Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Derbi maçlar doğası gereği her zaman zordur. Ve favorisini çok net ortaya koymak da kolay değildir. Fakat dün akşamki maç böyle bir maç değildi. Beşiktaş, bu haftaya gelişi itibarıyla her alanda G.Saray’ın açık ara önündeydi. Bu maçta da aynılarını tekrar etmesi bekleniyordu. Maçın içerisinde de herhangi bir sürprize de yer vermedi.

        Maçın genel istatistiklerinde G.Saray, topa sahip olma oranı olarak daha önde. Pas yüzdesinde ve başarılı paslarda da keza aynı şekilde. Maçı izlemeyen birisi, oyunu bu yüzdelerle okumaya kalkarsa büyük hataya düşer. Çünkü G.Saray, topa sahip olduğu anların büyük bölümünde pasları yana ve geriye oynadı. Ön tarafa hücuma dönük kullanma cesaretini göstermedi. Bunda haksız da sayılmaz. Dinamik, fizik gücü yüksek, ikili mücadelelerde daha çok ayakta kalan ve çabuk çıkan Beşiktaş’a karşı bunu yapmak mecburiyetindeydi. En azından maçın Beşiktaş adına hızını kesip gol yemeden süreyi uzatmasını kendi avantajını gördü. Buna rağmen Beşiktaş’ın gole kadar çok etkili pozisyonları vardı. Atiba, Sosa ve Olcay’la yakalanan çok net fırsatlar var. Yani zenginlik açısından Beşiktaş, topa G.Saray’a oranla daha az sahip olsa da oyunun içerisinde topa sahip olduğu çok daha etkili oldu. Çünkü bu takımın ezberinde, hafızasında tek şey var: “Topu kazandığın anda en kısa sürede rakip kaleye giderim ve pozisyonu zorlarım.” Bütün sezon olduğu gibi dün akşam da Beşiktaş bunları müthiş bir etkinlikle gerçekleştirdi. Muslera’yı G.Saray kalesinden çıkarsak skorun ne olacağını söylememize gerek yok.

        Beşiktaş’ın en etkili olduğu anlar rakibin topa sahip olduğu anlar... Bu sezon yapılan baskıyla kapılan toplarla gelen onlarca gol var. Dün akşam da zafere giden gol bunun bir örneği oldu. G.Saray’ın atağa çıkarken Donk’un ayağından kaptırdığı topla iş başına geçen Oğuzhan-Cenk ve Gomez müthiş bir organizasyonla maçı çözdüler. Önemli olan zaten bu ilk golü bulabilmekti. Beşiktaş bunu daha önce de bulabilirdi ama bu maç için böyle oldu. Golden sonra zaten fizik gücü yeterli olmayan, Beşiktaş’a karşı maçı çevirebileceğine inancı olmayan bir G.Saray’ın yaptıkları da sonucu olmayan küçük çırpınışlardı.

        Beşiktaş, bu maç öncesine kadar bağıra bağıra geldi. Kendi değerlerini, kendi takım olgusunu, sistemini, kalitesini, yıldızlarını ve kazanma iradesini defalarca ve defalarca sahanın çimlerine yazdı. G.Saray maçı her ne kadar derbi niteliği taşısa da defalarca ortaya koyduğu bu kalitelerin tekrarından ibaret oldu.

        Zaten söylenmek istenenleri Beşiktaş’ın teknik ekibi ve oyuncuları söyledi. Fazla söze gerek yok: Bayraklar asılsın.

        VAZGEÇMEMEK

        Doğal olarak maçın baskısı ve gerginliği final vuruşlarında oyuncuları etkilese de her pozisyondan sonra tekrar denemekten vazgeçmeyen iradeleri kutluyorum.

        CENK VE GÖKHAN

        Gökhan ve Cenk değişikliği zamanlama olarak çok doğru bir anda geldi. Zor zamanların iş başındaki golcüsü Cenk Tosun bu sefer gol kadar değerli bir asistle bu maçın altına imzasını attı.

        Diğer Yazılar