Çilingir Talisca
Oğuzhan, Talisca, Babel, Quaresma, Cenk... Bu 5 ismi iyi sahada, kağıt üstünde yazılı kadroda görmek bile heyecan yaratır. Doğal olarak beklenti de yaratır. Üretken, yaratıcı ve pozisyon zenginliği çok olan bir maç herkesin kafasında belirebilir. Fakat bu, normal saha zeminleri için geçerli bir beklenti. Dünkü maçın stratejisi, bu oyuncuları daha çok taktik disipline bağlı kalarak oynamaya mecbur etti.
Zemin sıkıntılı, oyun oynamaya ve topu kullanmaya çok müsait olmayınca şartlara göre bir düzen kurmak gerekiyor. Bir de Osmanlı gibi ligin iyi ekiplerinden birine karşı oynuyorsanız daha da dikkatli ve temkinli olmanız gerekir. Beşiktaş tüm bunları göz önünde bulundurarak bu maçı oynanabileceği en doğru oyun felsefesiyle oynadı. Oyunu kontrol altında tutma adına özellikle ilk yarı bu maçı kazanabilecek en değerli şey olan golü buldu. Kontrolü, bazen kendi sahasında kalarak, bazen rakip sahanın belirli bölümlerine yayılarak elinde tuttu. Özellikle rakibinin tehlikesiz bölgelerde oynamasına dönem dönem müsaade ederek kendi stratejik bölgelerinde sakin kaldı. Bu kadar önemli ve çok forvet oyuncusuyla sahada olmasına rağmen savunma açısından hep doğru pozisyonlarda kaldı. İlk yarıda Talisca’nın ayağından kazandığı golden sonra ikinci golü de bulmaktan vazgeçmeden ama dengesini de kaybetmeden maçı kontrol etti.
Bu tür zor şartlarda oynanan maçların bitiminde bakacağınız tek şey oyun değil, skordur. Kazanılan üç puan özellikle tehlikeli rakiplere karşı çok değerlidir. Bu maçlar ligin şampiyonluk kaderini belirleyecek köşe maçlarıdır. O yüzden üç puandan çok daha fazla şeyler ifade eder.
Maçtaki oyuncuların topla buluşma istatistiklerine baktığımızda Beşiktaş’ta topla en az oynayan Talisca. Fakat bir kez daha gördük ki sağlıklıyken bu takımın vazgeçilmez oyuncusu da yine Talisca gibi görünüyor. Çünkü kafasında hep kale var. Topla nerede buluşursa buluşsun skor üretmeyi düşünüyor. Dün yine Beşiktaş’a galibiyeti getiren oyuncu oldu. Attığı gol yine üst klas bir oyuncu işi. Maçın ikinci yarısında orta alanda pas geçişi kopsa da oyunda çok görünmese de sahne aldığı her dakika Beşiktaş adına gördük ki çok şey ifade ediyor.
Özellikle ikinci yarının ortasında Beşiktaş adına sıkışan oyunu Quaresma-Tolgay değişikliği çözdü ve rahatlattı. Orta alanda Tolgay’la beraber Beşiktaş daha çok topa sahip olurken, oyunun hakimiyetini de tekrar eline aldı. Bu değişiklikten sonra Talisca’yla, Frei’la Cenk’le Tolgay’la pozisyonlar üreten Beşiktaş, tekrar geri geldi. Ve Cenk bir golcü olarak yine güzel bir kapanış yaptı.
TAKIM SAVUNMASI
Beşiktaş takım savunması olarak bu maçta çok başarılıydı. Fabri başta olmak üzere Marcelo, Tosic, Adriano ve Gökhan Gönül bireysel olarak da çok iyi işlere imza attılar.
HAKEM
Tolgay’ın Mehmet Güven tarafından düşürülmesi, değil Türkiye’de, dünyanın her yerinde penaltı.
