Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Büyüme 2020’nin son çeyreğinde yüzde 5.9 ile yüksek geldi. Geçen yılın tamamında ise GSYH yüzde 1.8 arttı.

        Büyüme rakamlarında geçen çeyrekler itibariyle revizyonlar da yapıldı. Yılın ikinci çeyreğine ait yüzde 9.9’luk daralma yüzde 10.3’e çıkarılırken, üçüncü çeyrekteki yüzde 6.7’lik büyüme yüzde 6.3’e indirildi.

        Ekim ayında yayımlanan 3 yıllık programda büyüme yüzde 0.3, GSYH büyüklüğü de 4.851 milyar lira olarak alınmıştı. Büyümenin 1.5 puan yukarı yönlü sapmasıyla yurtiçi hasıla 5 trilyon 48 milyar liraya çıktı.

        YÜZDE 24 DOLAR ARTIŞININ YAPTIĞI

        -Dolar bazında GSYH ve kişi başına gelir 2013 sonrası düşüşünü 2020 yılında da devam ettirdi. Ulaşılan reel büyümeye karşılık dolar bazlı gerileme, TL’nin değer kaybından veya doların artışından kaynaklanıyor. 2020’de de yıllık ortalama dolar kuru TL karşısında yüzde 24 arttı.

        -Dolar bazında GSYH önceki yıla göre 43.7 milyar dolar azalışla 717 milyar dolara indi. Kişi başına gelir de 614 dolar azalmayla 8.599 dolara indi ve yüzde 6.6 geriledi. 2013’te GSYH 958 milyar dolar ve kişi başına gelir de 12.582 dolarla Cumhuriyet tarihinin rekor düzeyine çıkmıştı.

        HÜKÜMETİN PANDEMİ ÖNLEMİ

        -Salgının başlamasıyla birlikte yapılan uluslararası tahminlerde Türkiye’nin dünyaya paralel yüzde 5 civarında daralacağı bekleniyordu. Daha sonra bu tahminler kısmen düzeltildi ama yüzde 1.8’lik yıllık büyümeye dönmedi. Dünya ise IMF tahminlerine göre yüzde 3.5 daralıyor.

        -Dünya ekonomisi daralırken Türkiye’nin büyümesi şüphesiz iyi bir gelişme ve önemli. Ancak bunun nasıl sağlandığı ve niçin yapıldığı da önemli.

        -Küresel salgınla birlikte gelişmiş ülkeler borçlanmanın gazına basıp ekonomiye büyük mali paketlerle destek oldular.

        -Ayrıca rezerv parası olanlar da parasal genişlemeye gitti. Karantinada özel sektörü ve hane halkını iki koldan desteklediler.

        -Türkiye ise son verilerde salgında 53.5 milyar liralık nakit desteği sağladı. Gelişmiş ekonomilere oranla düşük bir destek. Bu sayede kamu harcamaları kısıtlı tutulurken, bütçe açığındaki artış da sınırlı kaldı. Merkez Bankası kaynaklarına başvuruldu.

        KREDİ VE NEGATİF FAİZLE GELEN BÜYÜME

        -Sınırlı destek yanında Türkiye’de başka bir şey yapıldı. Kredi genişlemesinin gazına basıldı. Şirketlere ve hane halkına asıl destek kredi yoluyla verildi. Negatif faizlerle kredi genişlemesi 1 trilyona vardı. Kredi stokundaki artış yüzde 44’e yükseldi. Türkiye tarihindeki en büyük kredi genişlemesine bu dönemde gitti. Buna kamu bankaları öncülük ederken Aktif Rasyosu ile özel bankalar da zorunlu bir şekilde iştirak etti.

        -Sonuçta kredi genişlemesi politikası 6 Kasım ile terkedildi. Faiz oranları iki katına çıktı.

        -Negatif faizler ve kredi genişlemesi sonucu özel sektör ve tüketiciler kredilerini yapılandırdı. Konut, otomobil, gayrimenkul, mobilya, beyaz eşya alımları patladı.

        REKLAM

        -Nitekim dünkü GSYH verilerinde otomobil ve konutun içinde yer aldığı dayanıklı tüketimin artışı yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 60’a çıktı. Son çeyrekteki artış da yüzde 42 ile hala yüksek seyrediyor.

        -Dolayısıyla normal akışına bırakılsaydı daralacak bir ekonomiden pozitif büyümeye geçildi.

        BÜTÇE AÇIĞI YÜZDE 3.4 KADAR

        -Ekonomide girilen bu yolun bedeli yükselen enflasyon ile cari açık oldu. Yüzde 1.8 büyümeye karşılık GSYH’nın yüzde 5.1’i kadar cari açık oluştu. Döviz rezervleri eridi.

        -Büyüme kredi patlamasıyla beklenenden yüksek gelince, dayanıklı tüketimin etkisiyle dolaylı vergiler de sıçradı. Buradan destek bulan bütçenin açığı da tahmin edilenin bir hayli altına indi. GSYH’ya oranla yüzde 4.9 beklenen bütçe açığı yüzde 3.4 olarak geçekleşti.

        -Oran 2019’un sadece yarım puan üstünde. Hem 172.7 milyar liralık gerçekleşmeyle 239 milyarlık tahmini açığın gerisinde kalındı, hem de 4.851 milyar lira yerine GSYH 5.048 milyar lira çıktı.

        -Bütçede beklenen açığın 1.5 puan altında kalınması iyi bir sonuç ve bir piyango gibi. Madalyonun da parlak yüzünü gösteriyor bize.

        BÜTÇEDEN SGK’YA ÇEYREK TRİLYONLUK TRANSFER

        -Ama madalyonun diğer yüzünde sosyal güvenlik açığının 10 yıl sonra yeniden GSYH’nın yüzde 5’ine dayanması var. Dün açıklanan veriyle SGK aylık bülteninde bütçeden sosyal güvenliğe aktarılan kaynak toplamının 2020 yılında 248.8 milyar liraya çıktığı yer aldı. Bu da aynı gün açıklanan GSYH’ya oran olarak yüzde 4.92’ye denk geliyor ve son 11 yılın en yükseğini ifade ediyor.

        -2009 yılında milli gelirin yüzde 5.26’sına çıkan ve aynı yıl radikal bir değişikliğe tabi tutulan sosyal güvenlik sistemine bütçeden yapılan transfer 2015 yılında yüzde 3.38’e kadar indi. 2016’dan itibaren reel olarak artışa geçen sosyal güvenlik transferi 2019’da tutar olarak 196.8 milyar liraya ve GSYH’nın da yüzde 4.56’sına yükseldi.

        ARTIK GSYH’NIN YÜZDE 5’İ SOSYAL GÜVENLİĞİN

        -SGK’nın bitişikte yer alan aylık bülteninde 2020 yılı bütçesinden yapılan kaynak transfer oranı yüzde 5.13 olarak görülüyor. Oranın bültende bu şekilde yer alması GSYH rakamı kesinleşmeden önce program tahmini olan 4.850 milyar liralık milli gelire göre hesaplamadan kaynaklanıyor. 5.048 milyarlık gerçekleşmeye göre ise sosyal güvenlik transferi yüzde 4.92 pay alıyor.

        -Verilerin işaret ettiği SGK gelirlerini artıramazsa bütçeden transferlerin artmaya devam edebileceği ve önümüzdeki yıllarda bütçeyi iyice kilitleyebileceğidir.

        Diğer Yazılar