Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Yogaya devlet eli, Ekin Türkantos yazıları, “Sertifikana Sahip Çık” kampanyası

        Ekin TÜRKANTOS

        Facebook’ta bir imza kampanyasıyla başladı her şey. Yoga Eğitmenleri Derneği “Sertifikana Sahip Çık” diye bir kampanya başlattı. Uluslararası kuruluşlar tarafından yoga eğitmenlerine verilen sertifikaların ülkemizde tanınmasını isteyen eğitmenlerin oluşturduğu bu imza kampanyası, bir süredir yoga eğitmenlerinin gündeminde. Uluslararası federasyonların onayladığı yoga sertifikalarına Spor Bakanlığı’na bağlı Herkes İçin Spor Federasyonu (HİS) yeni bir düzen getirmek istese de, yoga eğitmenlerinin duruma itirazı var. Yoganın bir spor olmadığını bambaşka bir disiplin içerdiğini savunuyorlar. Spor olmayan bir branşın Spor Bakanlığı bünyesinde olması ve hayatında hiç yoga yapmamış kişiler tarafından yogaya ilişkin kararlar alınması onları kızdıran temel sebep. Bir federasyona bağlı olacaksa bile, ki buna karşı değiller, yoga eğitmenlerinden bilgi alınarak ilerlemeyi savunuyorlar. Her şekliyle bir kafa karışıklığı olduğu kesin. En kısa zamanda bu karışıklığın giderilmesini istiyorlar.

        ‘BİZE DE FİKRİMİZ SORULMALI’

        Yoganın resmi olarak tanınırlığını sağlamak amacıyla 2 yıl önce kurulan Yoga Eğitmenleri Derneği (YED), Türkiye’nin en kapsamlı yoga derneği sayılıyor. Her ne kadar maddi sıkıntılar nedeniyle kapanması gündemde olsa da, onlar sertifikalarını kaybetmemek için çalışmalarını sürdürüyor. Son olarak Facebook üzerinden başlattıkları kampanya sayesinde birçok kişiyi yoganın belirsiz geleceğinden haberdar ettiler. Derneğin yönetim kurulu üyesi ve Ege Yoga Derneği Kurucusu Gizem Gümüşay, sertifikalarının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yoga eğitmenlerinin Uluslararası Yoga Federasyonu, Yoga Alliance International ve Yoga Alliance gibi kurumlar tarafından verildiğini söylüyor. Bu sertifika eğitimleri en az 200 saatten başlıyor ve bin saate kadar çıkabiliyor. Çünkü yogada öğrenmenin sonu yok. Onlar yogaya bu kadar emek verirken yapılmak istenen yeniliklerle ilgili kendilerinden fikir alınmamasına da tepkililer. Gümüşay’ın kafasını kurcalayan sorular var: “İşin etik yönünü bırakın, yasaya uygun olmayan bir durum da var. 3289 sayılı yasanın 10-D ve 18. maddeleri federasyonlar için; federasyonun hangi spor dalı ile meşgul olacağının Merkezi Danışma Kurulu’nun kararı olmadan yapılamayacağını söylüyor. Bu kararı kimler, hangi gerekçe ile aldı?” Tüm bu sorulara cevap bulmak için YED üyeleri ve çeşitli yoga merkezlerinin kurucuları, Herkes İçin Spor Federasyonu Başkanı Erdal Zorba’yı 21 Haziran’da bir toplantıya davet etmiş. Yoganın HİS bünyesinden çıkarılmasını ve bağımsız, tek başına bir federasyon olmasını talep etmişler. Zira yogayı meslek olarak icra edenlerden kurulmuş bir federasyonun tanınması ve yetkili kılınması tüm yanlışı düzeltecek. Yoga Eğitmenleri Derneği olarak diyorlar ki; “Eğitmenlerin sertifikalarının geçerliliği sağlanmalı. Bundan sonra verilecek sertifikalar için de bizler tarafından kurulacak bir federasyon bu eğitimleri üstlenmeli.”

        ‘MESLEKİ ÖRGÜTLENME HAKKIMIZ DA TANINSIN’

        Yasal düzenleme adı altında yapılmak istenen değişikliklerle yoga dünyası en karmaşık günlerini yaşasa da Anadolu Yoga Derneği Başkanı Gökhan Yavuz umutlu: “Yoga camiası kendi mesleki ve etik düzenlemelerini yapmak için mücadele veriyor. Sonuç olarak aslında güzel şeyler oluyor. Bu karmaşık sürecin sonunda taşlar yerine oturacak.” Ancak 1970’lerden bu yana kabul gören uluslararası sertifikaların Türkiye’de geçersiz bırakılmaya çalışılması Yavuz’a göre başka çıkar hesaplarına dayanıyor. “Devlet düzenleme istiyor, tabii ki her sektöre düzenleme yapılmalı” diyen Yavuz, bunu yaparken dünyadaki uygulamaların takip edilmesini ve mesleki örgütlenme haklarını istiyor. Peki tüm bunlara Yoga Federasyonu ne diyor? Başkan Muharrem Aydoğan yoganın binlerce yıldır geleneksel yöntemlerle öğretilen bir dünya kültürü olduğunu hatırlatıyor. Ona göre yoganın devlet nezdinde olması yanlış yönlendirmeleri engellemek adına iyi bir uygulama. Ancak felsefesine sadık şekilde ilerlemek gerekliliğinin altını çiziyor.

        ‘Yoga HİS bünyesinde standarda kavuşacak’

        Yoga camiası taleplerini ve sıkıntılarını sıralarken gelelim madalyonun diğer tarafındaki Spor Bakanlığı bünyesindeki Herkes İçin Sağlık Federasyonu’na... HİS Başkanı Prof. Dr. Erdal Zorba, öncelikle uzun yıllardır yoga konusunda bir otorite boşluğuna dikkat çekiyor. Spor Bakanlığı’nın 2010 yılından beri HİS’ten yoga konusuna eğilmesini talep ettiğini hatırlatıyor. Ve sürecin sonunda da yarışması olmayan her türlü egzersizin HİS bünyesinde yapılması kararı alınıyor. HİS’in bir şemsiye kurum olduğuna dikkat çeken Zorba, “HİS, sportif örgütlenmesini tamamlamamış branşların gelişmesi için var. Bünyesinde birçok spor branşı yer alıyor. Bu branşlar yeterli olgunluğa ulaştığında kendi federasyonlarını kuruyorlar. Yoga da ülkemizde yasal altyapısı olmayan bir branş olarak federasyonumuz bünyesinde yapılanmaktadır” diyor. Alınan mesleki sertifikaların geçerliliğinin olabilmesi için onu uygulayan kurumun yasal bir karşılığı olması gerektiğini savunan Zorba, uluslararası federasyonların ülkemizde ve uluslararası spor otoriteleri nezdinde karşılığı olan kurumlar olmadığını bu nedenle de herhangi bir Uluslararası Yoga Federasyonu’ndan belge almış olmanın ülkemizde bir anlam ifade etmeyeceğini belirtiyor.

        ‘MAĞDURİYETİ KALDIRMAK İSTİYORUZ’

        HİS bünyesinde yoganın belirli bir standarda kavuşacağına inanan Zorba, Türkiye’de yoga ile ilgilenen kişi ve kurumların yogaya yaklaşımını da parçalı ve ihtilaflı buluyor. Ona göre sıkıntı da buradan doğuyor. “Peki yoga hocalarının sertifikalarına ne olacak?” diye sorduğumuzda ise; “Sertifikalarının yasal olarak neye tekabül ettiğini araştırmaları gerekir. Maalesef ülkemizde birçok sertifika programı yürütülüyor. Bunlara karşı değil, aksine destekçiyiz. Yoga eğitmenlerinin mutlaka yasal bir yeterlilik belgesine sahip olması gerekiyor. Denklik işlemleri yapıp bu mağduriyeti kaldırmak istiyoruz” diyor. Yoga eğitmenleri, yoganın bir spor olmadığının altını çizse de Erdal Zorba yoga antrenörü yetiştirmek konusunda kararlı. Neden antrenör kelimesinde ısrarcı olduğunu sorduğumuzda ise; bu belgeyi alanların bakanlık ve resmi kurumlarda rahat iş bulabilmeleri için olduğunu söylüyor. Bundan böyle yoga eğitmenleri birçok resmi kurumda (Milli Eğitim, Gençlik Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı birimler, vb.) çalışma olanağı bulacak. Zorba’ya göre yoga ticari bir etkinliğin ötesinde mesleki bir alan olacak. Ekim ayında yoga eğitmenleriyle bir toplantı yapmak isteyen Zorba yine de açık kapı bırakıyor: “Yoganın HİS bünyesinde kalması konusunda ısrarlı değiliz. Yasal prosedürün uygulanabileceği başka bir kurum var ise onlara destek verip yogayı oraya bağlayabiliriz. Ama bunlar dernekler değil.”

        Eğitmenler ne diyor?

        ‘Kaykay ile yoga yan yana olmaz’

        Bora Ercan (IYF Türkiye Temsilcisi)

        ‘Yoganın resmi olarak Spor Bakanlığı bünyesinde HİS’e bağlı olduğunu biliyoruz. Fakat bu konuda da işleyen bir mevzuat yok. Devletimizin gerekli düzenlemeleri hakkaniyetli bir şekilde yapacağına inanmaktan başka çare yok. Devletin yanındayız. Ancak kapsayıcı bir formül üretilmeli. Devlet yogaya hazırlıksız girdi. HİS, içinde hobi sporlarını barındıran önemli bir kurum. Öte yandan, yoga başlı başına felsefi bir sistem. Kaykay ile yoga yan yana olursa kaykaya da yazık, yogaya da! Bir geçiş aşaması olarak yoga HİS’e bağlı olabilir, fakat uzun vadede doğası gereği böyle bir yapının altında olması kabul edilemez. Yoga bağımsız, kendi başına bir federasyon olmalı.”

        ‘Herkes yogaya sahip çıkmalı’

        Sinem Er – Yoga Eğitmeni

        “Karar alınmaya çalışılıyor ama eğitmenlerin önerileri dikkate alınmıyor. 2 yıl önce kurulan Yoga Eğitmenleri Derneği de maalesef kapatılacak. Aldığımız sertifikaların hiçbiri kolay alınmadı. O, eğitimlerin değersizleştirilmesi fikri kabul edilemez. Yoga eğitmenliği, ancak aşkla yapılabilecek bir iş. Çoğu yoga eğitmeninin geçmişine baktığınızda parlak bir kariyer görebilirsiniz. Uğruna hayatını değiştirmeyi göze alabildiyse, şu anda da herkes sahip çıkmalı. Yoga için farklı bir federasyon kurulması doğru olur. Çünkü yoganın yarışması, hakemi, hedefi yoktur.”

        ‘Sağlıklı denetim uzun süreli çalışma gerektirir’

        Ayşegül Denktaş

        (Nefess Yoga Kurucusu)

        “Türkiye yogayla yeni tanışıyor aslında. Haliyle her yeni tanışıklık dönüşümleri de beraberinde getiriyor. Mevcut stüdyoların yetiştirdiği eğitmenlerin açtıkları işletmeler sayesinde hemen her ilçede yoga yapmak mümkün. Aldığımız sertifikalar ile tüm dünyada ders verebiliriz. Yoga sadece yogadır. Ayrı bir kavram, bir yaşam biçimidir. HİS’in kuruluşu yoga severlerden bağımsız bir noktada, aniden oluştu. Ülkemizde çoğu zaman aynı sorunu yaşıyoruz, bir karar hızlıca alınıyor ve hemen uygulamaya konuluyor. Oysa denetimlerin sağlıklı olması uzun süreli çalışmayı gerektirir. Hocaların ve stüdyoların önce kendi aralarında çalışması gerekiyor. Devlet nezdinde bağlantımız HİS ise onlarla da işbirliği yapılmalı.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ