Kızlarla çok içli dışlıysa, gizli saklı telefon görüşmeleri yapıyorsa “N’oluyoruz” derim. Kısacası, saçmalayan erkeği kısıtlarım.

        Bir ilişkide aldatmayı tetikleyen şey nedir sizce?

        Fazla kısıtlanmak... Yasaklar cezbedicidir. Ailelerinin fazla kısıtladığı insanlar da mutlaka yasaklarını delmeye çalışır. Her ilişkide bu böyle.

        ‘Birbirimizi sevmesek bu dizi tutmazdı’

        ■ Sette işler yolunda mı? Geçen gün sizi aradığımda sabah 6’da paydos etmiştiniz...

        Yoğun çalışıyoruz, çok yoruluyoruz ama çok mutluyum. Dünyanın en pozitif insanlarıyla beraber çalışıyorum. Birbirimize çabuk adapte olduk. Sette inanılmaz eğleniyoruz. İzin günlerimde bile sete gitmek istiyorum.

        ■ Dizi de hayli keyifli görünüyor. Reytinglere bakılırsa izleyici sevdi.

        Biz 3 kız birbirimizi sevmeseydik bu dizi tutmazdı. Çok güzel bir enerji yakaladık. Sürekli birlikteyiz. Hepimiz eşit saatler çalışıyoruz. Hikâye de her bölüm başka bir gelin üzerinden dönüyor. ■ İnsanların tepkisi nasıl? Çok güzel... Yazılanları okumanız lazım. Ben insanların ne düşündüğünü çok önemserim. Bu yüzden de sosyal medyadaki her detayı okuyorum. Çok güzel yorumlar var.

        ■ Bazı yorumlar okudum, en çok sizi beğeniyorlarmış...

        Gerçekten mi? Bak o kadar şey didikledim bunu görmemişim.

        Niye şaşırdınız buna bu kadar?

        Bilmem... Çirkin olduğumu düşünmüyorum ama aynanın karşısına geçip “Allah’ım çok güzelim, çok tatlıyım” diyecek kadar narsist de değilim. Normal bir insanım işte.

        ■ Burnunuz estetik mi?

        Bir dönem basket oynuyordum. Burnuma top çarptı ve yukarıdan iki kemik çıkmıştı. Rahatsız oluyordum gittim ve düzelttirdim. Başka da bir şey yaptırmadım. “Dudakların estetik mi” diyen var ama değil.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ