Ne vaat edecekler

Önceki yazıda AK Parti, CHP, MHP ve HDP’deki parti içi muhalefetlerin şiddetlenerek, yeni parti kurulacağı şeklindeki beklentilerin arttığından bahsetmiştim.

Özellikle eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanı hakkındaki söylemlerinden sonra AK Parti’de böyle bir oluşumun ortaya çıkabileceği bir hava oluşmuştu Ankara’da.

Peki bu nasıl olacak?

AK Parti, Milli Görüş ceketinin çıkarılması sonucu kurulmuştu.

Yeni parti neyi, kimi temsil edecek?

Küskünlerin başını çekeceği bu oluşum hangi ideolojiyi savunacak?

Kulislerde “bunlar kuracak” denilen isimler düne kadar en önemli devlet görevlerindeydiler. O dönem partisi/lideri aleyhine tek bir söz söylemeyenlerin şimdi anlatacakları ne kadar inandırıcı olacak? (Parti içinde gördüğü yanlışları hemen her dönem çekinmeden söyleyenlere ise lafımız yok.)

Millete ne diyecekler?

Ne vaat edecekler?

***

İktidar partisinin yerelde muhalefette olduğu İzmir’de bir nabız yokladım...

Çoğunluğunu AK Partililerin oluşturduğu 20 kişiyi aşan küçük çaplı bir anket yapmaya çalıştım aslında.

Tepkiler şöyle;

— Her fırsatta bu senaryo ısıtılıp karşımıza geliyor.

— Biz millete hizmet için yola koyulduk. Durmak yok, yola devam.

— 13 yıldır iktidarız. 2019’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni de alacağız.

— Son sandıktan yüzde 49 oy çıkardık. 4 yıla yakın bir süre sadece projeler ve yatırımları düşüneceğiz.

— Yeni parti macera olur. Bizim içimizden başka parti çıkmaz.

— Tayyip Bey’in gücü ve karizması altında kalırlar.

— Başbakan Davutoğlu son seçimde rüştünü ispatladı. AK Parti artık kitle partisi oldu.

— Onlar parti değil, turşu kursun. Daha başarılı olurlar.

AK Partililerin çoğunluğu iktidarın nimetlerini ve gücünü bırakıp siyasi yelpazede oluşabilecek bir partiye destek vereceklerin sayısının çok az olacağı görüşünde.

Takım tutar gibi parti tutmayan, muhalefetten umduğunu bulamayan İzmirliler ise yeni olaşabilecek her partiye destek vereceklerini söylüyorlar.

Özellikle de AK Parti’nin gücünü azaltacaksa.

CHP’yi eleştirenler ise en son disipline gönderilen milletvekili Aylin Nazlıaka olayından örnek verdiler:

“Duvardan Atatürk resmini indirmek veya bunu yapanı görmenin suç olmadığı, ancak medyaya duyurmanın suç olduğu bir parti olduk.”