Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Milli takımlar, sistem ve ekolün merkezleridir. Yolu da istikrardan geçer. Dün akşam bu tarife çok uyan İzlanda ile oynadık. Son 3 yıldır aynı futbol ekolüyle, aynı sistemle ve aşağı yukarı da aynı 16 oyuncu ile oynayan bir takımla mücadele ettik. Dünya çapında çok büyük yıldızı olmayan ama takım halinde büyük işler başarabilen bir takım. Bize yine önemli futbol dersleri verdiler. Herkesin bildiği ama bir türlü görmek istemediğimiz, çözümleri bilinmezlerde ve sanki dünyanın en büyük sırrıymış gibi başka şeylerde arayan futbol yürüyüşümüze, bazı şeyleri açık seçik anlattılar.

        Bu kadar istikrar, sistem ve olgunluk yaşayan bir takıma karşı biz hala yeni arayışlar, yeni sistemler, yeni oyuncular ve yeni felsefelerle zaman kaybetmeye devam ediyoruz. Her milli takım kampında ortaya çıkan yeni oyuncu isimleri, her maçta denenmeye çalışılan farklı oyun düzenleri ve maceralar yine karşılığını bulamadı. 3 senede 80’in üzerinde oyuncuyu Milli Takım 11’inde denedik, görünen o ki; bu felsefe ile hala da denemeye devam edeceğiz. Kulübede, sahanın içindekinden daha fazla stoperimiz var ama Mehmet Topal ile oynamaya devam ediyoruz. Santrforlarımız var, forvetsiz oynamaya çalışıyoruz. Orta alan oyuncularımız var, stoperlerden bu bölgeye devşirmeye çalışıyoruz. Aslında olanlarımızı kullanmak yerine, olabilme ihtimalleri üzerinden macera arıyoruz. Sonuç, dün akşam için de kötüydü. Yalnızca skor açısından değil, oyun açısından, felsefe açısından, düzen açısından hayal kırıklığıydı. Daha da kötüsü inanmayan, durumu kabul eden, olayların yıprattığı bir ruh haliyle sahada yer alan bir Milli Takım’ı izledik. Rakibin oyun prensiplerinin hiçbirine cevap veremeyen bir şekilde çırpındık.

        Bu tür bir rakibe karşı oynamanın olmazsa olmazı, topa sahip olup tempoyu kontrol etmekten geçer. Daha da ötesi sürekli uzun ve yüksek toplarla oynayıp 2. toplar üzerinden oyunu devam ettiren bir takıma karşı bunlara sahip olmanız gerekir. Ki düşündüğünüz hamleleri yapabilesiniz. Ne pas olarak oyunu kontrol edebildik ne düşen ikinci topları alabildik ne de etkili pozisyonlar üretebildik. Rakibin oyun temposuna müsaade ettiği son 15 dakikaya dek görünmedik.

        Başta dediğimiz gibi milli takımlar sistem ve istikrardan geçer. Lider oyuncunuzun olmadığı, oyunu kontrol edebilecek ve yönlendirecek ayaklarınızın olmadığı yerlerde dün akşamki gibi bir şeyler yapar gibi görünüp oyun akışı içerisinde kaybolursunuz. Ve kaybolduk.

        Diğer Yazılar