Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD Başkanı Donald Trump siyaset sahnesine girdiğinden itibaren söylemleri ve icraatları ile küresel ekonomiyi ve piyasaları sarsıyor. Trump, ABD’nin bizzat kurucusu olduğu serbest piyasa ekonomisi ve küresel düzeni yıkıyor. Korumacı politikalar izliyor. Neden ve ne yapmak istiyor? İzlediği korumacı politikalar kendi tercihi mi yoksa bir devlet politikası mı?

        Bu soruların yanıtını bir grup bürokrat, işadamı ve diplomat da merak etmiş. Oluşturdukları Global İlişkiler Forumu (GİV) de “Küresel Ticarette Dönüşüm ve Türkiye” konusunu araştırmışlar. Çalışma Grubu’nda DTO daimi temsilcisi büyükelçi Bozkurt Aran, uluslararası ilişkiler profesörü BM’de görev yapmış Mehmet Arda, eski bürokrat Yavuz Canevi, Sönmez Köksal, Zekeriya Yıldırım, Ali Tigrel, Muhsin Mengütürk, İSO eski başkanı Hüsamettin Kavi, eski bankacı Tayfun Bayazıt ve Memduh Karakullukçu ile Mustafa Kılıçaslan yer alıyor.

        GÜMRÜK BİRLİĞİNİN GÜCELLENMESİ ÇOK ÖNEMLİ

        “Küresel Ticarette Dönüşüm ve Türkiye” çalışmasının sunumunu yapan Ali Tigrel küresel kriz sonrasında mavi yakalıların tepkisi ile küresel siyasetin farklı bir konuma girdiğini belirtti. Bu anlamda 23 Haziran 2016’daki Brexit ve Kasım 2016’daki ABD başkanlık seçiminde Trump’ın işbaşına gelmesinin önemine işaret eden Ali Tigrel “Küresel ticaret tehdit altındadır. Trump’ın hedefinin kendi ekonomisini korumak adına karşı pazarları açmaya yöneldiği kesindir. Bu ortamda artık dış siyasetin önceliği ticaret olacak” dedi. Tigrel korumacı eğilimlerin güçlendiği böyle bir dönemde gümrük birliği ve serbest ticaret anlaşmalarının işlevlerinin arttığına işaret ederek “Türkiye’nin ekonomik durumunu koruyabilmek için AB ile Gümrük Birliğinin güncellenmesi büyük önem taşımaktadır. Yeni bir gümrük birliği hamlesi gereklidir” dedi.

        BODUR: SANAYİNİN EN BÜYÜK SORUNU İNSAN KAYNAĞI

        İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur da sanayide küresel ticaretin üzerinde durdu. “Dünyada sanayi nereye kaymışsa ekonomik coğrafya da oraya yönelmiştir” diyen Zeynep Bodur, “liberal ekonomik sistemi kuranların kontrolü elden kaçırınca sisteme ilk karşı çıkanlar haline geldiklerini” söyledi. Küresel yönetişim krizinin de buna eklenmesiyle yeni bir kırılma yaşandığını kaydeden Zeynep Bodur şöyle konuştu:

        “Sadece mal ve hizmet ticaretini değil, aynı zamanda veri ticaretini de yönetmek zorundayız. Artık büyük veri politikasını oluşturmalıyız. Sanayinin en büyük sorunlarından biri artık insan kaynağıdır. Üretim araçları da değişiyor. Türkiye’nin yüksek teknolojiye evrilmesi gerekiyor. Bu dönüşümü başarmak için sadece ar-ge teşviki yetmiyor, eko sistemin ve kültürün de olması lazım. Eylem ile söylem birliğini sağlamak da, eko sistemin baştan sona dizayn edilmesiyle mümkün. AB ise en büyük ekonomik partnerimiz. Bu açıdan da gümrük birliği bizim için çok önemli bir çıpa.”

        DÜNYA ARTIK ESKİ DÜNYA DEĞİL

        Merkez Bankası eski başkanı, Hazine eski müsteşarı Yavuz Canevi de küresel ekonomide gelişen Ülkelerin giderek daha fazla pay almalarına karşılık paylaşımın adil yapılamadığını söyledi. Güç ve üretim kaymasının gelişen ülkelere doğru olduğunu belirten Canevi konuşmasını söyle sürdürdü:

        Küreselleşmenin balayı bitmek üzere. Bu tespite öğretim üyeleri ve politikacılar da katılıyor. Dünya ticaretinin sahibi yok. Sadece benim diyen bir ülke var. Dünya Ticaret Örgütü’nün 25 yılda getirdiği düzen perde arkasında kaldı. Çin bir buldozer gibi dünyanın üzerine geldi. Herkes kendi kutbuna çekilmek zorunda kaldı. Dünya artık eski dünya değil.”

        Türkiye’nin dış ticaret stratejisinin küresel ticaret sisteminden bağımsız olamayacağını kaydeden Yavuz Canevi daha sonra sözü Gümrük Birliğine getirdi: “Gümrük Birliği Türk sanayinin gözünü açtı. Karar mekanizmasının ve serbest ticaret anlaşmalarının dışında tutuldu ama dünyayla birlikte hareket etmesini sağladı. Serbest Ticaret Antlaşmalarına artık hizmet sektörünü de katıyoruz. Bugün en büyük hizmet sektörü AB’dedir. Gümrük Birliği’nin açmazını mutlaka politikacıların çözmesi lazım.

        Diğer Yazılar