Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İstanbul Borsası’nın kökü 1866’ya kadar gider. Galata’da Dersaadet Tahvilat Borsası adıyla kurulan piyasada hem devlet iç borçlanma senetleri ile Panama ve Süveyş Kanalı’nın tahvilleri hem de Selanik, Beyrut, Suriye’de yerleşik şirketlerin hisseleri işlem görüyordu. Aracıları da azınlıklardan olan borsa bölgesel, hatta uluslararası bir borsaydı.

        Cumhuriyet ile borsa önce İstanbul’dan Ankara’ya alındı, üzerine 1929 krizi gelince borsa çalışmadı. Yeniden İstanbul’a taşındıysa da araya 2. Dünya Savaşı girdi. Yarı bitkisel hayata giren borsa bir tescil kurumu olarak varlığını 1985 yılına kadar sürdürdü.

        400 OKUL, 100 MİLYAR DOLARLIK KAYNAK

        -1985’de yeniden düzenlenerek İMKB adıyla açıldı. İyi işler de çıkardı.

        -Öncelikle Türkiye’de 400’den fazla temel eğitim okulunu inşa ederek devlete bağışladı. Şimdi Türkiye’nin her şehrinde İMKB okulları var.

        -Ancak 2012’deki yapısal değişiklikte İMKB, BİST adını alırken, okullar unutuldu. Böylece borsa, en büyük toplumsal hizmetinin mirasından vazgeçti. Bugünün gençleri İMKB’nin ne olduğunu dahi bilmiyor.

        -35 yıla varan İMKB ve BİST döneminde 300’den fazla şirket halka açıldı. Halka açık kısmın sermaye artırımlarına düşen payıyla birlikte borsa, ekonomiye ve şirketlere toplam 100 milyar doları aşkın kalıcı kaynak sağladı.

        REKLAM

        YABANCILARIN BORSA DENEYİMİ

        -Yabancı yatırımcılar da geldi borsaya. Bir ara piyasanın üçte ikisinden fazlasına, yüzde 72.4’üne kadar paylarını artırdılar. Son dönemdeki satışları ile bu pay yüzde 50’ye doğru geriledi.

        -Dolayısıyla Türkiye’nin ödemeler dengesinin finansmanına da katkı yaptı borsa. Bir yerde dışa açılan Türkiye ekonomisinin vitrini haline geldi.

        -İstanbul Borsanın uluslararası çaptaki en iyi tanınırlığı yüksek getirili ve yüksek riskli bir piyasa oluşudur. Getiri de bir yıl dünya birincisi, bir yıl dünya sonuncusu olmuşluğu da vardır.

        DÜNYANIN EN LİKİT BORSALARINDAN

        -Bunun yanında Türkiye’nin reytingi iki kez yatırım yapılabilir seviyeye çıktı. Biri 1992-1994 arası, diğeri de 2013-2016 arası. Yatırım yapılabilir kredi notu Türk hisse senetlerine ilgiyi artırdı. Kurumsal yabancı yatırımcılar, emeklilik fonları Türk hisse senetlerine geldi. Yerli yatırımcıların vadesi bir ay ise yabancıların yatırım vadesi çoğu yıl 12 ay oldu.

        -İstanbul Borsası bu geçmişiyle uluslararası sıralamada yerini aldı. Bunlardan biri de hisse senedi devir hızının yüksek oluşuydu. Halka açık hisse senetlerinin yılda kaç kez alınıp satıldığını gösteren bu rasyoya göre İstanbul Borsası çoğu yılda dünyanın en likit ilk 5 borsası arasında yer aldı.

        GELİŞEN BORSALAR ENDEKSİNİN ÖNEMİ

        -Bu özelliklerinden dolayı İstanbul Borsası endeks yayımlamada ustalaşan ve kendini kabul ettiren MSCI’ın Gelişen Piyasalar Endeksi’nde yer aldı. Biz de dünya borsalarını izlemede ve Türkiye ile karşılaştırmada bu endeksleri kullanıyoruz.

        -Bu endekslerde ülke borsalarının ağırlığı, yabancı yatırımcılar, özellikle kurumsal yatırımcılar ve emeklilik fonları için önemlidir. Endeks içindeki ağırlık kadar o ülke borsasına yatırım yaparlar. Ağırlık azalırsa, uluslararası yatırımcılar da ilgili borsada paylarını azaltır.

        REKLAM

        -Bu endeks içinde İstanbul Borsası’nın ağırlığı giderek azalan bir piyasadır. Bildiğim, 1990’larda yüzde 1’in üzerinde yer almasına karşılık son olarak yüzde 0.45 paya indiğidir.

        Endeks içindeki pay piyasa değerine ve halka açıklık oranına bağlıdır.

        SORUN OLAN BİRE BİR TAKAS

        -MSCI EM endeksininin sahibi yatırım bankası Morgan Stanley Capital International, MSCI Türkiye Endeksi’nde yatırım veya işlem yapmada bozulma tespit ettiğini açıkladı. Halkbank’ın ABD’deki davasının getirdiği belirsizlikle banka hisselerinde bir süreden beri bire bir takas uygulanıyor. Önce pay senedi getiriliyor, satış ondan sonra yapılıyor. Uluslararası yatırımcılar için bu operasyonel zorluk yaratıyor.

        -Endeksi hazırlayan kurum bu durumu işlem kısıtlaması, hisse senedine erişim zorluğu, alım satıma sınırlama olarak değerlendiriyor. Borsa da ilk kez bu kadar uzun süreli bire bir takas uyguluyor. MSCI, hisse senedine erişimin daha kötüleşmesi durumunda, İstanbul Borsasını “Gelişmekte Olan Piyasalar” endeksinden çıkartarak bir alt lig olan Sınır Piyasalar (Frontier Markete) endeksine alacak.

        SINIR PİYASALAR DA NEYİN NESİ?

        -Bunun gerçekleşmesi halinde Türkiye Borsası ilk kez lig düşecek. Gelişen piyasalar liginden az gelişmiş, gelişme sınırında olan, daha küçük ve daha az erişilebilen, riskli ve likit olmayan “frontier market” yani “sınır piyasa” ligine inecek. Türkiye ile birlikte Arjantin için de aynı durum söz konusu.

        -Bu durumda gelişen piyasalara yatırım yapan uluslararası kuruluşlar portföylerindeki Türkiye kağıtlarını elden çıkaracak. Çünkü bu borsaların özelliklerini sıraladık. Uluslararası fonların ve sermayenin yatırım yapabileceği büyüklükte, derinlikte ve likidite özelliği olan piyasalar değil.

        REKLAM

        -Eğer gelişen piyasa endeksinden bu endekse alınırsa İstanbul Borsası’nın yakın dönemi ile uyuşmayan bir durum ortaya çıkacak. Türk hisse senedi piyasası ciddi bir itibar kaybına uğrayacak.

        4 MİLYAR DOLARLIK SATIŞ

        -Aslında yıl başından beri devam eden yabancı satışları bize bir şey söylüyor. Yabancı yatırımcılar sanki arkalarına bakmadan gidiyor. Hiçbir olay ve gelişmeden pozitif etkilenmiyorlar. Kararlı bir gidiş görüntüsü veriyorlar.

        -Merkez Bankası tarafından yayımlanan haftalık verilerde yabancıların iki hafta hariç yılın diğer tüm haftalarında net satış yaptıkları dikkati çekiyor. Burada yaptıkları net satışın toplamı 3.925 milyon dolara vardı. 4 milyar dolarlık satış şimdiye kadar borsada en yüksek yabancı satışını oluşturuyor. Yabancı payı da buna paralel yüzde 61’den yüzde 52’ye geriledi.

        30 YILLIK DENEYİM

        -Yabancı yatırımcılar gitmesine gider de, geri dönmeleri zor olur. Türkiye’ye gelmelerinin yolunu , 1985’te İMKB’nin faaliyete geçmesi, küreselleşme ve piyasalaşma dönemine girilmesi, 1989 yılındaki sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesi gibi önemli dönüm noktaları açmıştı.

        -Diğer faktörlerin de bir araya gelmesiyle yabancılar Cumhuriyet tarihinde ilk kez Türk hisse senetlerine yatırım yaptılar, Türkiye piyasasını denediler.

        -Eğer 30 yılın ardından yanıldıklarına kanaat getirip de Türkiye’den gidiyorlarsa durum kötü, en azından gidenler kolay kolay geri gelmez.

        -MSCI EM Endeksi’ndeki son düzenleme girişimiyle BİST’in lig düşürülmesi, bu anlamda önemli bir kilometre taşı oluşturmaya adaydır. Yabancıların gidişini kurumsallaştırırken gelişini zorlaştırıyor.

        BORSANIN ADI NEDEN DEĞİŞMİŞTİ?

        -Bu durum karşısında sermaye piyasasının bütün taraflarının harekete geçmesinde, Türkiye’nin aksiyon almasında büyük yarar vardır. Sonra kim yaptı bu işi demeyelim.

        -Son olarak ekleyeyim. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) adının 2012 yılında Borsa İstanbul (BİST) gibi, Türkçe’ye uygun olmayan bir kelime sıralamasıyla değiştirilmesinin nedeni, borsanın uluslararası vurgusunu artırmaktı.

        Diğer Yazılar