DEİK Başkanı Olpak: Fransa'nın Türkiye ile derdi Afrika'dan

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu DEİK’in Başkanı Nail Olpak 8-9 Ekim’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu’nu sanal platformda gerçekleştireceklerini ve daha fazla ticareti konuşacaklarını açıkladı.

İlk kez sanal platformda düzenlenecek Foruma, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Afrika’dan Çad, Gambiya, Gabon, Kamerun, Kongo, Moritanya, Nijer, Ruanda, Somali ve Zimbabve olmak üzere 10 bakan katılacak.

Ayrıca Afrika Birliği ve Afrika Kalkınma Bankası’nın üst düzey temsilcileri, Türkiye ve Afrika’dan özel sektör kuruluşları ve ticaret ve sanayi odaları başkanları ile tüm sektörlerden firma temsilcileri ve girişimcilerden oluşan 1.500 kişinin katılması bekleniyor.

Nail Olpak’ın verdiği bilgiye göre Forumda pandemi ve pandemi sonrası yeni normalde Afrika'da iş yapma olanaklarını değerlendirmek, yeni pazarlara ve potansiyel alıcılara ulaşmak, yeni ticari ve yatırım ortaklıkları kurmak, projelere ve finansman araçlarına ulaşım ele alınacak.

FRANSA’NIN RAHATSIZLIĞI

Basın mensuplarıyla sanal ortam buluşmasında konuşan DEİK Başkanı Nail Olpak, Türkiye’nin Afrika’da etkinliğini artırmasının bazı ülkeleri rahatsız etmesinin doğal olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Fransa’ya ihracatımızda yaklaşık yüzde 21’lik bir düşüş yaşadık. Burada Türkiye’nin, Libya ve Afrika’da izlediği politikanın, ticarete de yansıdığını düşünüyoruz. Çünkü doğal bir menfaat çatışması söz konusu. Özellikle, Fransa’nın Afrika’daki etkisini baz alırsak, bu durumdan rahatsızlık duyması normal.

DEİK olarak Afrika özelinde 45 Ülke İş Konseyimiz bulunuyor. Afrika’da biz aktif çalışan bir kuruluz. Önümüzdeki dönemde de Afrika ile ticaretimizi artırmak için ticari diplomasi faaliyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz.”

İHRACATTAN ZİYADE MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Suudi Arabistan’ın Türk mallarına boykot uygulamasının sorulduğu Nail Olpak üyelerinden bu yönde bilgiler aldıklarını ancak resmi bir açıklamanın olmadığını belirtti. Geçtiğimiz yıla göre Suudi Arabistan’a ihracatın yüzde 17 düştüğünü bildiren Nail Olpak müteahhitlik hizmetlerinin önemine işaret ederek şunları söyledi:

“Türkiye’nin bu ana sektörlerden pay alma oranına baktığımızda, ürün ihracatından ziyade en çok etkileneceğimiz alan müteahhitlik.

Yurt dışı müteahhitlik bizim dünya arenasındaki gurur kaynağımız. Doğal olarak en büyük sorunu bu alanda yaşayabiliriz. Süreci ve son gelişmeleri böyle okumak gerek diye düşünüyorum.

Tabii bu noktada Birleşik Arap Emirlikleri’ni de aynı potada değerlendirmeliyiz. Çünkü hem siyasi hem de ticari açıdan benzer tutumlar sergileyen iki ülkeden söz ediyoruz.”

HER ÜLKEYLE DAHA FAZLA TİCARET MİSYONUMUZ

DEİK olarak ticari diplomasi faaliyetleri yürütürken, siyasi sorunların ticarete yansımalarını aşmak için de ön açacak görüşmeler yürüttüklerini ifade eden Nail Opak “Örneğin bir üyemiz, sorun yaşadığımız ülkelerden biri ile görüşmek, ikili ticaretimize katkı sunmak üzere şu an yurt dışında. Siyasi gelişmelerin uluslararası ticarete yansımalarını aşabilmek adına, DEİK ve üyelerimizle birlikte süreçlere olumlu katkı sunmak için muhataplarımızla her zaman diyalog içindeyiz” şeklinde konuştu.

GÜMRÜK BİRLİĞİNİN GÜNCELLENMESİ ÖNCELİĞİMİZ

Yeni AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ile görüşeceğini belirten Nail Olpak bu görüşmede ele alınacak konuları şöyle sıraladı:

“Bizim açımızdan, özellikle Türk iş dünyası adına Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesini konuşacağız. DEİK olarak AB özelinde bu bizim birinci önceliğimiz.

Elbette vize konusu, geçiş belgeleri gibi pek çok konumuz var. Özellikle Türk mallarının AB ülkelerine ulaşımında yaşanan bazı sevkiyat sorunlarını, geçiş belgesi problemlerini de görüşeceğiz.”

İKİ ÖNEMLİ GÜNDEM MADDESİ

DEİK Başkanı Nail Olpak önümüzdeki günlerde hükümetten beklentilerini de şöyle açıkladı: “Önümüzde iki önemli gündem var. Ertelenen vergi ödemeleri ve işe devam kredileri. Hatta krediler noktasında ilk taksitler Ekim ayında ödenmeye başlanacak.

Sektörler bazında ihtiyaca göre hareket edilip, her iki alanda da erteleme yapılmasının, eğer mümkünse doğru ve isabetli bir karar olacağını düşünüyoruz.

Örneğin; 50 bin TL kredi almış bir küçük işletme ile 20 milyon TL kredi alan büyük bir şirketin aynı kriterlerle değerlendirmesinin doğru olmayacağı kanaatindeyiz.

İşletmeleri büyük veya küçük diye ayırmaktan ziyade, özellikle işe devam kredisi konusunda belki küçük işletmelere daha fazla pozitif ayrımcılık yapmanın daha doğru olacağını düşünenlerdenim.”