Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MAÇ sonu Bilic’in açıklamaları içerisinde önemli bir cümle vardı: ‘’Bundan sonra Avrupa’dayız. Avrupa Ligi veya turu geçersek Şampiyonlar Ligi’ne devam edeceğiz ama ne olursa olsun Avrupa kupalarına devam etmek işin en önemli noktasıydı.’’

        Bu açıklamalar aslında Beşiktaş’ın olması gereken yeri çok net özetliyor. Beşiktaş büyük takım. Hedeflerinde her zaman şampiyonluk, kupalar ve Avrupa var. Feyenoord’u geçerek bu hedeflerden ilkine adımını attı.

        Avrupa’da olmanın, önemli bir rakibi elemenin, alınan skor kadar psikolojik anlamda da büyük etkisi var. Feyenoord gibi bir rakibi hem içeride hem dışarıda yenmek, transfer edilen Demba Ba’nın 3 gol birden atarak Beşiktaş’a ‘merhaba’ demesi Beşiktaş’ı yeniden ayağa kaldırdı. Beşiktaş taraftarının gururu okşanırken, camia da yeniden ümitlendi. Avrupa kupalarına devam etmek Beşiktaş’a her açıdan nefes aldırdı.

        Gelinen nokta çok önemli. Yapılacak transfer hamlelerinin isabetli olması bu noktada büyük önem taşıyor. Gökhan Töre transferini bu anlamda önemsiyorum. Gökhan, Beşiktaş’ta rüştünü ispat etmiş, çok yetenekli, aşama yapması beklenen ve geleceği olan bir oyuncu. O yüzden, Beşiktaş’ın bu oyuncuyu kadrosuna katması büyük kazanım oldu. Töre, kendi yeteneklerinin yanında oyun kuran, oyunu yönlendirebilen de bir futbolcu. Oyunun yönünü değiştirip, adam eksiltebilmek gibi birçok artı yeteneğe sahip. Bu yüzden dışarıda macera aramadan öncelikle böyle bilinen bir oyuncunun alınması Beşiktaş’ı hücum anlamında çok daha etkili bir hale getirdi.

        İşin bir diğer tarafını da defans bölümü oluşturuyor. Sağ bek ve etkili bir stoper tercihi sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilirse, Avrupa kupaları, lig ve Türkiye Kupası’nda mücadele edecek Beşiktaş her kulvarda ayakta kalabilecek alternatifli bir kadroyu da yaratmış olur. Önümüzde ağustos sonuna kadar zaman var. Bunların da tamamlanacağına inanıyorum.

        Diğer Yazılar