Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul "Halkımız Harvardlı da biz cellat mıyız?", Halk otobüsü şoförlerinden eleştirilere yanıt, Özel halk otobüsü.

        ESRA BOĞAZLIYAN / HT GAZETE

        Kazalarla, olaylarla gündemden düşmeyen halk otobüslerinin işletmecileri: “İsteğimiz profilde şoför bulamıyoruz. Tek çare, İBB’nin şoför akademisi açması. Ayrıca şoförler de yolcunun saldırısına uğruyor. Sanki halkımız Harvardlı, bizim şoförler cellat”

        Son dönemlerde peş peşe gelen halk otobüsü kazalarının ardından işletmeciler eleştirildi, denetim eksikliği gündeme geldi, alınmayan önlemler tartışıldı. Yani halk otobüsü sorunu tüm yönleriyle gündemin ilk sırasına oturdu.

        Bu faciaların ardından da İstanbul Emniyeti, trafikteki denetimlerini artırdı. Özellikle son birkaç haftadır trafik polisleri halk otobüsü şoförlerine göz açtırmıyor. Kentin en kritik noktalarında konuşlanan ekipler, otobüslerin muayenelerinden şoför hatalarına kadar her türlü ihlali mercek altına alıyor. Trafikte yapılan kontroller iyi güzel de ya halk otobüsü sisteminin kendi içindeki denetim mekanizması nasıl işliyor?

        Kentteki 2 bin 159 halk otobüsü nasıl izleniyor? Şoför hataları nasıl tespit ediliyor? Kuralları ihlal eden şoförlere ne gibi yaptırımlar uygulanıyor? Kazaları önlemek için ne gibi önlemler alınıyor? İşte tüm bu soruları Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği yetkililerine sorduk, halk otobüslerinin saniye saniye izlendiği Tuzla’daki kontrol merkezine girdik...

        KAMERALI TAKİP

        İstanbul’da 2 bin 159 özel halk otobüsü hizmet veriyor fakat 5 ayrı şirket var. İşte o 5 şirketten biri olan Öztaş Ulaşım A.Ş. Tuzla-Topkapı hattında hizmet veriyor. 500 T No’lu Edirnekapı-Tuzla hattında çalışan halk otobüsünün yanması sonucu ortaya çıkan faciayla gündeme gelen Tuzla hattında tam 175 özel halk otobüsü çalışıyor. Bu otobüsler de Tuzla’daki kontrol merkezindeki kameralarla takip ediliyor. (Bu arada küçük bir not: Her şirketin kendi kontrol merkezi var. Yani halk otobüsleri 5 ayrı merkezden takip ediliyor.)

        Bu kontrol merkezinde, bir yandan otobüslerdeki kameralar saniye saniye izleniyor, diğer taraftan da İETT’nin takip sistemi olan Akyol-bil’den otobüsler izleniyor. Yani hangi otobüsün hangi güzergâhta ilerlediği, kaç kilometre hız yaptığı, durağı pas geçip geçmediği, trafik kuralını ihlal edip etmediği görülüyor. Herhangi bir ihlal durumunda sistem alarm veriyor. Ekran başındaki görevliler de şoförün hatasını anında görüp harekete geçiyor. Yapılan ihlale göre ceza mekanizması devreye giriyor.

        KIRMIZI ALARM

        Dedim ya, Tuzla’daki kontrol merkezine girdik ve 2 saat boyunca görevlilerle birlikte bölgedeki 175 halk otobüsünü izledik. Peki hangi ihlallerle karşılaştık dersiniz? Biz monitörün başındayken, Akyol-bil sistemi kırmızı alarm vermeye başladı. Baktık ki bir otobüs duraktan 12 dakika erken kalkmış, yani planlamanın dışına çıkmış. Yetkililer, bu aracın plakasını ve şoförünü hemen kaydetti ve araştırmaya başladı. Sonra bir başka kırmızı alarm daha... Bu kez de bir şoförün 8 saatlik çalışma süresini 20 dakika geçtiğini gördük, hemen o şoför de kaydedildi. Sonra yine bir ihlal daha... Bu sefer şoförün sertifikasını hareket amirliğinde okutmadığı görüldü. Yani yetkisiz sürücü olarak ceza yedi. Ve biz ekran başındayken 133 CK Kartal- Cezaevi hattındaki bir halk otobüsünün güzergâh dışına çıktığı görüldü.

        Hataları gördük görmesine de ya bundan sonra ne yapılıyor? Yani kural ihlali yapan şoför nasıl cezalandırıyor? Ceza mekanizması şöyle işliyor... Gerek Akyolbil gerekse kamera takip sistemiyle kayda geçen hatalar karşısında şoförün yaptığı ihlaller ya da yolculardan gelen şikâyetler, belgeleriyle tespit ediliyor. Bu aşamada şoförle muhatap olunmuyor. Tamamen belge üzerinden yürüyen yetkililer, şoförün hatasını tespit ettikten sonra ceza tarifesine göre yaptırım uyguluyor.

        OTOBÜSLER 80 KM'YE AYARLI, GAZA BASINCA ALARM ÇALIYOR

        PEKİ bu teknolojik takibe, ceza mekanizmasına rağmen nasıl oluyor da halk otobüsleri kazalarının önüne geçilemiyor? Niye halk otobüsü şoförleri hep yolculara kaba davranışlarla, kavgayla gürültüyle gündeme geliyor? Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği yetkilileri, şöyle cevap veriyor: “Herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamak için maksimum düzeyde önlem alıyoruz. 2 bin 159 aracın çok büyük bir bölümü yenilendi. Şu anda 500 otobüsün yenilenmeye ihtiyacı var.

        Tuzla bölgesindeki araçların ise tamamına yakını yeni. Ve bu yeni araçlarda 8 kamera var. Kameralar da kontrol merkezinden izleniyor. Yeni araçlarda hız yapmak mümkün değil. Çünkü araç 80 km’ye ayarlı. Şoför gaza bassa da gitmiyor ve araç alarm veriyor. Yeni araçlar, 10 numara yağ da kabul etmiyor. Kurduğumuz havuz sistemiyle de yolcu kapma yarışına son verdik. Yani her bölgenin günlük kazancı bir havuzda toplanıyor ve tüm araçlara eşit olarak dağıtılıyor.

        Şoförün daha fazla yolcu almak için hız yapması mümkün değil. Evet şoförlerimizin yolculara kaba davrandığı doğru ama şoförlerimizin eğitim durumu ortada. İsteğimiz vasıfta şoför bulamıyoruz. Şoförler ilkokul mezunu. Ayrıca halkımız Harvardlı da biz cellat mıyız? Şoförler de yolcuların saldırısına uğruyor. Her gün onlarca yolcu saldırısıyla karşılaşıyoruz. Daha birkaç gün önce, usulsüz kart kullanan biri şoförümüzü bıçakladı. Son 5 ayda 13 şoför bıçaklandı.

        Başkasının indirimli ya da ücretsiz kartıyla yolculuk yapmak isteyen yolcular, şoförle tartışıyor, kavga ediyor ama bunlar gündeme gelmiyor. Şoför standardının yükselmesi için tek çare, İBB’nin şoför akademisi kurması, kalifiye, psikolojik eğitimden geçmiş şoförlerin yetiştirilmesi. Şoförlerimizin psikolojisinin bozuk olduğu doğru. Geçen yıl tüm şoförlere psiko-teknik eğitim verdik. Bu eğitimin ardından da trafik kurallarına uyma konusunda ve yolcuyla iletişimde ciddi bir yol katedildi. Fakat bu eğitimlerin düzenli olarak yapılması gerekiyor. Bunun için de İBB’nin desteğine ihtiyacımız var.”

        Tuzla-Kadıköy izlenimleri...

        TÜM Özel Halk Otobüsü Birliği yetkilileri, son dönemlerdeki kazaların ardından şoförlerde farkındalık oluştuğunu, hata oranlarının azaldığını söyledi. Acaba gerçekten böyle mi? Bir yetkiliyle, Tuzla Kontrol Merkezi’nden çıkıp durakta beklemeye başlıyoruz. İlk gelen otobüse, 130 No’lu Tuzla-Kadıköy halk otobüsüne biniyoruz. Şoförün, araçta bir denetçi olduğundan haberi yok tabii... Foto muhabiri arkadaşımız da otobüsteki kareleri cep telefonuyla gizlice çekiyor. Bindiğimiz otobüs yeni. Klimalar çalışıyor. Şoför, hız sınırını aşmıyor. Durağa yanaşırken ve duraktan çıkarken sinyal veriyor, sol şeridi de kullanmıyor. Denetçi, tebdil-i kıyafet denetimlerin sık sık yapıldığını, kameralı takibin ve habersiz kontrollerin caydırıcı etkisinin olduğunu söylüyor.

        Şoföre kesilen ceza tarifesi

        ŞOFÖRÜN her hatasının cezası farklı. Şoför ihlalleri karşısında İETT’nin belirlediği tarife üzerinden para cezası, gerekli hallerde de uzaklaştırma ve men veriliyor. Halk otobüslerinin ceza tarifesinin aynısını İETT de ayrıca uyguluyor. Yani şoför hem İETT hem de Özel Halk Otobüsleri Birliği tarafından iki kez cezalandırılmış oluyor. İşte direksiyon başında ihlal yaptığı görülen şoförlere uygulanan ceza tarifesinden birkaç örnek...

        SİGARA IÇMEK: 100 bilet parası

        TELEFONLA KONUŞMAK: 75 bilet parası

        KIRMIZI IŞIKTA GEÇMEK: Bin bilet parası ve 3 ay men

        DURAĞA GİRMEMEK: 50 bilet parası

        YOLCUYA VE DENETIM GÖREVLİLERINE SALDIRMAK: 2 bin bilet parası ve men

        EMNİYET ŞERİDİ İHLALİ: Yıl başından itibaren 100 bilet parası

        GÜZERGÂH İHLALİ: 500 bilet

        RÖTARLI HAREKET ETMEK: 75 bilet

        ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMAK: 2000 bilet ve men

        ÜCRETSIZ YOLCU TAŞIMAMAK: 200 bilet

        HATALI SOLLAMA: 100 bilet

        HIZ LİMİTİNİ AŞMAK: 100 bilet

        YOLCULARIN YÜZDE 15'İ ÜCRETSİZ

        Yetkililer, halk otobüsü sisteminin en büyük sorununun ücretsiz yolcular olduğunu anlatıyor: “Yolcularımızın yüzde 15’ini ücretsiz kart sahipleri oluşturuyor. Ücretsiz yolculuk gelir-gider dengemizi bozuyor. Muhtar azalarını bile ücretsiz taşıyoruz. Niye? Ücretsiz yolculuğun devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz.”

        2 GÜNLÜK EĞİTİM

        ÖZEL halk otobüsü şoförleri günde 8 saat çalışıyor, tamamı sigortalı. Ayda 2 bin TL civarında net kazançları var. Sertifika almadan önce İETT tarafından 2 günlük bir eğitime tutuluyorlar. Yetkililer, “Bu eğitim elbette yeterli değil” diyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ