Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şampiyonlar Ligi için ilk yarıdaki futbol müthiş bir başlangıç. Çok şey var. Oyun hakimiyeti var, tempo var, coşku var, pozisyonlar var, gol var. Golden sonra oyun kontrolü var. Tempoyu istediğin gibi yönlendirme var. Yani bu maç için düşüneceğiniz ve isteyeceğiniz her şey var. Skor avantajını yakalamışsınız. Oyun stratejisi sizin elinize geçmiş. Rakibi risk alacak şekilde zorlayabilirsiniz. Bu avantajlar bu tür turnuvalar için çok önemli şanslardır. Bu bölümde özellikle Talisca harika işlere imza attı ama bu kalltedeki bir oyuncunun bu kadar pozisyonun içerisinde golü de bulması gerekir. Quaresma’nın frikik golü tam bir usta işiydi. Bu tür maçlarda, bu kalitedeki oyuncuların yapmasını isteyeceğiniz türden bir işti. Beşiktaş’ın ölü vuruşlardaki silahları müthiş ama buna normal oyun içerisinde ürettiği pozisyonları gol yapmayı da eklemeli. Yoksa bu kadar güzel işlere ve organizasyonlara yazık olur.

        İkinci yarı Beşiktaş’ın, bütün dengeler elindeyken bu kadar kolay taktik bir ölü vuruşa teslim olmaması gerekirdi. Bu tür maçlarda bu seviyelerde goller de yenebilir. Ama oyunun içerisinde daha çabuk toparlanmak gerekir. Yenilen golün şoku Beşiktaş adına fazla uzun sürdü.

        Beşiktaş bu yolda yürürken, attığı her adımdan elbette bir şeyler de öğreniyor. Fakat bu kadar pozisyon ürettiğiniz, sonucu farka götürebileceğiniz bir müsabakadan kayıpla ayrılmak elbette üzücü.

        Oyuncular tarafında; Tolgay oyun dengesini ve pas organizasyonunu yönetme işinde oldukça başarılıydı. Buna tempoyu da ilave ederse hem kendi etkinliğini hem Beşiktaş’ın etkinliğini artıracaktır. Adriano bu tür maçların tecrübesine sahip, iki bölgeyi de oynayabilen bir oyuncu ama Beşiktaş’ın pas temposuna daha çok girmeli. Hücum tarafında daha etkili işler yapmalı. Bu görüntüsüyle her zaman şans bulması kolay görünmüyor. Aboubakar’ın da etkin ve skor yaratır bir noktaya gelmesi için oyun sürekliliğini yakalamasının yanında, çevresindeki oyuncuların da onu biraz daha düşünmesi lazım veya Aboubakar’la oynamayı düşünmesi lazım. Bu seviyelerde 90 dakika bütün oyunu elinizde tutmak gibi bir şey söz konusu değil ama bazı dengeleri de elinizden kaçırmamanız gerekiyor. Özellikle işin saçma bölümünde daha dikkatli olmak lazım. Oyundan kopmamak da bir diğer önemli konu.

        Beşiktaş 60. dakikaya kadar yaptığı harika işleri, yediği kolay bir frikik golünden sonra bir kenara itti. Hatta son dakikalarda Yarmolenko’nun pozisyonu gol olsa bu maça çok yazık olurdu.

        Dinamo Kiev’le ilk maçı oynamak güzel bir avantajdı. İlk yarıda skoru yakalamak da güzel bir rüyaydı. Ama bu maçlığına bu rüyayı kısa gördük. Daha iyisi de olabilirdi.

        Diğer Yazılar