Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Teknik adamlık zor bir iş… Bu iş yalnızca takıma antrenman yaptırıp, maçta taktik vermekle alakalı değil. Büyük takımlar tarafına geçtiğinizde işler farklı özellikleri de beraberinde istiyor. Medya ilişkilerini doğru götürebilmek, taraftarla olan iletişimi takımı etkilemeden yürütebilmek, yönetimle olan ilişkileri belirli bir zeminde tutabilmek ve yönetimle oyuncular arasındaki bağlantıyı ölçülü kılmak gibi birçok şey de bu seviyede işin içerisine giriyor.

        Takımı ve oyuncuları iyi tanımak, onların kapasitelerini ve yapabileceklerini iyi bilmek, uygulanmak istenilen oyun sisteminin doğru seçilmesi, maçlar içerisindeki taktik değişikliklerde isabetli davranılması, bunun oluşturulan takım yapısının bütün sezon boyunca istikrarının sağlanması ve olumsuz dönemlerde krizleri doğru yönetebilmek gibi birçok şey de bu uzun yolda üstesinden gelinmesi gereken konular arasında yer alıyor.

        Bu bahsettiğimiz zorlukların yanında Beşiktaş, bir de farklı statlarda maç yapma dezavantajıyla bu sezonu geçirdi. Tüm bunlara baktığımızda geçen sezon ligi sıkıntılı bitirmiş, final noktasında kırılmış bir takımı yeniden bu sezon ayağa kaldırmak ve hedefin içerisinde yürütmek önemli bir işti. Bu birikim ve tecrübe gerektiren bir yoldu.

        Şenol Hoca sahip olduğu muhteşem futbolculuk kariyerinden sonra teknik adamlık bölümünde de önemli yollar aldı. Güney Kore’de çalıştırdığı Seul takımında ve Türkiye’de birçok genç oyuncuyu kazanan, takımlarına güzel futbol oynatan bir teknik adam olarak da önemli işlere imza attı. Milli Takımımız’la yakaladığı dünya üçüncülüğü de Türk futbol tarihinin en büyük başarısı olarak parlamaya devam ediyor.

        Tüm bu başarılara rağmen finaller oynayan bir teknik adam olarak şampiyonluk sürecini tamamlayamadığı için Türk futbolunda, aslında çoktan hak ettiği yeri perçinleyemedi veya hak ettiği övgüler kendisine sunulmadı.

        Bugün Beşiktaş’la beraber bu süreci kendi adına taçlandırıyor. Geçen sezon Bursa’da oynattığı tempolu, dinamik ve güzel futbolu bu sene Beşiktaş’a da taşıdı. Üzerine koyduğu tecrübesiyle, güveniyle ve doğru stratejileriyle çok keyifli bir Beşiktaş takımı yarattı. Bu takımı izlemekten hem taraftarlar hem de oynayanlar keyif aldı.

        Futbol güzel bir oyun… İyi oyuncularla daha iyi hale geliyor. Daha iyi oyuncuları, daha iyi bir takım yapmak da beceri işi… Onların performanslarının tamamını ortaya koyabilecek bir sistemi ortaya çıkartabilmek de ayrı bir ustalık… Dokunduğu Oğuzhan, Quaresma, Köybaşı, Sosa gibi oyuncular bu yapının içerisinde performanslarını katladılar… Takımda yarattığı rekabetten harika sonuçlar çıktı. Bu rekabet oynayanıyla ve sonradan gireniyle takıma büyük katkılar sağladı.

        Şimdi işin sonucunda Şenol Hoca yıllardır biriktirdiği tecrübesini, teknik adamlık zekasını, oyun kurgularını doğru bir oyuncu grubuyla buluşturarak hem kendisi adına, hem de takımı adına hak edilmiş bir final yapıyor. Uzun yıllardır beklediği Şampiyon Teknik Direktör olma gururunu da Beşiktaş’la beraber yaşıyacak.

        Bu herkesi mutlu eden güzel bir görüntü… Zor geçen günlerin ardından açan Güneş’in getirdiği gökkuşağının altında mükemmel bir hava var…

        Şampiyonluk havası…

        Diğer Yazılar