Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar 10.15 vapurunda onu gördüm karşımda, Ekin Türkantos yazıları, Vapur müzisyenleri,

        Ekin TürkanTos

        İşe yetişme telaşında olan İstanbullular’a vapur yolculuklarında yarım saatlik bir müzik ziyafeti çeken bir ekip var. Gruplarının bir ismi yok ama onları diğerlerinden ayıran çok belirgin özellikleri var. Kıyafetleri, seçtikleri şarkılar, insanlarla iletişimleri bambaşka... Siz de denk gelmiş olabilirsiniz. Uzun zamandır Kadıköy-Beşiktaş hattı üzerinde çalıyorlar. Klarnet, gitar ve perküsyon çalıyor ve en keyifli şarkıları söylüyorlar. Öyle sakin, öyle içtenler ki ellerinde cep telefonu, kulaklarında müzik olanlar bile ara verip onlara kulak kabartıyor. Ajda Pekkan’dan “Ya Sonra”, Barış Manço’dan “Kara Sevda” ile başlayan parçaları seslendiriyor ve insanlara enerji veriyorlar. Klarnette Burak Şen (27 yaşında-müzisyen), gitarda Koray Adıyaman (27 yaşında-müzisyen), ritimde Hakan Kaya (27 yaşında-eczacı) ve Batuhan Kaptanlar’dan (24 yaşında-bilgisayar teknisyeni) oluşan grup, uzun yıllardır birlikteler.

        ‘NEDEN VAPURDA ÇALIYORUZ?’

        Her sabah 10.15 vapurunda buluşuyor kahvaltı ediyorlar. Kimi tost çay keyfi yapıyor kimi evden hazırladığı ekmeğini yiyor. Çaylarını yudumladıktan sonra da enstrümanlarını hazırlıyorlar. Önce çalacakları yerde oturan insanlardan izin istiyorlar. Bugüne kadar rahatsız olan pek olmamış. Aksine insanlar onlardan hoşlanıyor. Öyle olmasa o kadar uzun zamandır bu işi yapmaları pek mümkün olmazdı. Her defasında gülen gözlerle, alkışlarla, bozuk paralarla beğendiklerini belli ediyorlar. Grup üyeleri genelde aynı ancak birinin işi çıktığında bir başka arkadaşlarını çağırabiliyorlar. İş dışında da iyi arkadaşlar. Birbirleriyle anlaşıyor oldukları ve müzikten keyif aldıkları çok belli. Para kazanma dertleri herkesin olduğu gibi onların da var. Ancak öncelikleri insanlara yaptıkları müziği sevdirmek. Eğer günün birinde hiç alkış almazlar ve beğenilmediklerini hissederlerse vapur müzisyenliğini bırakacaklarını söylüyorlar. Ekibin bir araya gelmesi Burak Şen’in konservatuvarda okurken maddi açıdan zor bir dönem geçirmesi üzerine “Neden vapurda çalmıyoruz” demesiyle oluyor. Müzik, hayatının her döneminde olduğu ve sokak müzisyenliğini de bildiği için insan ilişkilerinde de farklı bir yaklaşım izliyor. İnsanların rahatsız olabileceklerini düşünüp izin istiyor mesela vapurda.

        Çok zengin bir repertuvarları olmasına rağmen bu aralar aynı parçalar arasında gidip geldiklerini doğruluyor Burak Şen. Yeni bir çalışmayla yeni parçaları gündeme almayı planladıklarını söylüyor. Birçok insanın seveceği tarzda müzikler bulmanın da ayrı bir önemi var ona göre. Onlar çalmaya başladığında insanlar genelde mutlu oluyor. Ruh haline göre davranışlar da değişebildiği için kimsenin günü gününe aynı olamayacağının farkındalar ve anlayışla karşılıyorlar. Yeter ki kimse onlara hakaret etmesin. Ekip üyeleri bu tip durumlara çok üzülüyor. 10.15’te ritim tutmaya başlayan vapur müzisyenlerinin paydos seferi ise genelde 17.15...

        ‘Günlük 5 TL de 500 TL de kazanabiliyoruz’

        Üç-dört parçadan sonra Batuhan Kaptanlar şapkasını çıkarıyor ve soruyor: “Müziğimize destek olmak ister misiniz?” Bunu ılımlı ve ısrarcı olmadan yapıyor ki, bu onlara artı bir değer olarak geri dönüyor. “Ekipte birinin para toplaması gerekiyordu o da ben oldum” diyebilecek kadar kendiyle barışık Batuhan. Önceleri ritim çalıyormuş. Şimdilerde ise hem şarkılara eşlik ediyor hem de para topluyor. Günün birinde vapur müzisyenliği bitse bile müzikten vazgeçmeyeceğini söylüyor.

        İyi para kazanıp kazanmadıklarını soruyorum, gelen yanıt şu oluyor: “Gününe bağlı. Hava güzel olduğu zaman insanlar para verebiliyor, hava kapalıysa vermeyebiliyor. Sabit bir şey söylemek pek mümkün değil. Günlük 5 TL ile de dönebiliyoruz 500 TL ile de. Gün sonu para eşit bir şekilde aramızda paylaşılıyor.” Burak Şen’in bir albüm projesi var. Kendi besteleri de bulunduğu için onun hayali bir gün bu projenin hayata geçmesi. Ney çalıyor ancak sokak müzisyenliğinde tercihi klarnet. Ney çok hassas bir enstrüman olduğu için onu tercih etmiyor. Klarneti ise kendi çabalarıyla öğrenmiş. Yazın ritimli, kışın daha sakin parçaların ilgi topladığını düşünüyor. Yaptıkları işi önemsediklerini anlatan Şen, “Üstümüze başımıza, konuşmalarımıza dikkat ediyoruz. Neticede eğlence sektöründeyiz. İnsanların kafalarını dağıtmak, güne güzel başlamalarını sağlamak için yardımcı olmaya çalışıyoruz” diyor.

        Güzel müzik yapmak tüm ekibin amacı. Ve yaptıkları müziğe kendilerinden bir şeyler katabilmek. İstenildiği kadar para verilsin, alkış almak ve insanların yüzünün güldüğünü görmek onlar için daha önemli. Onları dinleyen insanlardan beğenilerini göstermesini istiyorlar.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ