Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        2020 yılında ihracat önceki yıla göre 11 milyar dolarlık azalmayla 169.5 milyar dolar oldu. Yüzde 6’lık düşüş beklenenden daha az.

        Buna karşılık ithalat 210.3 milyar dolardan 219.4 milyar dolara yükseldi ve yüzde 4 arttı. Beklenen ve hedeflenenden epeyce yüksek.

        Doğal olarak da yıllık dış ticaret açığı 29.5 milyar dolardan 49.9 milyar dolara yükseldi. İthalat artış miktarına yakın bir artış meydana geldi. Yıldan yıla yüzde 69 büyüyen bir dış ticaret açığı ile karşı karşıyayız.

        Dış ticaret açığındaki yükseliş normalde ekonomi büyüdüğü zaman olurdu. Durgunlukta ya da gerileme olduğunda dış açık da daralıyor veya fazlaya dönerdi.

        DENGELER 2020’DE BOZULDU

        -Nitekim 2019 yılında büyüme yüzde 0.9’a inerken, dış ticaret açığı da 29.5 milyar dolara düştü. Turizm ve hizmet gelirlerinin etkisiyle de 8.8 milyar dolarlık cari fazla verildi.

        -2018 yılında yüzde 2.8 büyümeye inildi, dış ticaret açığı 54 milyar dolar oldu ve yılı 20.7 milyar dolarlık cari açıkla kapattık.

        -2017’deki büyüme yüzde 7.4’e, dış ticaret açığı 74.2 milyara, cari açık da 40.6 milyar dolara çıkarak son yılların en yükseğine vardı.

        -Rekor dış ticaret açığı ise 105.9 milyar dolarla büyümenin de yüzde 11.1’e yükseldiği 2011 yılına ait. Yani ne kadar büyüme o kadar dış açık artışı geçerli.

        -Ancak 2020 yılında bütün bu dengeler bozuldu. Büyüme yok veya yüzde 1 civarında ama dış ticaret açığı 50 milyar dolar, dahası 35 milyar doları aşacak bir cari açık da olacak.

        ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE?

        -2019 yılı civarında bir büyüme olacak ama 29 milyar dolarlık dış ticaret açığı 50 milyar dolara, 8 milyar dolarlık cari fazla, en az 35 milyar dolar açığa dönecek.

        -Ticarette 21 milyar dolar, cari dengede en az 43 milyar dolarlık makas oluşmasının şeytan neresine gizlendi?

        -Üstelik böyle bir makas açılması enerji fiyatlarında büyük bir düşüşün yaşandığı yılda oldu. İthalat kalemleri arasında enerji ithalatı 2019 yılında 41.7 milyar dolardan 2020’de 29 milyar dolara indi.

        -Enerji faturası 12.8 milyar dolar veya yüzde 30.6 azaldı. Bu durumda dış ticaret ve cari açığın büyümesi daha da ilginç ve anlamlı.

        ALTIN TALEP VE İTHALATI YURTİÇİ KAYNAKLI

        -Küresel salgın yılında ithalatı artıran en büyük kalem altın. Altın ithalatı 2019 yılında 13.4 milyar dolardan 2020 yılında 26.6 milyar dolara yükseldi. Yüzde 100 artışla altın ithalatı rekora çıktı ve enerji ithalatı ardından en büyük kalem haline geldi.

        -İthal edilen altının işlenerek ihraç edilmesi ve turistlere ziynet eşyası olarak satılması söz konusu. 2020’de gelen turist sayısı dörtte bir düzeyine indi. Mücevherat ihracatı ise 6.7 milyar dolarla geçen yılkiyle aynı düzeyde.

        -Yani altın talebi ve ithalatı yurtiçi kaynaklı. 26.6 milyar doların 20 milyar doları yurtiçi yerleşiklerinden kaynaklı olduğu varsayılabilir.

        ALTIN TALEBİNİN ÜÇ NEDENİ

        -Bu talep nereden kaynaklandı? Dünyada altının prim yapması ve doların değer kaybetmesi önemli bir nedendir.

        -İkinci neden de, TL’nin dolar karşısındaki hızlı değer kaybına uğramasıdır. Kasım ve aralık ayında geri kazanımlara rağmen yıllık yüzde 20 bir kayıp söz konusu.

        REKLAM

        -Bu kayıp da, altının dolarla ithal edilmesi ve fiyatlanmasından dolayı, olduğu gibi altın yatırımcılarının kâr hanesini büyüttü. Zaten yıl bazında gram altının değer artışı yüzde 56.4’ü buldu.

        -Yıla 290.32 liradan başlayan gram altın 6 Kasım’da 539.96 liraya kadar çıktıktan sonra gevşedi. 6 Kasım itibariyle yılbaşına göre artışı yüzde 86’yı bulmuştu. Böyle bir kazanca da kimse kayıtsız kalamazdı.

        -Altına yönelmenin bir başka nedeni de ekonomi yönetiminin dövize yönelmeye karşı kaşlarını çatmasıydı. Dövize gidemeyenlerin bir kısmının da altına yöneldiği tahminleri yapılıyor.

        -Sonuçta 2020 yılında altın ithalatını katladık ve toplam faturayı 26.6 milyar dolara çıkardık. Normalin dışındaki artış 13.2 milyar dolar.

        OTOYA EKSTRADAN 5 MİLYAR DOLAR

        -Toplam ithalatı artıran bir başka kalem otomotiv ithalatı. 2019’daki 10 milyar dolarlık otomotiv ithalatı 2020’de 15.3 milyar dolara çıktı. Ekstradan 5.3 milyar dolarlık ithalat artışı buradan geldi.

        -Bu artışın gerisinde yatan faktörden biri salgından dolayı otomobil alma ihtiyacının yükselmesi. Bulaş riskine karşı bireysel yolculukların tercih edilmesi ile kredi faizlerinin düşüklüğü otomobil talebinin önemli bir ayağını oluşturdu.

        -Dövizle ithal edildiğinden otomobil fiyatlarının en az kur kadar artması ve artacağının beklenmesi de, otomobili insanların gözünde bir yatırım aracı haline getirdi. Hatta otomobil satın almak, dövize dolaylı yatırımın aracı gibi de görüldü.

        TÜRK İNSANININ KAÇIRMAYACAĞI FIRSAT

        -Dün de yazdığımız gibi 2020 yılında dizel otomobil fiyatı yüzde 83.8, benzinli otomobil fiyatı yüzde 60.7 oranında arttı. Artışın içinde kur etkisi yanında vergi düzenlemelerinin de payı var.

        -Sonuçta otomobil fiyat artışı sadece enflasyonu değil, TL’nin değer kaybını da üçe, dörde katladı. Negatif faiz ortamında altından da dolardan da daha çok kazanç sağlayan bir aracına ilgisiz kalmak rasyonel bir davranış tarzı olamazdı. Türk insanı da böyle fırsatları kaçırmamakta mahirdir.

        REKLAM

        -Bunlar ithalatın, büyümenin düşmesine paralel neden gerilemediğinin yanıtıdır.

        CARİ AÇIK YARI YARIYA DARALABİLİR

        -2020 yılında dış ticaret açığının cari açığa dönüşmesinin neden azaltılamadığının yanıtı ise salgının etkilerinde yatıyor. Turizm gelirleri dörtte üç düzeyinde daraldı. Taşımacılık ve diğer hizmet gelirleri de yarı yarıya düştü. Daha ne olsun?

        -Turizm ve hizmet gelirleri düşük kalmaya devam etse bile dış açığın bu yıl düşmesini beklerim. Çünkü hem altın ithalatı hem de otomobil ithalatı geçen yılki kadar olamayacak. Otomobilde vergiler artırıldı. Fiyat çok yüksek. Döviz kuru da artmayabilir.

        -Kurdaki gelişmeden dolayı altına yatırımın iki önemli ayağından biri sakatlanmış olacak. Altın dünyada artsa bile, TL’nin değer kazanmasından dolayı iç fiyatları törpülenebilir. Bu da altının cazibesini azaltan bir faktör.

        -Bu nedenlerle ekonomik büyümenin daha iyi olacağı bir yılda cari açığın azaldığını görebileceğiz. Hatta turizm gelirlerinin kısmen toparlanması ile cari açığın yarı yarıya azalması dahi mümkündür.

        Diğer Yazılar