Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Finansal piyasalardaki yüksek oynaklık geçen hafta başladı, bu hafta sürecek ve devamı da gelecek. En azından ABD seçimlerinin yapılacağı 3 Kasım’a kadar durum böyle. Sonrasında devam edip etmeyeceği seçimin sonuçlanıp sonuçlanmayacağına bağlı.

        Önemli belirsizlikler varken Başkan Trump’ın perşembe akşamı korona virüse yakalandığını açıklaması, ABD seçimlerini iyice kör düğüm haline getirdi.

        Posta yoluyla oy kullanma başlamışken ve seçime bir aydan kısa süre kalmışken, ortaya çıkan bu durum belirsizlikleri ciddi oranda artırdı. Kafalardaki sorular çoğaldıkça çoğaldı.

        -Trump sağlığına kavuşacak, görevinin başına dönecek ve kampanyayı sürdürecek mi, sürdüremeyecek mi?

        -Sürdüremezse seçim ertelenecek mi, ertelenmeyecek mi?

        -Trump’ın yaşadığı sağlık sorunu seçmenlerin davranışını ne yönde etkileyecek?

        -Trump çekilir ve yerine yeni aday seçilirse seçim sonuçlarını nasıl etkiler?

        İHTİMALLER NE?

        -Öncelikle belirtelim ki, görevdeki bir ABD Başkanı için vefat ihtimallerin en sonuncusu. Gerçi yaşı, kilosu ve erkek olması kendisini en riskli gruba sokuyor. Ancak dünya hakimi bir devletin tüm olanakları kullanılarak tedavi edilebilir diye düşünüyorum. Kendisinin de hastaneden verdiği mesajında belirttiği gibi, en kısa sürede geri dönebilir. Ancak tam göreve başlama diye tanımlanırsa bu süre en azından iki haftadan kısa olmaz.

        REKLAM

        -Dönüşünde kampanyayı nasıl sürdüreceği, nasıl mesajlar vereceği, seçmenlerin buna nasıl algılayacağı da önemli olabilir. Dolayısıyla şimdiden virüse yakalanmasının seçim sonuçlarında lehinde veya aleyhinde olacağını kestirmek zor.

        -Ancak anketlere göre rakibinin 8-9 puan gerisinde bulunuyor. Seçimi kazanması için ille de en fazla oyu alması gerekmiyor. Tıpkı 2016 seçiminde olduğu gibi, daha az oy almasına karşılık kilit eyaletlerde kazanması durumunda daha fazla delege sayısıyla başkan seçilebilir.

        Dolayısıyla anketler isabetliyse oyunu 3-4 puan yükselttiğinde koltuğunu koruyabilir.

        SEÇİMİ MEKTUPLA OY KARIŞTIRACAK

        -Sandıktan kimin çıkacağı yanında seçimin ne zaman sonuçlanacağı büyük bir belirsizlik kaynağı. Trump bir süredir posta yoluyla kullanılan oyların seçimi karıştıracağını savunuyor. Ancak kendisinin seçildiği 2016 seçiminde oyların yaklaşık dörtte biri posta yoluyla kullanılmıştı. Bu seçimde ise daha büyük bir seçmen kitlesinin oyunu mektupla kullanması bekleniyor.

        -Çünkü pandemi nedeniyle sıraya girmeyi, kalabalık içine bulunmayı istemeyenlerin sayısında ciddi bir artış olabilir. Posta yoluyla oy kullanmayı çok Demokratlar seçmenler ediyor. Mektupla oy iptal edilirse sandığa gitme eğilimi daha düşük olan Demokratlar seçimi kaybedebilir.

        -Bu seçimde kargaşa yaratacak durum ise sandıkların ardından postadan gelenlerin sayılmasından çıkacak gibi. Eğer idi aday arasında ciddi bir fark olmayacaksa, ilk gün sonuçlarında Cumhuriyetçiler’den önde çıkarken, sonrasında Demokratlar’ın oyları artabilir. İlk sonuçlara göre de Trump’ın “Ben seçildim” deme ihtimali var. Sonra Demokratlar’ın oy oranı yükselirse “Demiştim, hile yaptılar” diye itiraz edebilir. Oy sayımı tekrar, tekrar yapılabilir. Sonucun alınması uzayabilir, hatta Anayasa Mahkemesi’ne dahi taşınabilir.

        REKLAM

        -Henüz yeni vefat eden bir üye yerine seçim öncesi Başkan Trump tarafından muhafazakar bir adayın atanmak istenmesine Demokratlar’ın gösterdiği tepki ve piyasaların etkilenmesi de bundan.

        OYUN DEĞİŞTİRİCİ GELİŞME

        -ABD seçimleri bütün ülkeleri ve piyasaları ilgilendirir. Seçim sonuçlanana ve iki tarafın da sonuçları kabul etmesine kadar, belirsizliklerin ve gerilimlerin azalacağı yok, hatta artabilir de. Dolayısıyla belirsizlik atmosferinde yüksek gerilimli, yüksek tansiyonlu, türbülansı bol en azından dört hafta var önümüzde. Gelişmelere göre süre uzayabilir de.

        -Normalde Trump’ın ikinci kez seçimi kazanabileceğini ve bu nedenle de finansal piyasaların seçimi önceden fiyatlamayacağını düşünüyorduk. Bunun yerine beklentimiz ABD seçiminin yapılması sonrasında küresel piyasalarda kırılmanın yaşanabileceğiydi.

        -Ancak Trump’ın korona virüse yakalanması ve bununla ilgili yaşanacak süreçle birlikte beklentimiz de bozuldu. Gelişmeler seçim öncesinde güçlü türbülanslara yol açabilecek, oyun değiştirici nitelikte. Hem aşağı hem yukarı yönde yaşanabilecek böyle bir türbülansın ardından, seçim sonrası ortaya çıkabilecek kırılma da bozulabilir. Bir süreliğine türbülansta kalacağız ve bir ara dönem yolculuğu yapacağız gibi görünüyor.

        OYNAKLIĞIN DİĞER NEDENİ MALİ PAKET

        -Trump’ın sağılık durumu ve Cumhuriyetçiler’in kampanyasının sekteye uğraması, seçim öncesinde 2. Mali Paketin çıkarılması gereğini artırıyor. Paketin tutarı üzerinde iki taraf biraz daha birbirine yaklaştı. Demokratlar 2.2 trilyona inerken, Cumhuriyetçiler 1.6 trilyon dolara çıktı.

        -Paketin seçim öncesi yasalaşması ve paraların dağıtılması seçim sonuçlarını nasıl etkiler bilemem ama ABD’nin son çeyrek büyümesi ile finansal piyasaları pozitif etkiler. Riskli varlıkları, emtiayı ve altını destekler.

        REKLAM

        -Seçim öncesinde yaşanacak büyük oynaklığın nedenlerinden biri mali paket kaynaklı. Mali paket çıkarılırsa pozitif, çıkarılmazsa negatif yönlü etki söz konusu.

        ABD SEÇİMİ TÜRKİYE’Yİ ÜÇ KANALDAN ETKİLER

        -Türkiye elbette ABD seçimlerinden ve seçimin yarattığı konjonktürden etkilenecek.

        -Bu etkilerin ilki siyasi kanaldan olabilir. Türkiye yanlısı politikalar izleyen ve kararlar veren Trump’ın yeniden seçilmesi işimizi çok kolaylaştırır. Biden’ın gelmesi ise zorlaştırır. Kısaca Trump’ın kazanması veya kaybetmesi Türkiye için siyasi açıdan olduğu gibi, ekonomik açıdan da önemlidir. Bu da, önümüzdeki dört haftada belli olacaktır.

        -İkinci etki finansal piyasa kanalıyladır. Küresel piyasalar ne kadar çalkalanırsa, bu durumun Türkiye’ye sirayet etmesi normaldir. Geçen haftadan başlayan çalkalanma artarak da devam edebilir.

        -Üçüncü etki gelişmekte olan piyasalar liginde yer almamızdan dolayıdır. ABD seçimleri ile yaşanacak karmaşa nedeniyle gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında zayıflama veya tersine dönüş olabilir. Hatta bunun geçen hafta itibariyle başladığına yönelik bilgiler geliyor. Bu da ekonomiyi etkiler.

        KARIŞIKLIKTA PARA MERKEZ ÜLKEYE GİDER

        -Bu tür büyük türbülans ve korku dönemlerinde küresel para ve sermaye, en güçlü merkeze yöneliyor. Sığınılacak liman olarak orasını görüyor. Her ne kadar sorunun kaynağı ABD olsa bile, bu merkez yine ABD’nin kendisi. Doğal olarak ne kadar karışıklık ve belirsizlik olursa dolara, ABD varlıklarına ve ABD’ye yönelimi artırabiliyor. Bu durumda dolar değerleniyor. Gelişmekte olan piyasalar hem değerlenen dolardan hem de paranın ABD’ye yönelişinden olumsuz etkileniyor.

        -Türkiye’deki sıcak paranın tarihi düşük düzeylerinde olması, gelişmekte olan piyasalardan sermaye çıkışında daha az etkilenmesini sağlayabilir. Buna karşılık finansal piyasaları normalleştirmeden ve faiz artırımından elde edebileceğimiz avantajlardan olabiliriz.

        -Ancak here şeye rağmen normalleşme devam etmeli, çünkü Türkiye’nin kendine özgü riskleri var. Ermenistan-Azerbaycan jeopolitik bir risk olarak varlığını sürdürecek. Ekonomide enflasyonun düşmeyeceği, hatta artabileceği bir döneme geldik. Cari açık da yükseliyor.

        Diğer Yazılar