Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzlanda maçından sonra yine birbirimize soruyoruz: Ne oldu, niye böyle oldu? 300 bin kişilik İzlanda bizi nasıl yendi vesaire vesaire... Görünen o ki; bu soruları sormaya da devam edeceğiz. Ülke olarak bir türlü işin genel sıkıntısını göremiyoruz. Sürekli günü kurtarma adına yapılan teamüller ya da kişi endeksli çözümler üretmeye çalışıyoruz. Bir türlü işin temel noktası olan sistem ve doğru yapılanma konusuna gelemiyoruz.

        Almanya 3 ay evvel Dünya Kupası’nı kazandı. 3 gün önce de İskoçya ile oynadı. Şampiyon olan takımın en az yarısı değişmiş durumda. Yenilenen kadrosundaki oyuncularla aynı düzen içerisinde kazanarak yoluna devam ediyor.

        Rakibimiz İzlanda, İstanbul’un herhangi bir ilçesinden daha küçük bir ülke. Ama milli takımında yurt dışında oynattığı oyuncu sayısı bizim en az 3 katımız. Yıllardan beri yapılanıyorlar. Hedefledikleri sistemi taviz vermeden uygularlarken; sportif olarak da başarılar kazanmaya devam ediyorlar.

        Kadro ve oyuncu kalitesi olarak İzlanda’dan çok daha iyi bir takımız. Bu su götürmez bir gerçek. Ama futbol algısı, takım yapısı, oyuncu hedefleri bazında bir türlü bu yapıyı oturtamıyoruz. 75 milyon insanı ve maddi imkanları kaynak olarak harcama açısından dünyanın sayılı ülkelerinden biri olan Türkiye’nin, sportif anlamda, hem Milli Takım hem de kulüp bazında bu kadar başarısız olması tesadüf değil. Çünkü tesadüf bir kere olur. Bir şey sürekli tekrar ediyorsa orada yanlış giden çok şey var demektir.

        Bunları görmek, bilmek farklı şeyler; doğru çözümler üretip yeni bir yapılanma gerçekleştirmek farklı şeyler. Bugün Milli Takım’ın mağlubiyeti sonrası bunları konuşuyorsak; ortada olan bir şeyin sonuçlarını bir kez daha yaşadığımız için bunları tekrar yazıyoruz.

        Türkiye yeniden bir futbol yapılanmasına ihtiyaç duyuyor. Federasyon delege ve seçim yapısının yeniden oluşturulması, kulüpler yasasının ve kulüp yönetim şekillerinin yeniden düzenlenmesi, eğitimin okullar ile beraber yaygın hale getirilebilmesi futbolun kendi iç yapısını oluşturarak sürekliliğinin sağlanması ve oluşturulacak sistemin kişilere endeksli değil sağlıklı bir yapıyla sürekli hale getirilebilmesi bu işin olmazsa olmazları.

        Ya bu yapıyı dediğimiz şekillerde yeniden organize edeceğiz ya da geçmişte oturup konuştuğumuz gibi, bugün hep konuştuğumuz gibi; gelecekte de bunları konuşmaya devam edeceğiz. İki üç tane güncel başarı veya kişisel performansın yarattığı rüzgarlarla kendimizi kandırmaya devam edeceğiz.

        Diğer Yazılar