Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dün Türk Lirası’nın uzun vadeli performansını ele aldık. 2000 yılı ortasından bu yana geçen 19 yıldaki dolara karşı toplam değer kaybı yüzde 90’ı buldu.

        Ancak 2001 devalüasyon sonrası diye bakarsak TL’nin kaybı yüzde 72.6’ya iniyor.

        Küresel krizin dip noktası olan 9 Mart 2009 sonrasında ise kayıp yüzde 69.7.

        Son 5 yıldaki kayıp ise yüzde 65.9.

        Hatta son 5 yıldan önceki dönemde, Ekim 2001 ile Mayıs 2014 arasını kapsayan 13 yılı bulan vadede TL’nin toplam kaybı yüzde 19.6 düzeyinde kaldı.

        Her ne olmuşsa son 5 yılda olmuş.

        - Peki sadece TL’ye mi olmuş? Para ekonomi için en önemli gösterge. TL’ye olan aslında tüm diğer varlıklara da az ama çok olmuş.

        - Mesela dün İstanbul Borsası’nda hisse senetleri fiyatları tarihi düşük düzeylerine indi. Dünkü kayıp yüzde 2.5’tu. Bunda bir şey yok. Çünkü diğer dünya borsalarında da benzer düşüşler var. Dünyadan kaynaklı bir kötüleşme söz konusu. Bunun de nedeni malum, ticaret savaşları. Çin’in ABD’ye karşılık vermesi. Etkisi de sadece borsaya değil, kurlara da, faizlere de, emtiaya da var.

        AYNI SORUNLAR HER ŞEYİ ETKİLİYOR

        - Zaten ABD ile Çin arasında geçen mayıs ayında çıkan ticaret konusundaki gerilim birinci yılını doldurdu. Küresel ekonomi için en büyük tehdit haline geldi. Hatta FED’in faiz artırımının bile önüne geçti ve para politikasının değişmesine yol açtı. Bu etki, son bir yıldır dünya piyasalarını etkilediği oranda Türkiye piyasalarını etkiliyor.

        - Türkiye ise ABD ile ayrıca bir gerilim yaşıyor, sorunlar giderek de çoğalıyor.

        - ABD ile gerilimin yarattığı stresin de bir sonucu olarak son bir yıldır ekonomide yüksek büyüme oranından daralmaya geçtik. Kur, faiz, enflasyon, işsizlik ve risk primi yükseldi.

        - Yine son 5 yılda olduğu gibi son bir yılda da seçim yapmaktan kurtulamadık. Bu yılki seçimi de İstanbul’u tekrarlayarak duble yaptık. Bütün bu seçim süreçlerinin verdiği bir zaman kaybı, enerji kaybı, kaynak kaybı söz konusu.

        DEĞER KAYBINDA TL YALNIZ DEĞİL

        - Sonuçta değer kayında TL yalnız değil. Türkiye’deki bütün varlıklar, ister reel varlık olsan isterse de finansal varlık olsun, son 5 yılda değer kaybediyor. Mayıs 2013 sonrası süreçte Türkiye’de seçimler ve istikrarsızlıklar, dünyada ise küresel likiditede geri adım atılması, faiz oranlarının yükselmesi ve küresel ticarette ortaya çıkan sorunlar bizim ekonomimize ve finansal piyasalara adeta nefes aldırmadı. Türkiye varlıkları büyük boyutta değer kaybına uğradı.

        GELİŞEN BORSALAR 6 YILDA % 2 DÜŞTÜ

        - Türkiye’nin en büyük şirketlerinin ve bankalarının yer aldığı borsadaki fiyat endeksi de bunu yansıtıyor. MSCI endeksleriyle gelişmekte olan borsalar son 6 yılda prim yapamadı. 9 Mayıs itibariyle 1.028 olan endeks 22 Mayıs 2013’te yani FED açıklamasının yapıldığı gün 1048 puandı. Altı yılda artış değil yüzde 1.9 düşüş var.

        - Yani FED’in parasal genişlemeye son verdiği bu dönem hem gelişmekte olan piyasalardan sermaye çıkışına yol açtı, hem de bu piyasalarda ciddi dalgalanmalar yarattı. Bu da hisse senetleri piyasalarında kendini gösteriyor. Gelişmiş borsalar aynı dönemde yani son 6 yılda yüzde 38 değerlendi.

        TÜRKİYE BORSASI’NIN KAYBI % 73’Ü BULDU

        - Aşağıda görülebileceği gibi, yine MSCI endeksiyle Türkiye hisse senedi piyasası 731.393 puandan 194.440 puana indi. 6 yıllık kayıp yüzde 73.4’e vardı. Bu dolar bazındaki kayıp. Aslında hesabı BİST-100 Endeksi ile yapsak da pek değişmiyor. 22 Mayıs 2013’te BİST-100 Endeksi dolar bazında 5.10 sentten 9 Mayıs 2019’da 1.42 sente indi. Dolar bazındaki düşüş yüzde 72.1.

        - Gelişmekte olan borsalarla performans farkı ise yüzde 71.3. Altı yılda Türkiye’de yaşananlar ve Türkiye riskindeki gelişmeler aynı sınıftaki şirket değerlerinde böylesi bir farkı meydana getirdi. Aralarında Türkiye’nin en büyük sanayi, banka ve hizmet şirketlerinin yer aldığı borsada 6 yılda üçte ikilik bir erime meydana gelmiş. Bu hem bir sonuç hem de sorunun kendisi.

        KÜRESEL KRİZİN DE ALTINDA

        - Dolar bazındaki endeks değeriyle İstanbul Borsası 2008-2009 küresel krizindeki en düşük düzeyinin de altına indi. Endeks 20 Kasım 2008’de 194.051 ile en düşük seviyeyi görmüştü. O tarihten önce de 9 Mayıs 2019 değerini 18 Mayıs 2004’te 175.921 ile görmüştü. Yani hisse senedi değerleri 15 yıl önceki fiyat düzeyine geri döndü.

        TOPARLANMA NEYE BAĞLI?

        - Eğer dört ana riski azaltabilir veya bazısından kurtulabilirsek, varlık fiyatlarında normalleşmeye doğru ilerleyebiliriz. TL’nin değerinde kayıp durur, hatta kısmen değerlenme başlarsa, varlık fiyatlarındaki geri dönüş hızlanabilir. Yoksa bu değerler ile Türk varlıkları sudan ucuz duruma gelmiş.

        Diğer Yazılar