Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son günlerin en sıcak konusu Çin Ligi’nin yapmış olduğu oyuncu transferleri... Hem bizde, hem de bütün dünya futbol piyasasında çok büyük ses getirdi. Çin Futbol Federasyonu veya Çin Devleti neden böyle bir çıkış yaptı, bunu iyi görmek gerekiyor.

        Çin, dünyanın en büyük 2. ekonomisi... Nüfus bakımından dünyanın en kalabalık ülkesi... En büyük tedarikçisi ve mal üreticisi... Birçok mal tekelini ve patentini elinde bulunduran bir ülke... Ekonomisi hafif sallandığında, dünyanın tamamını negatif etkileyebilecek yapıya sahip bir ülke... Ancak bunların yanında çok iyi bildiğimiz gibi dünyanın en çok konuşulan ve en büyük reklam katkısını yapan konusu da futbol... Çin artık yarattığı bu ekonomik büyüklüğü futbol üzerinden bir imaj tazelemesiyle de pekiştirmek istiyor.

        Bugün UEFA her ne kadar Avrupa futbolunun patronu gibi görünse de, aslında dünya futbolunun da patronu... Yönettiği futbol pazarının ürettiği gayri safi milli hasıla yıllık 20 milyar Euro’nun üzerinde... Hem maddi açıdan büyük bir tekeli var, hem de bunun etkisiyle yarattığı futbol başarısı tekelini elinde bulunduruyor. Bunu da Avrupa’nın İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya ve Fransa gibi 5 büyük ülkesi etkisi altında tutuyor. Çin şu anda attığı adımlarla bu futbol ekonomisine yatırım yaparken pazardan da pay almak istiyor. Ancak bununla beraber futbolun çarpanları olan birçok yan gelir kaleminden de yeni pazarlar yaratmak istiyor. Çünkü futbolun 7/24, 365 gün devam eden bir popülerliği ve izlenme süreci var. Bu takibi yapan insanların kullandığı tekstil ürünlerinden, televizyonlara, elektronik parçalardan, telefonlara, bilgisayarlara kadar birçok ürün, bu pazarın içinde yer alıyor. Bakıldığında yalnızca futbol takımlarına yapılan yatırım gibi görünse de aslında tamamı ile yeni bir ekonomik alana yapılan büyük bir açılım.

        Çin elbette bu adımları atarken bazı avantajlara ve dezavantajlara da sahip...

        - Özellikle bahis ve şike olaylarındaki geçmiş karnesi oldukça kötü... Bugün dünya üzerinde yapılan bu tür manipülasyonların merkezi hala Çin gibi görünüyor.

        - Asya Futbol Konfederasyonu’na bağlı olan Çin’in yalnızca 5 yabancı oyuncu sınırına bağlı kalması, ligin genel kalitesini arttırma açısından da bir engel gibi görünüyor.

        Bugün Avrupa’daki ülkelerin en büyük şansı, çevre ülkelerinin hepsinin belirli bir futbol kalitesine ve rekabet düzeyine erişmiş olması... Çin’in bu kadar yatırıma rağmen böyle bir şansı yok. Konfederasyon olarak mücadele ettiği, Malezya, Hindistan, Vietnam, Pakistan, Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin futbol kalitesi, Avrupa’nın yanından bile geçebilecek seviyede değil. Dolayısıyla bu kadar yatırım yapan Çin’in kendi iç rekabetinden başka, kendini zorlayabilecek bir futbol yolu görünmüyor.

        Bu yatırımların avantajlı yönleri de elbette olacak...

        Birçok önemli dünya futbol adamının ve oyuncusunun Çin’de eğitici olarak bulunması, kalitelerini ve bilgi birikimlerini oraya taşımaları zaman içerisinde Çin futbolunu kendi olabilecek kapasitesinin en üst noktasına taşıyacaktır.

        Önemli oyuncuların Çin’e transferi bu ülkeyi cazip hale getirirken, ülke reklamı açısından da çine büyük katkı yapacaktır.

        Çin’in yaptığı bu yatırım çevre ülkelerde de zaman içerisinde bir domino etkisi yaratacaktır. Bu da futbolun yaygınlaşması için önemli bir adımdır.

        Çin, şike ve bahis konularıyla değil, futboluyla konuşulur hale gelecektir.

        Çin Devleti ve Futbol Federasyonu bunları yaparken yalnız futbol sahnesinde değil, futbol ekonomisi bölümünde de, finansal paylaşımda da yerini alacağını ilan etmiştir. Ve bir şeyi daha tekrar ortaya koymuştur:

        “Futbol asla sadece futbol değildir.”

        Diğer Yazılar