70'in öncesi ve sonrası
Beşiktaş ile Asteras arasında ciddi bir denge farkı var. Beşiktaş oyuncu kalitesi, yeteneği ve oyun organizasyonu açısından daha üstte bir takım. İki takımın teknik adamları da oyuncuları da bunun farkındaydı. Bu farkındalıktan dolayı da Beşiktaş maçı 70 dakika kendi düşündüğü ve planladığı şekilde oynadı. Güvenli, oyuna hakim, sahayı istediği gibi kullanan bir takım olarak da mücadeleyi istediği gibi götürdü. Golleri de buldu, fazlasını yapabilecek pozisyonları da... Fakat futbol çok iyi bildiğiniz gibi hiçbir zaman boşluk kabul etmiyor. En ufak bir hata veya boşvermişlik, bir anda sizi başka bir fotoğrafla karşı karşıya bırakabiliyor. 70’nci dakikadan sonra ortaya çıkan fotoğraf, bunun kötü bir örneği oldu.
Ölü vuruşlar her takım için tehlikelidir. Hata yapabilir, gol de yiyebilirsiniz. Beşiktaş ilk golü, serbest vuruşta yaptığı pozisyon hatasından yedi. Dediğimiz gibi; bir pozisyon hatasıydı ama sonrasında gelen Atiba’nın kırmızı kartı bireysel davranış hatası sonucu ortaya çıktı. Ortada bunu yaratacak bir şey yokken, gidip itirazdan ikinci sarıyı görmek, bu tür seviyelerde çok kabul edilebilir bir davranış değil. Ve bu davranışın bedelini Beşiktaş elinden kaçırdığı bir galibiyet ve belki de çok yaklaştığı grup liderliği şansını sokarak ödedi. Bu mücadeleler kolay yapılmıyor. Bu kadar basit sebeplerle kaybetmek, bu kadar emek veren oyuncu için de teknik adam için de taraftar için de kabul edilebilir bir şey değil.
10 kişi kaldıktan sonra 2 oyuncu değişikliğini yapmış Bilic’in, Necip’i biraz daha önce oyuna alması daha iyi bir şeçim olabilirdi. En azından orta alanda biraz daha mücadele şansı artırılabilirdi. İkinci gole engel olunabilir miydi? Onu da bilinmezler arasına yazıyoruz...
Maçta aslında son bölüm böyle bitmese Beşiktaş adına 70 dakikada güzel örnekler vardı. Oyunu yönlendiren, topa hakim olan, iyi mücadele eden, yüklendiğinde pozisyon bulan bir takım görüntüsü izledik. Bu kadar iyi işler yapan bir takımın bu maçı 70 dakika değil, 90 dakika izlemek; izlettiren oyuncular açısından da ciddi bir güven gelişimi olurdu. Ama dediğimiz gibi; futbol, basit hataları bazen kötü cezalandırıyor. Faturayı önünüze bu şekilde koyuyor.
Birçok yönü ile alkışlanacak maçı puan kaybı ile kapatmak hoşumuza gitmedi.
KAPTANLIK VELİ’YE YAKIŞTI
Veli’nin kaptalık bandı ile çıkması hem ona hem de Beşiktaş’a yakıştı. Her maçta istikrar çizgisini devam ettiren ve performansı ile takdir gören bir oyuncu olarak her yönü ile takdiri hak ediyor.
TAKIM DİRENCİ
Takım direnci konusunda dönem dönem zorlanan ve öne geçtiği maçlarda bunu tutmakta sıkıntı yaşayan bir takım görüntüsünü Beşiktaş’ın çözüme ulaştırması gerekiyor. Başarı için büyük mücadeleler veren oyuncuların bu şekilde maçları dönem dönem ellerinden kaçırmaları kendi adlarına da zor bir görüntü.
