Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Doğal olarak Hırvatistan karşısında Milli Takımımız’dan memnun kalmadık. Bizi mutlu etmeyen şey; genel olarak takımın kazanma yönündeki göstermediği mücadele oldu. Oyunu kontrol ederek oynamaya çalışan rakibinin maç motivasyonuna aynı ölçüde karşılık veremeyen bir Milli tTakım izledik. Bazen bu tür kötü günler olabilir. Bunlar futbolun içerisinde var. Biz ülke olarak reaksiyonlarımızı herkesten biraz farklı ortaya koyuyoruz. Baskı hissemeden bazı şeyleri algılamamız zor oluyor. Bu maçın kaybının Milli Takımımız’ın üzerinde bu yönde pozitif bir etki yaratacağını düşünüyorum. Bundan sonraki maçlar için biraz daha bunun farkına varan bir oyuncu grubu izleyeceğimizi düşünüyorum. Hırvatistan yenilgisinin getirdikleri bir yana, zaten İspanya takımı da başlı başına bir motivasyon kaynağı. Her oyuncunun oynamak isteyeceği bir rakip. Dünya Kupası kazanmış, Avrupa şampiyonu olmuş, dünya futbolunda örnek teşkil eden birçok oyuncuyu kadrosunda bulunduran bir rakiple oynamak her futbolcu için en güzel anlardan biridir. O yüzden İspanya karşısında en azından motrivasyon ve mücadele anlamında daha iyi bir seviyede bir Milli Takım izleyeceğimizi umuyorum.

        İspanya, tartışmasız turnuvanın en büyük favorilerinden biri. Son yıllarda milli takımlar seviyesinde biraz doygunluk yaşasa da, her turnuvanın değişmez favorilerinden biri olarak görülür. Futbol felsefeleri bütün dünyayı etkiledi. Topa sahip olup, bunu sahanın her bölgesinde etkili kullanabilen yetenekli oyuncularla her takımın önüne geçtiler. Kulüp takımlarıyla da dünya futbolunun zirvresine yerleştiler. Bizim açımızdan, elbette bu kadar çok topa sahip olabilen bir takımla oynamak kolay değil. Şu bir gerçek; maçın içerisinde genel olarak İspanya’dan daha az topa sahip olacağız. Önemli olan; bu topa sahip olduğumuz bölümlerdeki verimliliğimiz. Oyunu daha çabuk ve daha dikine oynama mecburiyetimiz var. Topu kaptığımız anlarda da rakip kaleyi en kısa sürede ulaşmak gerekiyor. Oyunu rakibe uyarak topa sahip olma düşüncesiyle, Hırvatistan maçında yaptığımız hatayla oynamaya kalkarsak eğer, aynı problemleri ve daha fazlasını yaşayabiliriz. O yüzden daha dinamik bir savunma anlayışının yanında, çok daha çabuk rakip kaleye gidebilecek bir oyun anlayışına ihtiyacımız var. Bu oyun düzenini oynamayı düşündüğümüzde de, Hırvatistan maçına göre kadroda değişikliklerin olması kaçınılmaz görünüyor. Volkan Şen, Emre Mor ve Burak Yılmaz gibi çok daha süratli ve rakip arkasına gidebilecek oyuncuların bazılarıyla bu maça başlamak gerekiyor. Şu ana kadar gelen haberler de bu yönde olacağını gösteriyor.

        İspanya herkese karşı zor bir rakip. Bizim için de öyle... İspanya’ya karşı kazanabilirsek inanılmaz büyük bir işe imza atarız. Puan alırsak da bu hiç küçümsenmeyecek bir iş olur. Arzu etmediğimiz bir kayıpla da karşılaşabiliriz. Önemli olan, genel olarak kamuoyunun beklentisi Milli Takımımız’ın takım olarak arzusunu isteğini ve mücadelesini yüzde yüz ortaya koyması. İlk öncelik bu olacak. Arnavutluk’un Fransa karşısındaki, İzlanda’nın da Portekiz karşısındaki mücadele direncini Milli Takımımız’da da görmek istiyoruz. Hırvatistan karşısında belki de herkesi hayal kırıklığına uğratan bu eksik yönümüz oldu. İspanya kaşrısına skordan ziyade en büyük beklentimiz öncelikle bu. Ve sonrasında da elbette puanlar.

        Diğer Yazılar