Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Futbolda bazen işler planladığınız gibi gitmeyebilir. Rakibiniz sizi iyi bloke edebilir. Defansif olarak daha iyi organize olabilir. Oyuncularınız gününde olmayabilir. Bazıları tam formunu yakalayamamış durumda da olabilir. Rakibiniz, yaptığınız taktik hamlelere aynı şekilde karşılık verebilir. Golün gelmemesi oyuncularınızın güvenini kırarken, rakibinizin direncini de arttırabilir. Tüm bunları Beşiktaş, maçın 75. dakikasına kadar yaşadı. İşte bu sıkışan durumlarda işi değiştirecek usta ayaklara ihtiyaç duyarsınız. Genelde de ölü vuruşlar bu durumu yaşayan takımların can simidi haline gelir. İşte bu noktada Oğuzhan maça imzasını attı. Müthiş bir frikik golü ile maçın tüm dengesini değiştirdi. Yapılan golün klası ve kalitesi şapka çıkartılacak cinstendi, müthişti.

        Golden sonra bambaşka bir Beşiktaş ortaya çıktı. Çünkü oynamaya başlayan rakibi üzerine çeken Beşiktaş, tüm silahlarını devreye sokabilecek boşlukları yakaladı. Ligin en tempolu en dinamik oynayabilecek takımlarından bir tanesi Beşiktaş... Ama çok daha farklı bir özelliği var; o da bu ligin en iyi kontratak yapan takımı... Kontratak yapmanın ötesinde bunu skora çevirebilen takımı. Beşiktaş’a bu alanları bırakacak her takımın bu ligde işi çok zor. Goller kadar sevindirici olan o dakikaya kadar oyunda çok fazla arzu ettikleri performansları ortaya koyamayan Töre’nin, Oğuzhan’ın, Olcay’ın müthiş dönüşüne tanıklık ettik.

        Galibiyetler her zaman çok önemli... Özellikle deplasmanlarda kazanılan puanlar, takımları her zaman her yönden daha fazla yükseltir. İki deplasmanda 9 gol atan Beşiktaş, “Benim için da iç sahadan farklı değil” mesajını verdi.

        Beşiktaş’ta oyunun uzun süre sıkışmasının elbette bir takım sebepleri de var. Beck ve Tosic’in ofansif anlamda oyuna katkılarının az olması, Sosa ve Gomez’in yüzde yüz performanslarına ulaşmamış olmaları, bunda etken oldu. Ama Beşiktaş’ın bu eksikleri kapatabilecek alternatif oyuncularının da oyun içerisinde nasıl skoru değiştirebildiklerini de maçın sonlarına doğru bir kez daha gördük. Her takımın ligin başında bu tür değişim ve gelişim süreçleri olur. Önemli olan bu süreçleri kazanarak geçebilmesidir. Bu eksiklikler de süreç içerisinde zaten ritmini bulan takımlar içerisinde doğal olarak yerine oturur.

        Beşiktaş, son 15 dakikada gerçek kimliğini yakaladı ve mesajını bir kez daha açık bir şekilde ortaya koydu: Ben bu ligin en üretken, en iyi çabuk atak yapan takımıyım.

        OĞUZHAN ÖZYAKUP

        Pozisyon itibariyle daha önde, bazen daha geride görevler alıyor. Ama şunu bir kez daha görüyoruz. Kaleye yakın olduğu her dönemde Beşiktaş’ın en büyük silahlarından bir tanesi. Dün mecburiyetten geride oynasa da forvetin arkasında oynadığında çok daha verimli.

        DIŞ SAHADA ÇOK ATAR

        Deplasmanda bu kadar üretkenolabilmek, Beşiktaş’ı tüm takımlardanfarklı hale getiriyor. Bunu sezonsonunda göreceğiz ki; deplasmandaen çok maç kazanan ve gol atantakım olarak bu ligi bitirecek.

        Diğer Yazılar