Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ağustos sonrasında azalmakta olan krediler şubat başında taban yaptı ve artışa geçti. Son 1.5 ayda 77 milyar lira artan krediler mevduatları da artırmaya başladı. Şubata kadar gerileyen TL mevduatlar son 1.5 ayda 12.7 milyar lira, döviz mevduatları da 7.5 milyar dolar arttı. Mevduatlar da kredilere paralel büyüyor.

        Önce FED faiz kararıyla başlayalım. ABD merkez bankası FED geçen yılın sonuna doğru ve bu yılın başlarında para politikasında yaptığı U dönüşünü tescilledi. 20 Mart’ta yapılan toplantıda FED faizlere dokunmazken, 2019 yılı için faiz artırım tahminlerini sıfırladı. Üzerine bir de bilanço daraltmayı mayıstan itibaren kademeli başlayarak eylül ayında sonlandıracak. Toplantının ardından piyasaların beklediği 2020 yılında faiz indirimi ihtimali yüzde 46’ya kadar yükseldi.

        ZAYIF DOLAR, GÜÇLÜ ALTIN

        - Gelişmeler doları zayıflattı, euroyu ve gelişmekte olan ülke paralarını güçlendirdi. Bundan TL de payını aldı ve dolar/TL 5.48’den 5.40’a indi ve ardından dalgalanmaya geçti.

        - Faiz artırmayacağının tescillenmesi ve bilanço daraltmanın sona erdirilmesi kararı ABD faizleri ve küresel faizler üzerinde de gevşetici etki yarattı. ABD 10 yıllıkları 2.62’den 2.49’a kadar geriledi ve 2.50 düzeyinde dalgalanmaya geçti.

        - Doların zayıflamasından ve faizleri artırmayacağının tescillenmesinden en olumlu etkilenen ise altın oldu. Altının onsu 1.303 dolardan 1.320 dolara kadar çıktı ve bir gün içinde yüzde 1.3 prim yaptı.

        TÜRKİYE’YE HEDİYESİ DÜŞEN LİBOR FAİZİ

        - Türkiye’yi asıl ilgilendiren Libor faizleri de dolar bazlı olarak bir yıllık vadede yüzde 2.85’ten 2.81’e kadar indi. Bu oran yılbaşı civarı yüzde 3.15’e kadar yükselmişti. ABD’nin faiz kararından Türkiye’nin somut yararı asıl Libor faizleri üzerinden oluyor.

        - Tam da bu sırada Hazine’nin dış borçlanmaya ağırlık vermesi ve yılın 2.5 aylık döneminde 6.4 milyar dolarlık dış borçlanmaya gitmesinde konjonktürün elverişliliğinin de rolü olsa gerek. FED’in son kararı genelde faizler üzerinde gevşetici etki yaratmaya aday.

        - Aynı karar hisse senedi borsalarını da destekledi. Faizlerin gerilemesi, gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahının artması, hız kaybetmekte olan küresel ekonomi destekleyerek kısa vadeli borsaları besleyebilir.

        DÖVİZ MEVDUATI ARTIYOR AMA...

        - Hemen her seçim döneminde olduğu gibi, döviz hesaplarında artış yaşanıyor. 15 Martla biten haftanın artışı ise 4 milyar dolara vardı. Yurtiçi yerleşiklerin bankalardaki toplam döviz mevduatı 175.8 milyar dolara yükseldi. Böylece döviz hesaplarında 7 Eylül’de 2018’de başlayan artış altıncı ayında 25 milyar dolara vardı.

        - Toplam tutar olarak 175.8 milyar dolarla döviz mevduatlarında rekor seviyeye ulaşılmasına karşılık, bu hareket şimdilik yüzde 16.5 artışa denk geliyor. Bu açıdan da şimdiye kadarki en büyük artış değil, hatta üçüncü artış.

        - 2017 yılında işler iyi giderken de döviz hesaplarında 26.1 milyar dolarlık ve yüzde 18.4’lük artış yaşanmıştı. Ondan önceki ve şimdiye kadarki en büyük döviz mevduat artışı ise 2013 ortasından başlayıp Mayıs 2014’e kadar devam eden ve 35.1 milyar dolar sıçrama veya yüzde 30 yükselişle son bulan artıştı.

        TL MEVDUATLARI DA ARTIYOR

        - Son 1.5 aylık dönemde hem döviz hem TL mevduatları artıyor. Şubat başından mart ortasına kadarki dönemde yurtiçi yerleşiklerin döviz hesaplarını 7.5 milyar dolar ve yüzde 4.5 artırdı. TL mevduatları da 12.7 milyar lira ve yüzde 1.3 oranında arttı.

        - Şubat öncesinde sadece döviz mevduatı artar ve TL mevduatları gerilerken, son 1.5 ayda her iki mevduat türü de artıyor. Döviz daha hızlı, TL daha yavaş olarak. Niye biri düşerken diğerinin artığının yanıtı ise beklentilerle açıklanabilir.

        ARTIŞLARI, KREDİ ARTIŞI DESTEKLİYOR

        -Yukarıda yer alan tabloda hem TL hem de döviz mevduatlarının seyri yanında yurtiçi kredilerin stoku da yer alıyor. TL mevduatlarını şubat ayına kadar azaltan ve şubat sonrasında 12.7 milyar lira artmasında etkili faktörün, kredi artışı olduğunu söylemek mümkün.

        - Çünkü tam olarak birbirine paralel giden bir seyir söz konusu. Açılan kredilerin bir bölümünün dönüp bankalara mevduat yapılmasından daha normal bir şey de yok. Belki sahipliği değişiyor veya değişmiyor. Sonuçta krediyi alanla mevduatı yapan aynı ya da farklı olsa da, kredi artışları mevduatları da artırıyor.

        - Son dönemde kredilerin artmasında ise faiz oranlarının düşmesi ve ekonomiyi canlandırmak üzere başta kamu bankaları olmak üzere özel kredi paketlerinin hazırlanması rol oynuyor. 1 Şubat’ta 2 trilyon 248 milyar liraya kadar inen yurtiçine krediler 15 Şubat itibariyle 2 trilyon 326 milyar liraya yükseldi. Buradaki artış da 77 milyar lira ve yüzde 3.4.

        Diğer Yazılar