Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Son dönemde dünyada birden çok faktörün bir araya gelmesi altının yıldızını giderek parlatıyor.

        Pandeminin seyrindeki ağırlaşma, ABD-Çin konsolosluk kapatma gerginliği, borsaların yorgunluk işaretleri vermesi, AB’nin önemli kilometre taşlarından biri olarak ortak borçlanma ve yardımlaşma paketine evet demesi, ABD’de hazırlıkları süren ikinci trilyon dolarlık teşvik paketi, yaklaşmakta olan ABD başkanlık seçiminde Demokratlar’ın adayı Biden’ın anketlerde önde çıkması altın dostu bir küresel atmosfer oluşturdu. Altın fiyatları da son günlerde yüzde 1, yüzde 1 tırmanışını sürdürüyor.

        DOLAR BAZINDA % 24, TL BAZINDA % 44

        -Dün 1.898.39 doları gören altın fiyatlarının Eylül 2011’deki rekor seviyesi 1920.30 doları yakalamasına sadece 22 dolar kaldı. Bu düzeyi ile altın 2020 yılındaki primini yüzde 24’e çıkardı.

        -Türkiye’de ise gram altının fiyatı, yıl başındaki 290.39 TL’nin üzerine doların artışını ekleyerek dün 417.67 liraya çıktı. 7 aya yaklaşan sürede gram altının yaptığı prim yüzde 43.8’i buldu.

        -Önemli bir artış. Finansal serveti altından oluşanlar için çok iyi bir kazanç. Hane halkının en çok rağbet ettiği yatırım araçlarından birinin altın olduğunu biliyoruz. Sadece doğumlarda, sünnetlerde, nişanlarda, düğünlerde altın takılmıyor. Aynı zamanda tasarruf etmek amacıyla gram altın, külçe altın, yatırım fonu, kıymetli maden depo hesabı ve bireysel emeklilik fonu olarak da, altına yatırım yapılabiliyor.

        REKLAM

        24.5 MİLYAR DOLAR ALTIN MEVDUATI

        -Halkın altına yatırıma ilgisini ekonomi yönetimi de biliyor. Bu nedenle Merkez Bankası öncülüğünde yıllarca altın mevduatı yapılması teşvik edildi. İlerleme de sağlandı. Bankalardaki kıymetli maden depo hesapları 13.5 milyar dolardan 24.5 milyar dolara yükseldi. Hazine de altın sertifikası çıkardı.

        -Merkez Bankası ayrıca rezervlerini daha çok altına da çevirdi. ABD tahvillerini sattı, altına döndü. 2014 yılında TCMB’nin portföyünde 75 milyar dolar kadar ABD hazine kağıdı bulunuyordu. Rakam son olarak 3 milyar doların altına indi.

        -Buna karşılık TCMB altın rezervini en hızlı artıran merkez bankalarından biri oldu. TCMB’nin altın rezervi 2019’da 25 milyar dolardan 17 Temmuz itibariyle 40 milyar dolara yükseldi. Toplam rezervlerine oranla altın rezervi en yüksek merkez bankalarından biri Türkiye.

        STOKUN MİKTARI 5 BİN TON OLABİLİR

        -Halkın ziynet eşyası veya tasarruf amacıyla tuttuğu, biriktirdiği altının 5 bin tonu bulduğu tahmin ediliyor. Dünya Altın Konseyi’nin de, yurt içinden yapılan tahminlerin bize gösterdiği rakam bu.

        -TCMB ise 1982-2012 arasını kapsayan 30 yıllık ithalat-ihracat farkından kalan net miktarı 2.2 bin ton olarak buldu. Elbette ithalatın 1982 öncesi de, 2012 sonrası da var. İhracat ve ithalat farkları da 5 bin ton altın stoku tahminlerini destekler yönde.

        DEĞERİ 306 MİLYAR DOLAR

        -5 bin ton üzerinden hesap yapıldığında yıl başında onsu 1.529 dolardan, Türkiye altınlarının toplam değeri 246 milyar dolar ediyordu. 6.5 ay sonra 1.898 dolar üzerinden Türkiye’nin altınları 306 milyar dolara çıktı. Durduk yerde 60 milyar dolar zenginleştik.

        -Altınların tümünü bir anda satışa sürmeyeceğimize göre bunun somut bir karşılığı elbette yok. Ama TCMB’nin altın rezervi 15 milyar dolar arttı. Bankalardaki altın mevduatı, Hazine’nin altın sertifikaları, yatırım ve bireysel emeklilik fonları katılma belgeleri değer artışını yansıtılır.

        REKLAM

        KÜRESEL KRİZDE KÂRI REALİZE ETTİK

        -Ya da fiziki altınını ihtiyaç kaynaklı satışa getiren, elde ettiği kârı yeterli görüp satmak isteyen, kağıt üstünde elde ettiği kârı realize eder. Bunu Ekim 2008-Mart 2009 arasında yaptık ve 6 milyar dolarlık altın sattık. Rafineride külçe altına çevrilen altınlar ihraç edildi. Bir dönem İsviçre aylık bazda bir numaralı ihracatçı ülke düzeyine bile yükseldi. İhracatta zorlandığımız bir dönemde altın imdadımıza yetişmişti.

        -Altın geri satışları ons fiyatı 700-1.000 dolar arasında seyrederken ve o sırada dolar kuru krizden dolayı yüksekken gerçekleşti.

        -Şimdi de altın yükseliyor ama 2008-2009 benzeri bir geri satış gündemde değil. Henüz daha alım evresini yaşıyoruz. Bu kez de satışın olup olmayacağına yine en iyi altın piyasası ve elinde altın bulunduranlar karar verecek. Hem zamanlamasına, hem fiyat düzeyine, hem de finansal ihtiyaçlarına göre.

        BİZ ALTIN İŞİNİ BİLİRİZ

        -Ne de olsa bu coğrafya ilk altın paranın kullanılmaya başlandığı yer. Yine dünyanın en eski ve halen de altın ticaretinin yapıldığı Kapalıçarşı gibi yaşayan mekanlardan birine de sahibiz.

        -Hem kişi başına düşen altın miktarı hem de dünyada altına talep büyüklüğü bakımından Çin, Hindistan ve ABD’nin ardından dünyanın 4’üncü ülkesiyiz. Bazı yıllarda 3. sıraya yükseldiğimiz de oluyor.

        -Mücevher üretiminde Hindistan ve Çin’den sonra üçüncü, mücevher ihracatında ise İtalya’nın ardından ikinci ve bazı yıllarda da birinciyiz.

        -Bu işi bildiğimiz tecrübeyle sabit.

        Diğer Yazılar