Faizin bumerangı
Mart ayında Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal’dan sonra şimdi de bankanın iki başkan yardımcısı ve bir Para Politikası Kurulu üyesi daha görevden alındı.
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla başkan yardımcısı Semih Tümen ve Uğur Namık Küçük, Para Politikası Kurulu üyesi Abdullah Yavaş görevden alındı. Yerine başkan yardımcılığına Taha Çakmak ve Para Politikası Kuruluna Yusuf Tuna atandı.
GÖZLER GELECEK PERŞEMBE GÜNÜNDE
-Karardan önce TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmişti. Bloomberg'in haberine göre olumlu geçtiği belirtilen görüşmede Para Politikası Kurulu'nda değişiklik yapıldı.
-Böyle bir değişikliğin 23 Eylül’de alınan 1 puanlık faiz indirim kararı sonrasında olması dikkat çekici. Faiz indiriminde çatlak ses oluşturdular ve bu nedenle görevden alındılarsa gelecek hafta faiz indiriminin devamı beklenir.
-Ancak 21 Ekim’de toplanacak Para Politikası Kurulu’na kadar bir hafta zaman var. Bir günde olanlara bakınca bir haftada neler olmaz ki diye düşünülebilir. Köprünün altından çok sular geçebilir ve gelecek perşembe günkü karar değişebilir.
TL’DEKİ KAYIP %10
-Dün TL’de görevden alma dalgası yaşanmadan önce dolar 9.10 TL düzeyine kadar çıkmıştı. TL’ye asıl darbe gece saatlerinde gelen yönetim değişikliği haberiyle yaşandı. Gece ortası 9.1875 TL’yle rekor seviyesine yükselen dolar önceki günkü kapanışa göre yüzde 1.7 arttı.
-Gece yarısının geçilmesiyle dolar rekor düzeyinden 3 kuruşluk gerilemeyle 9.14 seviyesinden kapandı. Bu düzey de doların rekor kapanışını ifade ediyor.
-Faiz indiriminin ilk sinyalinin geldiği 1 Eylül sonrasında TL’nin kaybı yüzde 9.7’yi buldu. Dolar o tarihte 8.2910 düzeyindeydi.
-Belki görevden alma ve atama kararının piyasalarda işlemlerin sığlaştığı gece saatlerine rastlaması kurun sıçramasını azamileştirdi. Bugün tam katılımlı piyasada tablo daha netleşebilir. Döviz mevduat sahibi yurtiçi yerleşikler yükselen kur karşısında satışa geçebilir. Ama sonuçta TL’de yüksek oynaklık yaşanması gerçeğini değiştirmeyecek.
TERS TEPEN İNDİRİM
-Dahası faiz indirim sürecinden sadece TL değer kaybetmedi. Aynı zamanda kısa vadeli faizler dışında, uzun vadeli faizler de artıyor. Halbuki Merkez Bankası faiz indirimlerini kısa, orta ve uzun vadeli piyasalardaki TL faizlerini düşürmek için yapıyor.
-TCMB tarafından haftalık olarak açıklanan faiz oranlarına göre 23 Eylül öncesi haftaya göre 1 Ekim’de TL ticari kredi faizleri 0.23 puan, farklı vadelerdeki mevduatların toplam faizi de 0.67 puan düştü.
-Hazine’nin 10 yıllık tahvil faizi de 1 Eylül’de yüzde 16.43’ten 13 Ekim’de yüzde 19.51’e yükseldi. 3.08 puanlık artışın değişimi yüzde 19.
-Türkiye riskinin yansıtıcısı 5 yıllık CDS’lerin faiz oranı da benzer düzeyde yükseldi. 1 Eylül’de 362.55’ten işlem gören CDS 13 Ekim’de 438.32’ye çıktı. 1.5 aya yaklaşan zamanda Türkiye’nin risk priminde yüzde 20’lik artış meydana geldi.
-Kısa vadeli faizde düşüşe karşılık uzun vadeli faizlerde meydana gelen artış, Türkiye riskinde yükselme, döviz kurunda kabarma erken faiz indiriminin ters tepmekte olduğunun işaretleri.
KUR ARTIŞI İŞİN TUZU BİBERİ
-Kur böyle yükselmeye devam ederse ekim, kasım ve aralık gibi baz etkisi kaynaklı beklenen enflasyon gevşemesi de suya düşebilir. Kur sıçraması hem maliyetleri artırarak hem de beklentiler kanalı üzerinden enflasyonun gidişini iyice bozabilir.
-Bu faktörlerin etkisiyle belki de enflasyon düşmeyecek, hatta yükseliyor olacak. Çünkü son dönemde dünyada enerji fiyatları çıldırmışçasına yükseldi. Maliyet artışlarını tüketicilere ne zaman yansıtacağına ise kamu kesimi karar verecek. Ne kadar gecikirse yapılacak zam oranı o kadar artacak ve enflasyonu da yükseltecek.
-Enflasyon yüksek ve işimiz zordu. Dünyada enflasyonun ve emtia fiyatlarının yükselmesi işimizi çok daha zora soktu. Kendi kendimize çıkarttığımız sorun da işin tuzu biberi oldu.
