Bıraktığı yerden
Beşiktaş sezon sonu bıraktığı yerden devam ediyor. Bazı oyuncular eksilse de kendi oyun felsefesini koruyan ve sahaya yansıtan bir takım olarak yine alkışı hak ediyor.
Beşiktaş kendi topa sahip olduğunda da rakip topa sahip olduğunda da etkili olan bir takım. Top rakipteyken topun olduğu bölgede çoğalan, baskı yapan, rakibine çok fazla alan ve zaman bırakmayan bir takım. Hele Alanyaspor gibi ligde çok fazla tecrübesi olmayan, henüz daha kendini test edememiş takımların bu baskıya karşı hiç şansı yok. Beşiktaş bu baskının getirdiği top kazançlarıyla birlikte yarattığı çabuk çıkış ve kontrataklarla maçı beklendiği gibi çok erken çözdü. Tabii burada, gelen ilk golün muhteşemliğine de ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Aslında tüm maç yazısını yalnızca bu golü anlatarak bile bitirebiliriz. Oğuzhan’ın oyun zekası, tekniği, yaratıcılığı, kalitesi, ustalığı hepsi bu muhteşem gülün içerisinde vardı. Bu kadar birleşik ve yaratıcı işleri bir antrenman maçında bile yapmak kolay değildir. Süper Lig’de resmi bir maçın içerisinde bu kadar güzel işler yapılarak atılan bir gol dünyada kaydedilen en özel ve güzel goller arasında mutlaka yer bulur.
Erken gelen ilk golden sonra Beşiktaş doğal olarak tüm maçın iplerini de eline aldı. Ve rakibinin dakikalar ilerledikçe yapacağı hamleleri hem bekledi hem de bunlara planladığı şekilde karşılık verdi. 4-1, sezonun başlangıç maçı için güzel skor. İlk maçlar her zaman zordur. İyi başlangıçlar da önemlidir. Skor kadar güzel olan Beşiktaş’ın geçen sezonki takım özelliklerini sahaya yansıtması oldu. Çabuk çıkan, rakibi hataya zorlayan, çok deplase olan orta alandan hücum bölgesine çok oyuncu sokan, beklerini atağa çıkartan bir takım olarak yeni sezona başladı. Cenk’in ‘Santrfor arıyorsunuz ama ben buradayım’ mesajı, Tolgay’ın ‘Bu sezon bu rakabette ben de varım’ iddiası, Olcay’ın ‘Gollerime tekrar devam ediyorum’ mesajı galibiyet kadar güzel görüntülerdi. Takımda geçen sezona ilaveten tek oyuncu olan Adriano’un da buna 90 dakika eşlik etmesini bekleyen Beşiktaş taraftarı erken sakatlığa üzüldü. Umarız önemli bir şeyi yoktur ve kısa sürede takıma döner.
Beşiktaş sezona Gökhan Töre, İsmail, Sosa ve Gomez gibi 4 tane as oyuncusundan eksik başladı. Bunlar çok çok önemli oyuncular. Geçen sezonki başarıda büyük katkıları var. İsmail’in yeri doldu, diğerlerinin yerine de mutlaka yeni oyuncular gelecek. Dünkü maçta gördük ki takım anlayışı, oyun organizasyonu ve uygulama çok önemli. Hangi oyuncu grubuyla oynarsanız oynayın başta takım felsefesi geliyor. Dün gördük ki bu düşünce yapısı ve uygulama şekli aynı şekilde devam ediyor. Gelecek oyuncuların kalitesi de uygulamanın hem seviyesini yükseltecek hem de Beşiktaş’ın direncini, buna ilaveten uzun soluklu olmasını da... O yüzden takım iskeletinin de devam ettiğini görmek açısından dün akşamki maç güzel bir örnekti. Beşiktaş ligin başında bir kez daha ne kadar iddialı olduğunu tüm rakiplerine gösterdi. Hem inancı hem güveni teyit etti.
