Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam İlişkiler first kiss türkiye, ilk öpücük türkiye, ilk öpücük video izle, first kiss turkey, first kiss türkiye izle, ışıl cinmen haber,

        IŞIL CİNMEN

        icinmen@haberturk.com

        HABERTURK.COM

        Hiç tanımadığınız biriyle öpüşebilir misiniz?

        “Hayır!” mı?

        Ya soru şöyle gelse:

        Bir savaşta hiç tanımadığınız birini öldürebilir misiniz?

        Adını bile bilmediğiniz birinin canını almak… Ne kadar büyük bir şey değil mi?

        Ama “normal.”

        Birbirimizi hiç tanımadan öldürmek, dövmek, taciz etmek… Hepsi her gün oluyor.

        Sıradan.

        Ama hiç tanışmayan iki insanın öpüşmesi…

        Tuhaf.

        Amerikalı yönetmen Tatia Pilieva, birbirlerini tanımayan 20 kişiden ilk kez öpüşmelerini isteyeli 5 ay oldu.

        İlk öpücüğün tüm gerginliğini, doğallığını ve ürkekliğini kameraya kaydetti.

        Çektiği First Kiss/İlk Öpücük videosu, dünyada 100 milyondan fazla kez izlendi.

        Şimdi bu proje Türkiye’de.

        Melis Özdil’in yönettiği İlk Öpücük, İstanbulluları öpüştürdü.

        Videoda 12 kişi yani 6 çift var.

        Eşleştirmeler tamamen tesadüfi, kimse öpeceği insanı önceden görmüyor.

        “Ben seni beğenmedim” demek yok; ama “ben vazgeçtim” demek serbest.

        Elbette Türkiye’nin ilk öpücüğü, Amerika’nınkine benzemez.

        Daha fazla cesaret, sorgulama, açıklama ister.

        Röportaja gitmeden önceki iki gün boyunca “ben hiç tanımadığım biriyle öpüşebilir miyim?” diye düşündüm.

        Kafamın içindeki süperego cücesi “Yapamazsın Işıl!” diye bağırıp durdu.

        İd cadısı ise “Neden yapamayacakmışsın?” diye çemkirdi.

        Stüdyoya girdiğimde kavga devam ediyordu.

        İnsanları inceledim.

        Öpüşme sahnesine çıktıklarındaki ürkek heyecanlarına baktım.

        Ellerini kollarını nereye koyacaklarını bilemeyen hallerine…

        Utangaç kıkırdamalarına…

        Birbirlerinin gözlerinden cesaret alışlarına…

        İncinebilirliklerine ve iyiliklerine…

        En doğal olmayan yerde, kameranın önünde, çırılçıplak doğaldılar.

        Süperegomu tekmeledim.

        Sahneye çıktım.

        Ve hiç tanımadığım bir erkeği öptüm.

        “Bitti!” diye bağırdığımda herkes gülüyordu.

        3 saniye sürdüğünü söylediler!

        Videoya girmeye hak kazanamadım ama anladım: Bu bir sosyal deney.

        İnsana kendiyle, toplumla, sınırlarıyla, duygularıyla ve tepkileriyle ilgili önemli bir şeyler söyleyen iyi bir sosyal psikoloji deneyi.

        “Rezalet” deyin ya da gülümseyin ama artık Türkiye’nin de bir “İlk Öpücük”ü var!

        İşte o video!

        Şimdi Melis Özdil, “İlk Öpücük”ün perde arkasını anlatacak.

        Bunu neden yaptın?

        Çünkü bunun olabileceğini göstermek istedim. İnsanlara, “Önünde engel yok. İstersen, yapabilirsin” demenin bir yolunu bulmak istedim.

        Neden?

        Bir duyguyu birçok farklı yöne çekerek dönüştürebilirsin. Kızgınım ve kıstırılmış hissediyorum. Önemli olan kızgınlığı nasıl dönüştürdüğünüz… Güzel bir şey çirkinleştirebilirsiniz de, çirkin bir şeyi güzelleştirebilirsiniz de… Kızgın olduğum için şiddet uygulayabilirim, küfredebilirim, durmadan şikayet edebilirim, kendimi yok edebilirim ya da bunu üretime çevirebilirim.Ben ve ekip arkadaşlarım, rahatsızlığımızı bu videoya dönüştürmeyi seçtik. Ve First Kiss’i Türkiye’ye uyarladık.

        “BU VİDEOYLA İLETİŞİME GEÇİYORUZ”

        İki gün önce “coming soon” mahiyetinde bir giriş yazdım ve ona bile çok tepki geldi. Tepkileri nasıl karşılıyorsun?

        Doğal. Gelecektir elbet… Toplum bize günahları, kuralları, yargıyı, yargılamayı, ne olmamız ve ne olmamamız gerektiğini, nasıl düşünmemiz ve nasıl hissetmemiz gerektiğini dikte etmeye çalışıyor. Ama bu imkansız! Biz de bu videoyla, bunun imkansız olduğunu, hepimizin aynı olmadığını ve olamayacağını onlara söylüyoruz. İletişime geçiyoruz ve görünür oluyoruz, tepki gelmesi bu yüzden doğal.

        “ÖZGÜRSÜN”

        Çekim yapacağınız insanları nereden buldunuz?

        Çevremize haber verdik. Kulaktan kulağa yayıldı ve isteyenler bizimle iletişime geçti. Tamamen sosyal ağ ile bir araya gelen insanlar var burada.

        Kaç gün çekim yaptınız?

        Toplamda dört gün çekim yaptık. Bazı aksilikler de oldu. Son anda “yapamayacağım” diyenler, çekimden sonradan vazgeçenler, geleceğini söyleyip gelmeyenler… Zorlama yok, böyle aksaklıkları bekliyorduk.

        Vazgeçenlere kızdın mı? Sonuçta bir organizasyon ve bir ekip çalışması yapıyorsunuz.

        Asla.Ben onları eleştirirsem, kızgın olduğum şeyin aynısını yapmış olurum.

        Bu kişinin kendi tecrübesi. Vazgeçebilirsin de, birazdan herkesi öpmek isteyebilirsin de... Nasıl istiyorsan öyle, özgürsün.

        TEK KURAL: TANIŞMAMAK

        Herhangi bir kural, kriter var mı?

        Tek bir kural var: Eşleştirdiğimiz çiftlerin birbirlerini daha önce hiç görmemiş olması gerekli. Birbirlerini ilk kez kameranın önündeki alana geçtiklerinde görüyorlar.

        Lezbiyen ve gey çiftler de var.

        Elbette. Lezbiyen, gey, biseksüel ve heteroseksüel çiftler var. Yöneliminizi önceden belirtmeniz halinde ona göre bir eşleştirme yapılıyor.

        “BAŞINA BELA ALACAKSIN DEDİLER”

        Videoda 6 çift var, Amerikan versiyonunda 10 çift vardı. Siz başlarken kaç kişinin katılmasını planlıyordunuz?

        Kafamızda öyle bir sınır yoktu. Deney yapıyoruz. Tek planımız,“yapabiliyor muyuz” sorusunun cevabını görmekti.

        Bunu görmek neden bu kadar önemliydi senin için? Hala tam bir cevap aldığımı düşünmüyorum.

        Bu bir sosyal deney. Burada oyun yok, ne oluyorsa gerçek. Baskıya karşı nasıl tepki veriyorsun? Diğerleri nasıl veriyor? Sen kafanda “ben yaparım” dersin ama annenden, iş arkadaşından tepki alınca şüpheye düşersin. Yeni düzen ile eski bilgiler, dayatmalar uyuşmuyor. Bu uyuşmazlık sana ne yaptırıyor?

        Bu uyuşmazlığı tam olarak yaşadım. “Ben yaparım” dedim ama kendi adıma bu kadar kolay cevap vermenin doğru olmadığını burada gördüm.

        Benim de sana yaşatmak istediğim buydu; bu senin gerçek tecrüben. Denemeden bilemezdin. Bu bir tercih meselesi, kişilerin buna hazır olduğu nokta önemli.

        Bu iş sunulduğunda nasıl bir sonuç bekliyorsun?

        Hiçbir beklentim yok. Göstermek istediğim tek şey var: İfade özgürlüğü vardır ve ben de varım. İstersem, istediğim neyse, onu yapabilirim ve karşıtlığı yaratabilirim. Bu videoyu çekerken, "başına bela alacaksın" diyen çok oldu. Ben içimde dengeyi yakaladığım için o “bela”nın bende bir karşılığı yok.

        Yönetmen ve senarist Tatia Pilieva’nın yönettiği First Kiss'i buradan izleyebilirsiniz.

        Pilieva, İlk Öpücük’ün hikayesini Huffington Post’a şöyle anlattı:

        “İnsanlar İlk Öpücük’ü viral bir fenomen yapanın ne olduğunu soruyor. Bunu kesin olarak bilemeyiz ama muhtemelen insanları etkileyen insan kırılganlığıydı. Teknolojinin biz insanları izole ettiğini savunuyoruz, ama İlk Öpücük hiç değilse sevgi ve iletişim için duyduğumuz arzunun bizi birleştirdiğini gösteriyor.”İnsanların çok güzel bir yönüne şahit olduk. Kimse izlemeseydi bile, yine de bu filmle gurur duyardık.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ