Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2019’u bitiriyor, 2020’ye girmeye hazırlanıyoruz. Yıl dönüşleri hemen hemen bütün işlerde bilanço çıkarma dönemidir. Makro ekonomi ve piyasalarda da öyle.

        Hem reel ekonominin ve finansal piyasaların hem de kamu kesimi ve hane halklarının en çok baktıkları, en çok önemsedikleri ise dolar kurunun seyridir. Dolar yılı nasıl kapattı ve gelecek yılda ne olabilir?

        EN ÇOK ŞİRKETLER HASSAS

        -Çünkü özel sektörün aldığı kredilerin yarıdan fazlası döviz üzerindendir. Dış borcun dörtte üçü özel sektöründür. Dövizde taşıdıkları açık pozisyon düşmüş haliyle bile 177 milyar dolardır. Kalıcı yüzde 10’luk reel kur artışının bilançoya vereceği zarar bütün bir yılın, hatta iki yılın karını sıfırlamaktır. Şirketler kurun seyrine bakmasınlar da ne yapsınlar?

        -Kamunun da dış borç ödemesi var. Ancak açık pozisyonu yok. Kurla ilgisi daha çok makro ekonomik dengeler ve beklentiler açısındandır.

        400 MİLYAR DOLARLIK SERVET

        -Hane halkının ise 200 milyar dolara varan tasarrufu dövizdedir. Mevduatların yarısı döviz bazındadır. Bir o kadar da altını vardır ki, altın fiyatları da dolar kuruna bağlıdır. 400 milyar dolar veya GSYH’nin yarısı kadar bir servet döviz üzerindendir.

        -Hanehalkı da ne kadar kazandığını ya da ne kadar kaybettiğini elbette merak eder. Her gün olmasa da sık sık kurların seyrini takip eder.

        -Tarafların pozisyonlarına bakınca kurun artışı bir kesime kar yazarken diğer kesime zarar yazabiliyor.

        TL’NİN DEĞER KAYBETTİĞİ YILLAR

        -Dolar kurunun seyri açısından 2019 yılı 2013’ten itibaren başlayan yeni konjonktürün devamı şeklinde geçti denilebilir. Yani küresel sermaye hareketlerinin kısmen tersine dönmesi ve Türkiye’nin cari açık vermesinin bir sonucu TL, 2013 sonrasında reel olarak değer yitiriyor.

        -Bunun bir tablosu bitişikte yer alıyor. Ortalama dolar kuru, 2013 sonrası her yıl ortalama enflasyonun üzerinde artmış. Kur şokunun yaşandığı 2018’de ortalama dolar kuru artışı yüzde 29.3’e çıkarken ortalama enflasyon yüzde 16.33’de kaldı.

        -Bu yıl için iki hafta önce yaptığımız hesaplama ortalama dolar kuru artışının yüzde 19.7 olduğu ve bunun da ortalama yüzde 15.8’lik TÜFE’nin üzerinde çıktığıydı.

        -Hesabı yıl sonu kapanış kuruna göre yaparsak 5.29’dan dün 5.94’e yükselen dolar/TL’deki artış yüzde 12 düzeyinde gerçekleşiyor. Biz enflasyonu yıl sonu için yüzde 11 bekliyoruz.

        DOLAR-ENFLASYON MAKASI DARALDI

        -Bu rakamlardan hareketle dolar kuru artışı ile enflasyon arasındaki makasın 2019’da azaldığını söylemek mümkün.

        Bu da hem 2000’li yıllarda ilk kez cari fazla vermekle yakından ilgili hem de geçen yılın ikinci yarısında yenilen kur şokuyla.

        -Ekonomi yönetiminden gelen mesajlar ise kur şoku sonrası yakalanan TL’nin değerlenme sürecini sürdürülmek istediği yönünde.

        Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak bunun ilk işaretlerini iki hafta önce Erzurum’da yaptığı konuşmada verdi. Geçen Cuma günü de İstanbul’da yaptığı sohbet toplantısında daha vurgulu mesajlar verdi.

        DEĞERLİ TL İSTEĞİ

        Toplantıya katılan Dr. Atılım Murat’ın Twitter’dan aktardığına göre Berat Albayrak şunları kaydetti:

        “-Size kötü bir haberim var: Bunlar doların daha iyi günleri.

        -Önümüzdeki dönem Türk Lirası’nın güçleneceği ve piyasaları domine edeceği bir dönem olacaktır.

        -2020, büyüme, enflasyon, para girişi açısından tarihi bir yıl olacak.”

        -Bakan’ın konuşmasını yaptığı gün dolar 5.94 TL düzeyi ile son ayların en yükseğindeydi. Dün de bu düzeylerde seyretti. Bu normal bir gelişme çünkü alınan swap kararı piyasanın tansiyonunu biraz yükseltti. Asıl etkisini cuma günü gösterdi. Etki bu hafta azalarak devam ediyor.

        TANSİYONU YÜKSELTEN GELİŞMELER

        -Son günlerde kurun ateşini yükselten başka nedenler de ortaya çıktı. Kuzey Suriye’ye asker gönderilmesinin ardından ABD Kongresi’nden geçen Türkiye yaptırımları Başkan Trump tarafından imzalandı. Artık uygulama zamanı ve yaptırımların dozu geriye kaldı.

        -Doğu Akdeniz de son dönemde iyice ısınan coğrafya. Libya ile kurulan deniz köprüsü, Türkiye’yi kuşatan deniz ablukasını yarma harekatı gibi. Üzerine Libya’ya asker gönderme haberi gelince hem Libya’nın hem de Doğu Akdeniz’in önemini artırdı. Türkiye’nin de riskini yükseltti.

        YERLEŞİKLER DOLARI BOZAR MI?

        -Dış politika sorunları iyi yönetilirse önce kurun tansiyonu düşer. Kurun düşebileceği bir ortam kısa vadeli sermayeyi çekebilir. -Ancak Bakan’ın sözleri yurtdışına değil, yurtiçine ve yerleşik olanlara. Burada bir hedef dışarıdan sermaye çekmek olsa da, asıl hedef içeride yerleşiklerin dövizden TL’ye geçmesinin istenmesi olarak görüyoruz.

        -Yoksa “bunlar doların daha iyi günleri” niye densin ki. Bir an önce TL geçilmesi isteniyor ki, böyle nediyor.

        -Ne de olsa yurtiçi yerleşiklerin de doları yüklü bir doları var. Son bir yılda edinilen 45 milyar dolarlık döviz mevduat artışının yarısı bile bozulsa 2020’de bize yeter.

        Diğer Yazılar